İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşmasında hakim karşısına çıktı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de duruşmayı takip etti. Özel, Silivri'de İmamoğlu ile görüşmesinin ardından açıklama yaptı. Özgür Özel, İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesine değindi. Özgür Özel, İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na  "Ben o kurultayda bir şaibe görmedim. Siz gördünüz mü?" diye sorduğunu, "Olur mu ben video çektim ve kurultayın tertemiz olduğunu kimsenin lekeleyemeyeceğini söyledim" yanıtını verdiğini söyledi. 

Özgür Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Olayları ilk andan itibaren doğrudan yaşayan, takip eden yaşananları kamuoyuna uygun bir dille mümkün olduğunca en yalın bir şekilde anlatmaya çalışan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak ben Ekrem Başkan'ın tarihsel süreci içinde anlattığı olayları peşi sıra dinlediğimde ben dahi ya unutuyoruz bunların bazılarını. Normalleşiyor bazı şeyler.

İstinaf Ayhan Bora Kaplan'a verilen cezayı onadı!
İstinaf Ayhan Bora Kaplan'a verilen cezayı onadı!
İçeriği Görüntüle

"BU KADAR DA DÜŞMAN HUKUKU OLUR MU?"

-Ama bu kadar da olur mu? Bunları unutmamak lazım, unutturmamak lazım. Bu kadar da düşman hukuku olur mu? Bu kadar da haksızlık olur mu? Bu kadar vicdansızlık olur mu? Bu kadar kötülüğü nerede biriktirmiş bunlar? Türkiye'de bu kadar kötülüğü, bu kadar kini öğreten ne bir kreş var, ne ilkokul, ne Anadolu Lisesi, ne İmam Hatip Lisesi. Bu kadar kötülüğü, bu kadar fenalığı, bu kadar kini nerede büyütmüşler?

-Çok bu kadar büyük bir kötülükle muhatap olmanın, tamam işin mağdur tarafındayız. Bu şükredilecek bir şey. Bu kadar kötülüğün fail tarafında olsam gerçekten bir zamanlar Sayın Erdoğan'ın yakında bunlar birbirinin yüzüne bakamayacak, çocuklarının gözüne bakamayacak deyip de bugün geldiğimiz noktada olmazdık.

"BU İŞİN MAĞDURU OLMAKTAN DAHA KÖTÜSÜ FAİLİ OLMAKTIR"

-Bu işin mağduru olmaktan daha kötüsü faili olmaktır. Çünkü o zaman arabasını park eden komşunla yüz yüze geldiğinde ne diyeceğini bilemezsin herhalde bir şey ne yapıyorsunuz siz diyecek olsa. İlkokul öğretmenine ne diyeceksin mesela? Bunun faili olsan. Hiç olmazsa mağduruyuz.

-Hiç olmazsa mağduruz. O yüzden bir diplomanın 32 yıl sonra parantez içine acele yazılıp Yüksek Seçim Kurulu'na verilebilir. Ne durumda veriliyor? Sadece Cumhurbaşkanı adaylığında veriliyor. Yani düşün ki bir başsavcı üniversiteye baskı yapıyor.

-İçeride üzerinde büyük bir mutabakatımız olduğu bir konuyu Ekrem Başkan mahkeme kayıtlarına da geçirdi. O da şudur: "Bir iktidar güçlüyken bunları yapmaz." Bu tükenmekte olduklarının son sayfaya geldiklerinin ispatıdır. Muhaliflerine zulmeden, muhalifini susturan, muhalifini hapseden, rakibinden korkup onun diplomasını iptal edenler bunu tükendikleri için, bittikleri için, sona geldikleri için, kaybettikleri için yapıyorlar. Biz bugün bununla ilgili bir duruşmayı daha burada takip ettik.

-Güya bir mahkeme var. Güya bir soruşturma var. Güya gizlilik var. Gizlilik bize var. Avukatlara var. Ama yandaş kanallara yok. Ve akıl almaz bir biçimde inanılmaz bir biçimde saldırmaya devam ediyorlar.

-Ellerinizdeki pisliği, sizleri görevlendirenlerin size emanet ettiği pisliği tertemiz arkadaşlarımıza bulaştıramazsınız. Ekrem Başkan'ın gömleği gibi. Bu beyaz gömlekleri kirletemediniz. Kirletemeyeceksiniz. Ekrem Başkan'ın üstünde halen daha beyaz gömleğimi kirletemezsiniz dediği o gömlek var. 

-Ne oldu bugün? Ne oldu? Allah kimseyi bugün o savcılık makamında oturan genç arkadaşın durumuna düşürmesin. Ekrem Başkan anlattı, anlattı, anlattı. Sonra sordu bu mu ya?" dedi. Bu mu? Bu mu?" Kıpkırmızı olmuş. Kıpkırmızı Ekrem Başkan'dan gözünü kaçıramadı. Kaçırdığı ilk anda bilgisayar açtı onunla çalışmaya başladı.

-Ben devlet fikrine inanan bir adamım arkadaşlar. Ben devlet fikrinin sahibi bir insanım. Devlet parasız yatılı sınavıyla 10 yaşından beri devlet okuttu, büyüttü beni. Devletin savcısı bu hale düşmez. Düşmez. Yazıklar olsun bu gencecik insanları işte o özel mülakatlarla alıp özel tayin edip özel görevlendirip özel siyasi vazifeler verip bu hale düşürenlerle Ben yargılayanların yargılandığı yargılananı yargıladığı bugünü unutmam. Kimse unutmasın."

KILIÇDAROĞLU-İMAMOĞLU GÖRÜŞMESİ

Özgür Özel, İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Parti içi dayanışmayı artıracak her görüşme olumlu görüşmedir. O görüşmeden sonra bir gün boyunca bir sürü yalan üretilmişti. Ekrem Başkan, 'Mitingler zayıf oluyor, siz de katılsanız' demiş güya. İmamoğlu dedi ki trollerin yazdığı her şey yalan. Doğru olan genel başkanımızın yapması gereken bir şey var o kurultayı yapan kişi kendisi, çünkü partinin o anki iktidarı o. Talebiyle yöneten kişi de benim. Ben o kurultayda bir şaibe görmedim. Siz gördünüz mü?" Genel Başkan da demiş ki, "Olur mu ben video çektim ve kurultayın tertemiz olduğunu kimsenin lekeleyemeyeceğini söyledim. "

Ekrem Bey de bundan büyük bir memnuniyet duymuş. Ekrem Bey bunu herkesin bir daha duymasını istiyor.  Bunu herkes bir daha duysun istiyor Ekrem Bey. Çünkü ben burada televizyonlarda partimin böyle haksızca tartıştırılmasına, önceki genel başkanımızın böyle eleştirilmesini işte niye bir şey demiyor diye.

KILIÇDAROĞLU "MAHKEMEYE GİTMEM" DEMİŞ

Genel Başkan da demiş ki "Mahkemeye gitmem. Zaten bir yıl önce de" çektim. Ekrem Bey diyor ki genel başkanın yönettiği ve talep edip de bana yönettirdiği benim divan başkanı olduğum kurultayda, sonrasında bütün delegelerle bir daha geldik 1170 oyla delegeler bunu geçerli oyların tümünü vererek bir kez daha irade tazelediler. Halen daha biz bu haldeyken partinin iktidara yakın müzahir ya da iktidarın lehine kullanılan birtakım kanallarda bu anlamda tartıştırılmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor. Ekrem Başkan ile Kemal Bey'in görüşmesi zaten olması gereken bir görüşmedir.

"PAPUÇ BIRAKMAYIZ"

Ben en son dün, Babalar Günü'nde görüştüm. Her fırsatta görüşüyoruz Kemal Bey ile. O isterse ben istersem. Burada hiçbir sorun yok. Mesele birtakım Cumhuriyet Halk Partisi'nin karışmasından menfaat uman kişilerin ve onların parti içinde kullandırdık kullandıkları aparatların verdiği hasar bu hasar olmasın istiyor. Ben zaten bu yapılan işlerin sonuç odaklı değil süreç odaklı olduğunu partiyi tartıştırmak için olduğunu görüyoruz. Bu kadar ağır yükümüz, derdimiz, tasamız, mücadelemiz, yasımız varken öyle üç beş tane soytarıya zaten papuç bırakmayız."

Kaynak: Haber Merkezi