CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etmek için Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne geldi.

İmamoğlu ile görüşen Özel, görüşmenin ardından açıklama yaptı. Özel şunları söyledi:

"Dün akşam Beyazıt meydanında karanlığa karşı Beyazıt Meydanı'nı ve Türkiye'nin geleceğini aydınlatan genç arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi ileterek başlamak istiyoruz. Ekrem Başkan'ın da hem selamlarını hem şükranlarını iletiyoruz. Sayın Ekrem İmamoğlu ile, sayın Murat Çelik ile, sayın Rıza Akpolat ile, sayın Tayfun Kahraman ile, sayın Ahmet Özer ile, sayın Tayfun Kahraman ile, sayın Can Atalay ile, sayın Mehmet Ali Çalışkan ile görüşmeler yaptım. Zafer Partisi'nin sayın genel başkanı Ümit Özdağ'ın hastaneye sevk edildiğini öğrendik. Arkadaşlarımız yakından takip ediyorlar. Kendisine acil şifalar diliyorum.

Ekrem Başkan ve İBB dosyası özelinde net olarak söylüyoruz ki; bu tutuklama sırasında soruşturma evresinin gizli olması gerekirken, gizlilik kararları varken soruşturma gizliliği bizzat savcılık makamı tarafından ihlal ediliyor. Hiç sorulmayan sorular sorulmuş gibi servis ediliyor. Sorulanlara en net cevaplar verildi, bir tane kanıt bulunamadı. Ama yanıtlarda kanıt var. Biz bu davanın TRT ve isteyen tüm televizyonlar tarafından canlı yayınlanmasını, millet tarafından duyulmasını istiyoruz.

"19 MART DARBESİNİN ÇEŞİTLİ EVRELERİ VAR"

19 Mart darbesinin çeşitli evreleri var. Halk açısından da var. Darbeye girişenler açısından, darbe girişiminde talimatlandırılanlar açısından var. Bu evrelerden şu anda darbenin dijital ayağıyla, dijital darbe evresiyle karşı karşıyayız. Şu anda yine soruşturmayı yürütenler yaptıkları başvuru ve aldıkları kararla darbenin dijital ayağını harekete geçirerek Ekrem İmamoğlu'nun X hesabını kapatarak onunla mücadele etmeye çalışıyorlar. Herhalde dünya siyaset tarihinde rakibinden korktuğu için hukuk devletini bu kadar ayaklar altına alan başkası yoktur. Ekrem İmamoğlu'ndan başka da siyasetçi yoktur ki adaylığı engellenmek için bu kadar hukuk çiğnensin, bu kadar zulüm görsün, saldırıya uğrasın... Hiç şüphe yok iktidar bu yaptıklarını yaparken ilk önce hepimize, bütün dünyaya ve Ekrem İmamoğlu'na gücünü gösteriyordu. Güç gösterme evresinde gözaltına almalar, dört gün gözaltına tutmalar, terörden ve yolsuzluktan yargılamalar... Buradan tutuklama yapma cezaevine koyma falan.

"UTANÇ İÇİNDELER, NE YAPACAKLARINI ŞAŞIRDILAR"

Bu güç evresini gösterdiğinde toplumda bir şok dönemi vardı. Şok evresi yalanıyordu. Biz bu şoku milletimizle birlikte tepki göstererek atlattık. Bu tepkiyi görünce iktidar şok evresine girdi. Birkaç gün ne olduğunu anlamaya, bir hafta boyunca niyetlendiklerinden caymaya ve toplumun tepkisinin nereye varabileceğini anlamaya çalıştı. Daha sonra oradan attığı geri adımı telafi etmek için deyim yerindeyse el yükseltme, sertleşme evresine girdiler. O evre maalesef önce diplomasını iptal ettikleri, gözaltına alınıp tutukladıkları kişinin banka hesaplarına, kendisinin, babasının 40 yıllık emeği olan şirketine, eşinin, dostunun hesaplarına, şirketlerine ve İBB ile iş yapan bütün şirketlere el koymaya kalkarak bir algı yaratmaya çalıştılar. Ama şimdi başsavcının kafa tuttuğu, kızdığı MASAK raporuyla da hiçbir şeyi destekleyemediler, Utanç içindeler. Ne yapacaklarını şaşırdılar.

Şu anda içinde bulunduğumuz evre panik evresidir. Panik evresinde yaptıkları iş aileye saldırmak, çocukla uğraşmak ve sosyal medya hesabı kapattırmak gibi saçma sapan noktalara gelmiştir. Ekrem İmamoğlu yaptığı bir paylaşımla suç işliyorsa suç olan ifade neyse ona dava açarsın. Kararın gerekçesinde 'tutuklu olmasa kullanabilir' diyor. Tutuklu değilken başkası kullanıyor diyor. Ve bu kamu düzenine zarar verebilir diyor. Vermiş değil verebilir diyor ve paylaşımını da 'halkı suç işlemeye alenen tahrik şunu' diyor.

77 yaşındaki doktordan kadın hastalara iğrenç tuzak! 77 yaşındaki doktordan kadın hastalara iğrenç tuzak!

İMAMOĞLU'NUN HESABININ KAPATILMASINA NEDEN OLAN PAYLAŞIMI

Şimdi o ifadeyi okuyorum:
'Milletime sesleniyorum. Bu bir avuç muhteris hem millete hem devlete büyük zarar veriyorlar. Şikayetçi olun, susmayın sesinizi yükseltin.' Suça alenen tahrik. Anayasa'nın askıda olduğunun itirafıdır bu. 'Şikayetçi olun'. Şikayet etme hakkı Anayasa'daki, dilekçe hakkı, suç duyurusunda bulunma hakkı. 'Susmayın' ifade özgürlüğü. 'Sesinizi yükseltin' tepki ve protesto hakkı. Bir başkasının özgürlüğüne engel olmadan, kamu düzenini bozmadan her vatandaş önceden izin almadan tepkisini gösterebilir, yürüyüş yapabilir. Şimdi bu darbeciler Anayasa'yı askıya aldıkları için bunları 'vatandaşı suç işlemeye alenen tahrik' olarak görüp X hesabını kapatıyorlar.

"EKREM İMAMOĞLU DA ŞİKAYETÇİ X DE ŞİKAYETÇİ"

Ekrem İmamoğlu tweet atıyor X'e hesabı kapattırıyorlar. Bundan Ekrem İmamoğlu da şikayetçi X de şikayetçi. X'in avukatı yaptığı başvuruda 'Mahkemenin suç işlemeye tahrik gerekçesiyle erişim engeli kararı aldı. Bunu yapmayın çünkü Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin içtihatlarına atfen Yargıtay siyasal iktidara karşı mücadele edebilmek için her yerde suç işleyin sözünü bile suç işlemeye tahrik görmemiştir' diyor. Ekrem İmamoğlu 'şikayet edin', 'ses yükseltin' diyor. Kamu düzeni nerede bozulmuş? Bunu erişim engeli kararıyla sonlandırıyorlar. Elbette X bu karara uymayabilir, uymamalıdır. Uymazsa bant daraltacaklar. Bant daralttıktan sonra yine uymazsa lisansını iptal edecekler, öyle yazıyor. Biz X'in bu engellemeyi yapmamaları gerektiğini savunuyoruz. X'in yöneticilerine hatırlatıyoruz; bu kararla 'biz mağduruz' ve kapattırdıkları X'te 'bu karar doğru değildir' diyor.

Biz bundan sonra ne yapacağız? Ekrem İmamoğlu sosyal medyada yasağa karşı başta Mansur Yavaş olmak üzere herkese teşekkür ediyor. Ben bundan sonra İmamoğlu'nun mesajlarını 'İmamoğlu her yerde' diyerek hashtagi ile paylaşacağız. Ayrıca Ekrem İmamoğlu'nun uluslararası hesabını var. O hesabını da paylaşımlarını devam ettirmek için kullanacak. Ekrem Başkan adına dayanışma göstermek isteyen herkesi bu hashtag ile paylaşım yapmalarını ve uluslararası hesabını takip etmelerini arzu ediyoruz."

Kaynak: HABER MERKEZİ