Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), ekim ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre banka, politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi) 100 baz puan indirerek, yüzde 39,50 seviyesine çekti. Ekonomistlerin beklentisi, bankanın politika faizini 100 baz puan indirilerek yüzde 39,50'ye çekilmesi yönünde olmuştu.
Yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise, yüzde 37,5 oldu.
Eylül ayında yapılan PPK toplantısında, politika faizi 250 baz puan indirilerek yüzde 40,50'ye çekilmişti.
TCMB'nin bir sonraki toplantısı 11 Aralık tarihinde gerçekleştirilecek.
EKONOMİSTLERDEN FAİZ KARARI AÇIKLAMALARI
Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara, “Merkez Bankası risk almadı ve orta yolu buldu” yorumunu yaptı. Sonrasında da yaptığı paylaşımda Kara, metne işaret ederek, "Merkez Bankası karar metninde faizi indirmemek gerektiğini ima ediyor ama indiriyor. Allah yardımcıları olsun, ne diyeyim" dedi.
TEPAV Direktörü Burcu Aydın, “Merkez Bankası faiz indirimine rağmen basın açıklama metninde enflasyondaki artışa vurgu yaptı” diyerek metinde yer alan şu ifadelere dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“’Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir.’
’...dezenflasyon sürecinin yavaşladığına’
‘Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir.’
Bu durumda Banka neden faiz indirdi?”
Prof. Dr. Serap Durusoy, PPK sonrası ilk yorumunda, “Metinde değişiklik çok. Enflasyona ilişkin oldukça fazla yer verilmiş” değerlendirmesini yaptı.
Alaattin Aktaş, TCMB'nin 100 baz puanlık indirimine yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:
"PPK kararında bir yanlışlık var! Eğer faiz indirimi doğruysa, açıklama metnindeki görüşler yanlış! Yok eğer metindeki görüşler doğruysa faiz indirimi yanlış! "
"DOLAR TALEBİ İÇİN YETERSİZ"
Ekonomist İris Cibre ise, Merkez'in 100 baz puanlık indirimini "Hedefleme doğrultusunda teknik olarak yanlış, her gün yaratılan USD talep edebilecek miktarı artırması açısından yetersiz ve enflasyonist açıdan önemsiz" buldu. Cibre, PPK metnindeki "Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" notuna dikkat çekerek, hedefin çoktan saptığını ifade etti.
Merkez'in dezenflasyon vurgusuna dikkat çeken Cibre, "TCMB aslında enflasyonun kaynağının faizle alakalı olmadığını, gıda ve yapışkan hizmetler dolayısıyla beklentilerde ve fiyatlamada bozulmadan dem vurmuş. Aslında doğru; enflasyon faiz etkisinden koptu hatta tersine etkisi var" ifadelerini kullandı.
DÖVİZDE BEKLENTİLER
Faizlerin düşmesi, Türk Lirası açısından faiz marjını daraltacağı için TL cinsinden yatırımların getirilerini azaltabilir. Bu durum, özellikle yabancı yatırımcılar açısından TL’yi daha az cazip hale getirebilir. Dolayısıyla döviz kurları üzerinde yukarı yönlü bir baskının artması olasılığı güçleniyor.
KARAR METNİNDEN ÖNE ÇIKANLAR:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirilmesine karar vermiştir.
Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 43,5’ten yüzde 42,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 39’dan yüzde 38’e indirmiştir.
DEZENFLASYON YAVAŞLADI, RİSKLER BELİRGİNLEŞTİ
Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir. Son döneme ait veriler talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir.
Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir.
ARA HEDEFLERDEN BELİRGİN HALDE AYRIŞTI
Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."
EYLÜLDE 250 BAZ PUAN İNDİRMİŞTİ
Kurul, eylül ayında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 43'ten yüzde 40,5'e düşürmüştü.