Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP lideri Özgür Özel’i Genel Merkez’de ziyaret etti.

Özel ile Uysal, görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal, konuşmasında, bu ziyaretin geç bir ziyaret olduğunu ve CHP'li belediyelere yönelik yapılan operasyonlara dikkat çekti. Uysal, siyasetin mahkeme koridorlarında geçmesine tepki gösterdi.

TOM BARRACK'IN SÖZLERİNE TEPKİ

Özel ise Lozan Anlaşması'nı anarak başladığı konuşmasında Büyükelçisi Tom Barrack'ın Türkiye'ye yönelik sözlerine isim vermeden tepki gösterdi.

Barrack, 30 Haziran’da AA’ya verdiği röportajda, “Osmanlı İmparatorluğundaki ‘millet sistemi’ yüzlerce yıl farklı grupların merkezi sistemde varlıklarını sürdürmelerine imkân verdi. Türkiye, tüm bunların merkez noktası olabilir, Suriye’de gördüğünüz üzere” ifadelerini kullandı.

Barrack’ın bu ifadelerine muhalefet başta olmak üzere birçok kesimden tepki yağdı.

AKP'ye yakın bazı medya kuruluşlarında ise Barrack'ın sözleri "memnuniyetle" karşılandı.

Özel, Barrack'ın ifadelerini 'ipe sapa gelmez' olarak nitelendirerek, "Son günlerde Türkiye siyasetinde, bilhassa yabancı ülkelerin Türkiye’deki büyükelçisinin ağzından dahi olur olmaz, ileri geri, fevkalade rahatsız eden açıklamalar duyuyoruz. Doğrusunu, eğrisini bilmeden, analiz etmeden Türkiye’nin Osmanlı’nın millet sistemiyle yönetilmesinin uygun olacağı gibi ifadeler. Ya da İsrail için ulus devletler için tehdit olduğu gibi ipe sapa gelmez değerlendirmeleri duyuyoruz" diye konuştu.

Özel, konuşmasında şunları söyledi:

-Bugün sabah programımıza, Anıtkabir’de Lozan’ın 102’nci yıldönümünde, anlaşmada imzası olan İsmet İnönü’yü, partimizin ikinci genel başkanını ve Sevr’i yırtıp atan, hem kurtuluşu, hem kuruluşu gerçekleştiren, kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret ederek başladık.

-Son günlerde Türkiye siyasetinde, bilhassa yabancı ülkelerin Türkiye’deki büyükelçisinin ağzından dahi olur olmaz, ileri geri, fevkalade rahatsız eden açıklamalar duyuyoruz. Doğrusunu, eğrisini bilmeden, analiz etmeden Türkiye’nin Osmanlı’nın millet sistemiyle yönetilmesinin uygun olacağı gibi ifadeler. Ya da İsrail için ulus devletler için tehdit olduğu gibi ipe sapa gelmez değerlendirmeleri duyuyoruz.

MSB: Görüntülere yansıyan rutin birlik değişimi
MSB: Görüntülere yansıyan rutin birlik değişimi
İçeriği Görüntüle

-Sayın Erdoğan’dan müjde vereceğim dediği bir konuşmasında, 11 kez Türk, Kürt, Arap dediğini duyuyoruz. Onun üzerine televizyonlarda ya da gazete köşelerinde, Türkiye’nin gerçekliğiyle bağdaşmayacak bazı hayaller ve ifadeler görüyoruz.

-Tam da Lozan’ın 102’nci yılında, şunu söylemek gerekiyor: CHP olarak, Lozan’a imza atan parti olarak Türkiye Cumhiyeti’nin demokrasisindeki iki önemli akımında da temsilcisi olarak, Türkiye’yi mezhebe, dine dayalı, onların bir arada olduğu falan gibi tamamen Türkiye’yi istikrarsızlığa sürüklüyen, siyasi iklimi de enfekte etmek için kurgulanmış bu sorumsuz sözlerin tamamını reddediyoruz. Bu ülke 100 yıl önce kararını verdi. Bu ülkenin çatısı eşit vatandaşlığa dayalı cumhuriyettir. Sandıkta eşit rekabettir.

-Bu kazanımların her birisine şahitlik yapmış, iki partinin genel başkanı olarak, üniter yapıya olan bağlılığımızı da konuştuk. Konuşmaların da hiç iyi niyetli olmadığını belirtmek isterim.

MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARI

Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararını değerlendiren Özel, şunları kaydetti:

"Şu anda yüzde 43 yaptık dedikleri faiz 19 Mart darbesi olmasaydı ya yüzde 32,5 olacaktı ya yüzde 35 olacaktı belki de 30 olacaktı. Türkiye'nin faizi, dünyada Venezuela'dan sonra en yüksek ikinci faizdir. Venezuela'da yüzde 59, Türkiye'de yüzde 43. Bizden iyisi Zimbabve arkadaşlar. Arkamızda Venezuela, önümüzde Zimbabve var.

Merkez Bankası eğer 19 Mart darbesi olmasaydı istikrarlı şekilde 2 buçuk puan, 2 buçuk puan her ay faiz indiriyordu ve bu sürecekti. Bunu bütün hepimiz biliyorduk ve da bu noktalara da şöyle gelmiştik. Seçimden önce kendileri işte nasıl orada duruyorken nasıl yapalım deyip sırf tüketici güven endeksini yukarıya çekebilmek için piyasaya fazla para basarak enflasyonu kontrol etmeyerek görece bir satın alma imkanı ve bir çılgınlık dönemi yaşattılar Türkiye'ye sırf seçimi kazanabilmek için.

O dönemde doların fırlamasını engel olmak için kur korunun mevduattan hepimizin sırtına tarihin en ağır yükünü bindirdiler ve dünya siyasi tarihinde alınmış en kötü kararla en haksız, hakkaniyetsiz kararla yoksulun sırtından aldılar ve zengine verdiler."

Kaynak: Haber Merkezi