İzmir Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar ile Organize Suçlar bürosu, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.’de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası ile başlatılan inceleme kapsamında çok sayıda gözaltı yapılması sonrası CHP lideri Özgür Özel, İzmir'e gitti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde açıklama yapan Özel, CHP'li belediyelere yönelik gerçekleştirilen operasyonlara tepki gösterdi.

Açıklama sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, gözaltına alınan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e de Ekrem İmamoğlu gibi sahip çıkacaklarını vurguladı.

Özgür Özel'in açıklamasından satır başları şöyle:

"Keyifsiz bir günde İzmir'deyiz. Dün bir hak etmediğimiz şafak operasyonuyla her birisiyle davet edildikleri takdirde savcılığa gidecek olan arkadaşlarımız bir operasyon ile gözaltına alındılar. Şu kadarı ile özetleyebilirim hiçbir yerel yöneticimiz yargılanmaktan hesap vermekten muaf değil. Buna bir itirazımız yok. Yeter ki yargılama adil olsun, adaletli olsun, savunma hakları kısıtlanmasın, kamu görevlileri suç sayılacak yöntemlerle bu davaları ilerletmeye çalışmasınlar ve özellikle tutuksuz yargılama esas olsun. Bugün bütün hukuk fakültelerinde tutukluluk tedbirinin istisna, tutuksuz yargılamanın esas olduğu öğretiliyor ancak geçtiğimiz 100 günlük pratikte İstanbul'da gördüklerimiz bizi bu konuda endişelendiriyor ve burada inanılmaz şişirilmiş rakamlarla geçmişte bir şirketten bahsediliyor."

"ŞİRKETİN BÜTÜN YÖNETİM KURULU ÜYELERİ GÖZALTINDA"

"Burada yönetim kurulu üyeliği yapmış herkes gözaltında. Siz şirketin bütün yönetim kurulu üyelerini gözlatına alamzsınız. Çok sayıda kişinin gözaltında olduğu devasa bir operasyon algısı verilmeye çalışıyor. Bu işin sonunda daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde başka görevlerde bulunan şu anda da görevlerde bulunan kişiler gözaltındalar. Bunun biran önce sonlandırılmasını, yargılanacak olanların da tutuksuz şekilde yargılanmasını, bu algı operasyonunun da 150 kişilik gözaltında normal sınırlar içerisinde değerlendirilmesini bekliyoruz."

"EKREM İMAMOĞLU'NA NASIL SAHİP ÇIKTIYSAK TUNÇ SOYER'E SAHİP ÇIKARIZ"

"İzmir'in geçmiş pratiğinde Sayın Aziz Kacıoğlu'nun 379 yılla 33 suçla yargılandığını tutuksuz yagrılandığını ve teker teker her bir suçlamadan yargıo önünde beraat edildiğini hatırlatalım. O gün bir tutuklama yağmış oslaydınız İzmirlinin "beni yönetsin" dediği kişiye yönettirmemiş ve sonuçtada beraat ettirecek olan kişiye boşu boşuna hapis yatırmış yakınlarına da zulüm etmiş olurdunuz. Böylesi bir somut örnek avrken biz tutuksuz yargılama adili, hızlı ve şeffaf b,r yargılama bekliyoruz. Bunun üzerine en sonunda kamuoyunıu da ikna edecek somut şekilde delilleri ortaya konmuş kişinin arkasında kimse durmaz. Ama buradan bir suç varlığını bütün herkesin üzerine örtmek, "burada mutlaka birileri suçlu" diyerek herkesi zan altında bırkamak değil en hızlı ve en adil yargılamayı bekliyoruz. Geçmişte her ikimizde Bornova Lisesi mezunuyuz Tunç Başkan'la. Geçmişte aramızda siyaseten ayrı düşmüş olabiliriz aramızda tartışmalar olmuş olabilir ama böyle bir günde ancak bizim aramızdaki hukuk ancak dayanışma gerekir. Ekrem İmamoğlu'na nasıl sahip çıktıysak Tunç Soyer'e de aynı şekilde sahip çıkarız. Meselenin bizim parti içerisinde nerede durduğumuzla asla ilgisi olmaz bunu bir kez dile getirelim."

"BİZE SİVAS'IN ÖTESİNDE YOKSUN DİYENLER EGE'DE YOK"

"2023 yılının Temmuz ayından başlamış bir soruşturmadan bahsediliyor ve burası bir kamu kurumu buradan bir evrak istendiğinde elbette bu yollanacak. Burada kesinlikle bir kötü niyet olmadığı gibi CHP'lilerin birbirini şikayet etmesi söylemleri de, AKP'nin he dünya kadar kötülüğü organize edip hem de sütten çıkmış ak kaşık gibi kendini geri çekmesi çalışması. Ama İzmirliler ne yapılmaya çalışıldığının farkında. Bu yüzden AKP İzmir'de bir şey olamayacak. Bu yaklaşım İzmirlilerin vicdanını zedeliyor. Bu yüzden AKP bu şehirde hiçbir zaman bir şey olmayacak. Bize Sivasın ötesinde yoksunuz diyenler egede yoklar. BU yüzden bu ülkenin 7 bölgesinde belediyesi olan bir partiye bu yakıştırmalar yakışık almaz."

Kaş açıklarında sürüklenen teknedeki kişi kurtarıldı
Kaş açıklarında sürüklenen teknedeki kişi kurtarıldı
İçeriği Görüntüle

"BİR BEN KALDIM BENİ DE ATSIN HAPİSE"

"Biz millete güvenerek iş yapıyoruz onlar yargı sopasına güveniyor. Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik. Bizim gündemimizde fezleke, dokunulmazlık yok. Kazandım mı diyecek. Bizim gündemimizde fezleke ve dokunulmazlık yok."

"PEYGAMBERE HAKARETİ SAVUNDU" ELEŞTİRİLERİNE ÖZGÜR ÖZEL'DEN YANIT

"Ya Sayın Erdoğan'ın okuduğunu anlama yeteneğini yitirdiğini düşünmek lazım ya da birileri kendisini fena halde kandırıyor. O da hiçbir şey yapmadan önüne konulanı okuyor. Erdoğan'a tavsiyem akşam otursun benim dün söylediklerimi iyice dinlesin. Benim söylediklerim ile onun söylediklerinin ne alakası var? Bütün kamuoyunun önünde söyledim, bugün Erdoğan'a diyorlar ki "Özgür Özel peygamberimize hakaret edenleri savundu." Ben o karikatüre baktım, Erdoğan da alsın o karikatürü bir baksın. Bombalar geliyor iki yandan da iki kişi hayatını kaybetmiş ve melek haline gelmiş, göğe yükselmiş, melek kanatları ve başlarında hareler var. Zaten peygamber resmedilemez, bu şekilde tasvir edilmez, ben de ilk başta duyduğumda çok yanlış yapmışlar dedim. Sonra aldım karikatüre baktım, gökyüzünde diyor ki "benim adım Muhammed benim adım da Musa. " Burada doğduklarında peygamberlerin isimlerinin verildiği çocuklar ölüyor yaşı kaç olursa olsun. Şimdi bunu görüp de peygambere hakaret dersen, peygambere kanat çizilmez zaten bunu bu şekilde anlamak yanlış dedim. Ben hakaret edildiyse iyi olmuş demedim. Bu karikatüre bu derece tepki verenlerin daha önce karikatür görmediğini düşünüyorum. O karikatürde iki tarafta da peygamber isimlerinin verildiği insanlar ölüyor mesajı veriliyor."

"PEYGAMBERİMİZ VE CUMHURBAŞKANIMIZ HASSAS NOKTAMIZ" DİYEN AKP'Lİ VEKİLE ÖZEL'DEN SERT YANIT

"Açın meclis tutanaklarına bakın, AKP Tekirdağ milletvekili açıklamasında, "Bizim manevi değerlerimiz, peygamberimiz, inançlarımız ve Cumhurbaşkanımız bizim en hassas noktalarımız" diyor. Peygambere denk tutma varsa senin Tekirdağ milletvekilin yapıyor git onunla uğraş. Bu sözü söyleyecek şuursuzluğu bünyesinde barındıracak sonra başka yerde de peygambere hakaret edeni savundu diyecek. Ben yanlış gördüğümü her zaman söylerim.

Cumhurbaşkanına yaklaşabilen gazeteciler önce bunu Erdoğan'a sorsun. O anlı şanlı gazetelerin muhabirleri bunu sorsunlar bir Erdoğan'a. Erdoğan'a karikatüre iyice bakmasını ve benim de açıklamamı tekrar dinlemesini tavsiye ediyorum. Yoksa okuduğunu anlamayan, muhakeme yeteneğini yitirmiş, ya da kendisine ne yazılıp verilmiş bunu tartışmadan, okuyan bir siyasetçiye dönüştüğünü kabul etmiş olur. Ben kendisine de Sayın Erdoğan demeye devam edeceğim her ne kadar kendisini bunu tercih etmese de"

Kaynak: Haber Merkezi