CHP'nin, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı mitinglerin yeni adresi İstanbul Beyoğlu oldu.
Beyoğlu Belediyesi önünde düzenlenen mitinge İstanbullular yoğun ilgi gösterdi. Mitingde ilk olarak tutuklu Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in mektubu okundu. İnan Güney'in mektubunu kızı Ela Güney okudu.
Güney'in mesajı şöyle:
"Sevgili Beyoğlu ailem, değerli komşularım. Büyüdüğüm, hayatı öğrendiğim Beyoğlu'nun evladı olmaktan gurur duyuyorum. Çok çalışmak ve onurlu yaşamak. Bu iki ilkeye sıkı sıkıya bağlı yaşadım. Onurumuzu hedef aldıklarında tüm tehditlere rağmen onurumuzu korudum. Çünkü makamlar geçicidir. Haysiyet kalıcıdır. İnan Güney oturduğu koltukta değil Beyoğlu'nun sokaklarında İnan Güney olmuştur. Emeklimize verdiğimiz 1 lira çayla, okullarımıza taktığımız su sebilleri de, istihdam ofislerimiz de Beyoğlu'na değer katan vizyonumuzdur. Bugün tutsak edilen İnan Güney değil Beyoğlu'dur. Yazdığımız hikayenin başındayız ve yarım kalmayacak. Çünkü biz vatanını en çok sevenleriz. Eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz, zalime minnet etmeyeceğiz. Ben İnan Güney, bir damla gözyaşlarına dünyayı yakacağım 3 kızım var. Bizim en büyük başarımız çocuklarımızın kahkahalarıdır. Beyoğlu size emanet!""
KIZLARI İNAN GÜNEY'E SESLENDİ
Güney’in küçük kızı Zeynep Lara babasına şu sözlerle seslendi:
“Babamın Silivri'den burayı izlediğini biliyorum. Babam geldiği gibi onu kucaklayıp öpeceğim. Babam geldiği gibi Beyoğlu halkının yanına geri dönecek. Babamın geleceğini biliyorum. O bizi asla yalnız bırakmadı, bırakmayacaktır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz,”
Güney’in diğer kızı Dilara da duygularını şu sözlerle aktardı:
“Sevgili babacığım; ben bugün burada dimdik duruyorsam, bu sana olan koşulsuz güvenimden. Seni çok seviyorum. Her zaman arkandayım.”
“MİLLETİN HAKKINI YEMEYEN, YEDİRMEYEN YÖNETİCİLERİZ”
İnan Güney'in mektubunun ardından Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu. İmamoğlu'nun mektubunu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik paylaştı.
İmamoğlu mektubunda şunları söyledi:
“İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun güzel insanları, benim yiğit hemşerilerim; kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Bugün, İnan Güney Başkanımla birlikte orada olmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetler başlatmalı, yeni açılışlar yapmalıydık. Ama buna izin vermediler. Çünkü, bizleri ve diğer belediye başkan ve yöneticisi arkadaşlarımızı tutuklayanlar, bizim iş başında olmamızdan korkuyorlar. Çünkü biz işimizin başında olunca, onların gerçek yüzleri daha net görülüyor. Bizler; icraatçı, halkçı, milletin parasını millete veren, milletin hakkını yemeyen, yedirmeyen yöneticileriz.”
“VATANDAŞIN YANINDA HEP BİZ OLDUK”
“İktidar ekonomiyi batırıp, vatandaşı her gün daha fazla yokluğa, yoksulluğa sürüklerken, vatandaşın yanında hep biz olduk. Vatandaşlarımızın geçim derdini hafifletebilmek, hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. 2019’da, ‘İmamoğlu gelirse sosyal yardımları kesecek’ diye yalan söyleyenler, şimdi bu konuyu ağızlarına alamıyorlar. Çünkü kesmek, azaltmak bir yana; onların sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi, biz, tam 6 kat artırdık. İstanbulluların geçim derdini hafifletmek için, onlardan 6 kat daha fazla para harcadık. Yalnız sosyal destek ve yardımlarda değil; her türlü icraatta, yatırımda, hizmette bizden öncekilerden misli misli fazla iş yaptık. Çünkü milletin parası, israfçının, rantçının cebine gitmedi. Biz, milletin parasını sadece millete verdik.”
“GÜVENCESİZ BIRAKTIKLARI MİLYONLARLA YÜZLEŞEMEZLER”
“İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız. Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar. Biz, milletin parasına gözümüz gibi baktığımız için onca iş yapabildik.”
“İKTİDAR GERÇEĞİ GÖRÜYOR”
“Beyoğlu’nda yaptıklarımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda rekorlar kırdık; kütüphaneler, spor merkezleri, yurt ve kreşler açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; devasa ulaşım ve altyapı yatırımları yaptık. Bu icraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor. İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar.
Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde.”
“ ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET”
“Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve hürriyet rüzgarları esmeye başlayacak bu güzel memlekette. Herkes için ve her yerde, önce adalet, önce hürriyet gelecek güzel memleketimize. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
"İSTANBULLULAR YASAK TANIMADI"
İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı. Özel'in konuşması şöyle:
Özgür Özel'in konuşmasına şu ifadeler öne çıktı:
"Yüzlerce polisle evine gelip onu gözaltına alıp İstanbul'un iradesine ipotek koymaya çalıştıkları gün buna 'darbe girişimi' dedik. Saraçhane'de kayyuma direnerek çağrı yaptık. Biz dedik ki 'Ne olacaksa Saraçhane'de olacak.' Bakanlık talimat verdi, valilik yazılar yazdı. Otobüsleri engellediler, vapurları bağladılar, metroları kapattılar. En nihayetinde 1 milyon 200 bin kişi yasak tanımadı Saraçhane'yi doldurdu.
İnan Güney'in ailesi ile fotoğrafına tahammül edemeyenler görsün. İnan Güney suçsuzdur. Ona sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Şu resme tahammülü olmayanlara Beyoğlu en iyi yanıtı veriyor: İnan Güney onurumuzdur!
Burada toplanan yüz binler gösteriyor ki biz güçlüyüz, biz masumuz. Ahlaki üstünlük bizdedir. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Sesimin gitmediği en ucunda durup duymasa da burada olmanın gerekliliğini bilenlerin inancına yenileceksin! İnan Güney'in evlatlarının masumiyetine yenileceksin! İçeride boşuna tutulan arkadaşlarımızın annelerinin, eşlerinin, çocuklarının göz yaşlarında boğulacaksın.
Bana soruyorlar; eylemler ne zaman bitecek? Ne zaman sonuç alırsak, o gün bitecek?
Bizi yıldıramazsınız. 9 dalga yaptınız. 90 dalga daha yapsanız, buradayız, ayaktayız.
Beyoğlu, 1857 yılında açılan belediyelerden 1'incisidir. Bir Fransız, Paris'ten gelip '6. Daire nerededir?' diye sorarsa Beyoğlu gösterilsin diye bu binanın adı 6'ıncı dairedir.
"ERDOĞAN KAZANAMADI AMA BU BELEDİYENİN GARAJLARINDA BÜYÜYEN İNAN KAZANDI"
Beyoğlu seçimleri tarihi sonuçlar doğurmuştur. Örneğin, Erdoğan milletvekili adayı olmuştur kazanamamıştır. Beyoğlu Belediye Başkanı olmuştur kazanamamıştır. Ama bizim dedesi çöpçü olan, babası şoför olan, bu belediyenin garajlarında büyüyen İnan'ımız yüzde 50 oyla Belediye Başkanı olmuştur. İnan kardeşimi Gezi eylemleri sırasında ilçe binamızda tanımıştım. O kara kaşında, kara gözünde inancı görmüştüm. Seçildiği günden beri 17 ay boyunca bütün Türkiye'ye örnek oldu. Emekli evi açtı, ihalesiz projelere katıldı. Öğrencilere aş evinden yemek dağıttı. Hepimizin can dostlarına sahip çıktı.
Emekli için 1 liraya çay satan kahvehane açmış. Pazar kahvaltısında oradaydık. Bir kadın geldi, 'Sebil için teşekkür ederiz, hora geçti' dedi. Beyoğlu denilince zengin sanılıyor, dedi. Teneffüs olunca kantine gidip su alıyor, parası olmayan tuvaletin musluğuna ağzını dayıyor. Belediye okullara su sebili açtı. Su çocuklara bedava. Türkiye'de eğer valinin engel olmadığı okul müdürünün engel olmadığı bir yer varsa ve biz sebil açmadıysak bize yazıklar olsun. Bütün Türkiye'ye yaydık ama valileri korkutuyorsunuz. İnan Güney'in bir suçu yok, kamu yararına çalışan herkese yaptıkları gibi Aziz İhsan Aktaş'a iftira atıp tutuklattılar. Bir siyasi yan kesicilikle bu belediyeyi bir AKP'liye vermek istedi. 16 belediye meclis üyemiz var. Kapalı oylamada 16 CHP oyu çıktı! Beyoğlu'nun 16 kahraman evladını, rüşvete kanmayan 16 belediye meclis üyemizi davet ediyorum.
Onlarla ne kadar gurur duysanız azdır. Aileleri ne kadar övünse hakkıdır. Onlar rüşvete dönüp bakmayan, tehditten yılmayan, hapisten korkmayan 16 kahramandır. Yürekten alkışlayalım."
"İNAN GÜNEY ONLARA DOSYA YAPMIŞTI"
Bundan sonra CHP'ye kanca atacaksan bir daha düşünün.
Değerli Beyoğlulular, eğer İnan Güney'i tutuklayanlar yolsuzluk arasalardı İnan Başkan onlara bir dosya yapmıştı. Beyoğlu Belediyesi arama tutanağı kayda girmiş. Önceki yönetim cephe giydirme işini metre karesi 550 liraya yaptırmış, İnan Başkan 72 liraya yaptırmış. AKP döneminde 6 aylık kurumsal iletişim için 11,5 milyon ödenmiş. İnan başkan 1,5 milyon lira ödemiş. Sayın Akın Gürlek, bir belediye Sayıştay tarafından denetlenir. Bir suç bulursa savcılığa bildirir, işlem yapar. İnan Güney, hediye paketi gibi kendinden önceki AKP'li belediyenin enflasyona rağmen belgeleri polise verdi. Poliste var, savcılıkta var. Yarın Beyoğlu'nun önceki yönetiminin kapısına dayan da görelim. Açıkça ifade ediyorum, eğer hukuk insanıyım, yolsuzluğun peşindeyim, namusum var ben herkese eşit davranırım diyorsan AKP'li belediyelere git de görelim.
"AK TOROS ÇETESİ KARA LEKEDİR"
Ak toroslar çetesi, hukuk tarihimize kara bir lekedir. Zekeriya Öz gibi şımartılan bu çete hem adalete hem ekonomiye zarar vermektedir. Bunlar çete üyesi olmayan şerefli yargı üyeleri için de tehdittir.
Yunanistan'a kaçan avukat için de Mücahit Birinci için de savcılık Adalet Bakanlığı'ndan yazı istedi. Kendi ayağı ile gelen avukata kaçma şüphesi var diyen, kaçarken yakalanan avukata ev hapsi yeter diyene soruyorum; sen de şu kadar namus varsa bunun neden yaptığını açıklarsın. "
"HESAP SORACAĞIZ"
"Adalet Bakanlığına soruyorum, sen bakanlığını masada bir biblo gibi mi yapacaksın? Hala susacak mısın biblo bakan? İkili hukuk vardır. Muhaliflere başka, yandaşlara başka işlemektedir. Ekrem Başkan, Tayyip Erdoğan'ı yenme suçunu işlemiştir. Bu suçu bir kez daha işlemeye yeminlidir. Tayyip Erdoğan'ı yenmenin suç olduğu yerde on milyonlar bu suçu müştereken işleyeceğiz. Tayyip Erdoğan'ı yeneceğiz, Ak toroslar çetesinden hesap soracağız."
HUZUR HAKKI İDDİASI
"Şimdi elimde 1995 yılına ait bir soru önergesine İBB'nin verdiği cevap var. Erdoğan'ın İBB baikanlığı dışında aldığı huzur hakları o döneme göre İstanbul Ulaşım'dan 4 asgari ücret, İGDAŞ'tan 4 asgari ücret, İstanbul Halk Ekmek'ten 4 asgari ücret, İSFALT'tan 4 asgari ücret, Kiptaş'tan 4 asgari ücret, İstanbul Dünya Ticaret'te 2 asgari ücret, Kültür AŞ'den 2 asgari ücret. Erdoğan bugünkü para ile 500 bin lira ayrıca huzur hakkı almaktadır. Ekrem İmamoğlu kaç tane almaktadır? 0. İnan Güney? 0. Sen hem 24 asgari ücret alacaksın hem de İnan Güney'e kara çalacaksın.
Bunu senin alnına yapıştıracağım. Allah bütün hırsızların belasını versin. İşte aramızdaki fark bu. Sen de söyle, bakalım yanındakiler amin diyor mu? Cumhurbaşkanına hakaret diye kimse ağzını açamaz."
"SEÇİM VAADİMİZ YASAKSIZ TÜRKİYE"
Bütün gençlere söz veriyoruz. Bu ülkenin başına yasakları yasaklayan bir cumhurbaşkanı gelecek. Yasaksız ve vizesiz Türkiye en büyük seçim vaadimiz. Dünyanın en ucuz ve en hızlı internetini kullanacaksınız, söz veriyoruz.
Her şeye rağmen bakın böyle bir toplantıyı AKP niteliksel olarak da yapabilir ne de niceliksel olarak. Gücümüz haklılığımızdan gelmektedir."




