CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu' işledikleri iddiasıyla iktidarın hedefi haline gelen Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği'ni (TÜSİAD) ziyaret etti. Özel ziyaret sonrası yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önüne koyacağı yol haritasından bahsetme imkanı bulduk. Bu süreç somutlaştıkça birlikte çalışma, iletişim halinde olma noktasında sohbet ettik. Buradan sonra Türkiye'nin önünde yeni bir iktidar, yeni bir dönem vardır" dedi.
Özel'in açıklamaları şöyle:
"Geçtiğimiz aylarda bir genel kurulda, Sayın Başkan'ın ve İstişare Heyeti Başkanı Ömer Bey'in, Orhan Bey başkanın ve Ömer Başkan'ın sözleri üzerine ifadeye götürüldükleri süreçte, dayanışma duygularımızı iletmiş, bir ziyaret planlamıştık. Sonrasında 19 Mart sonrası yaşananlar, bu tip ziyaretleri yapmayı olanaklı kılmadı, o olağanüstü gündem. Geçtiğimiz günlerde de yine çok hareketli, çok tartışmalı süreçler yaşandı. Bugün hem Ömer Başkan'ımızı, TÜSİAD Yönetim Kurulu'nu, , geniş bir heyetle ziyaret etmek istedik. Türkiye'nin demokrasi talebini, adalet talebini, kalkınma talebini, birlikte kazanma, birlikte bölünmeye ilişkin, birlikte adilce bölüşmeye ilişkin, taleplerimizi, niyetlerimizi, umutlarımızı konuştuk. Üzerinde mutabakata varılan nokta, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve bunun Türkiye ekonomisine yapacağı pozitif katkı. Zaten TÜSİAD tüm raporlarında, hem Türkiye'ye yatırım çekmek için, hem Türkiye'deki yatırım ortamının en elverişli hale gelmesi için, hukukun üstünlüğüne vurgu yapıyor. Bu konudaki ortak duygularımızı zaten paylaştık. Bundan sonraki süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir, biliyorsunuz, program çalışması var. Bugünü doğru okuyan, yarını yakalayan ve Türkiye'deki hem iş insanlarına, hem de Türkiye'deki emekçilere, dünyadaki gelişmeleri doğru analiz ederek, hep birlikte hem çok çalışıp hem de emeğimizin karşılığını alacağımız, Türkiye'nin potansiyelini doğru görüp, en üst noktaya çıkarıp, birlikte çok kazanacağımız, adilce bölüşeceğimiz bir sürece yönelik olarak partimizin iradesini ifade ettik."
"YENİ BİR DÖNEM VAR"
"Önümüzdeki dönemde hem Cumhurbaşkanlığı kampanya ofisinin ortaya koyacağı perspektiften hem de parti programının Türkiye'nin önüne koyacağı yol haritasından bahsetme imkanı bulduk. Bu süreç somutlaştıkça birlikte çalışma, iletişim halinde olma noktasında sohbet ettik. Buradan sonra Türkiye'nin önünde yeni bir iktidar, yeni bir dönem vardır. Ve Türkiye'nin demokratları demokrasiye sahip çıkacaklar ve iktidar değiştikten sonra Türkiye'de hep birlikte kazanacağımız, hep birlikte güçleneceğimiz, iş insanlarının da mutlu olduğu, sermayenin de mutlu olduğu, ancak emekçilerin örgütlenmesinin önündeki engellerin kalktığı, Türkiye'nin hem dünyadaki ticaretten payını yükselttiği hem Türkiye'deki var olan potansiyeli en iyi şekilde değerlendirdiği ve bunu doğru bir vergi sistemiyle hakça bölüştüğü, Türkiye'de hem emekçinin yüzünün güldüğü, hem işverenin yüzünün güldüğü bir yarının mümkün olduğunu biliyoruz. Bunu konuştuk, bunu anlattık. Konuşmaya, anlatmaya ve iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisi'nin enerjisini hem iş dünyasıyla hem emek dünyasıyla hem gençlerle paylaşmaya devam edeceğiz."
"ÖZEL SEÇİLMİŞ BİR KATİL"
Özel kendisine saldıran evlat katilinin, Hrant Dink suikastının azmettiricisi Yasin Hayal ile birlikte kaldığına dair soru üzerine ise şu cevabı verdi:
"Şimdi zaten o gün o saldırının gerçekleştiği yer, şekil ve o saldırıya muhatap olmuş kişi olarak, hani o kişinin tesadüfen oraya gelmiş herhangi bir kişi olması ihtimali herhalde, Taksim Meydanı'na Kutup Yıldızı'nın düşme ihtimaliyle aynı ihtimaldir. Elbette özel seçilmiş biri. Bir kere bir katil. Yani öldürmekle tehdit ediyorlar, ayağını denk almazsan. Evladına kıymış bir katil. Yani diyorlar ki: "Evladına acımamış, sana mı acıyacak?" İki evladına kıymış bir katil. Yani "İki kere düşün Özgür Özel." diyorlar. "Cumhuriyet Halk Partisi, iki kere düşün." diyorlar. E böyle birisinin varıp da herhangi birisi olmayacağı, böyle kendisinin de sokak röportajlarında öyle anlattığı derin güçlerin kontrolünde ve yönlendirmesinde olacağı gün gibi aşikar zaten. E İstanbul'a, ben kendim açıkladım, İstanbul Büyükşehir'e gelmiş, polis çağırılmış ve ifadesi alınmış. İşte oradaki risk değerlendirmesinin ne kadar doğru yapıldığını milletimizin takdirine sunmak lazım. , Emniyet Müdürlüğü'nün açıklaması bizim ifadelerimizi, iddialarımızı teyit eder nitelikte. Hakkında işlem yapılmamış olması da ülkeyi yönetenlerin, bu riski ne kadar doğru analiz ettiklerini gösterir nitelikte. Dediğim gibi, benim kimseyi suçlamak gibi bir niyetim yok ama birilerinin işledikleri suçun hesabını vermesi lazım. Onu ortaya çıkaracak olan bugün elinde polisi olan, jandarması olan, emniyet istihbaratı olan, milli istihbaratı olan bu hükümettir. Bu hükümetin sırtına, iktidarın sırtına yük olmaması için etkili bir araştırmanın sonucunun kamuoyuyla paylaşılması, tüm yönleriyle bu bağlantıların nereye ulaşıyorsa ortaya çıkarılması lazım. Bu yapılmazsa bu yük iktidarın sırtına kalır. Yapılırsa doğru bir iş yapılmış olur. Ben o yüzden sabırla bekliyorum."