Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında "Halk TV başta olmak üzere MHP’ye saldırı ortamı açan tahdit ve teşvik eden medya organlarını ve özellikle medya patronlarını tek tek not aldığımızı, yeri ve zamanı geldiğinde de bunların burunlarından fitil fitil getireceğiz kalabalıkta" sözleriyle gazetecileri tehdit etmesine yanıt veren Özel, "Bugünden itibaren herhangi bir gazetecinin kılına zarar gelirse bunun sorumlusu Milliyetçi Hareket Partidir!" ifadelerini kullandı.

ÖZEL'DEN ÖNEMLİ İDDİA

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyım atandıktan sonra tutuklanması sonrası tüm çabalara rağmen Adalet Bakanlığı tarafından görüş izni verilmemesi hakkında konuşan Özel dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Özel "Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli söyledi, DEM Parti de talepte bulunacağız dedi. Öcalan'a milletvekili yollayıp da Akın Gürlek kızıyor diye Ana Muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz. " dedi.

AKIN GÜRLEK İDDİASI

Öte yandan CHP Lideri Adalet Bakanı'nın İstanbul'a atanan savcı Akın Gürlek'ten çekindiğini ve bu nedenle görüş izni veremediğini dile getirdi.

Özgür Özel şu ifadeleri kullandı:

Bütçe görüşülüyor. Meclisi'n ki de görüşüldü. Meclis Genel Kurul'daki görüşmeleri yapacak. İlk gelecek bütçe Meclis'in kendi bütçesi. Orada Numan Kurtulmuş gelecek. Kurtulmuş'un verdiği bir sözü tutup tarihe geçmesini bekliyoruz. Bu Meclis yap boz tablosuna dönmüş. aynı işi 4 farklı kişi yapıyor. En kötüsü de danışman arkadaşlarımız kıdem tazminatı alamıyorlar. 20 yıl sonra bile kıdem tazminatı yok Meclis'te. Meclis Başkanları değişiyor ritüel değişmiyor. 

Ekonomi heyetimiz. Türkiye'yi karış karış dolaşıyor. Güçlü bir ekip. Ekonomi takımı bu hafta Gaziantep Kahramanmaraş Malatya ve Samsun'daydı. Bize ulaştırdıkları ön raporda ilk olarak söyledikleri mesele 30 Kasım'da son bulacak olan mücbir mesele uygulamasının son bulacak olması. Halen daha konteynerda kalan esnafa halen vergi vereceksin diyorlar doğru değil. Bu mücbir sebebin 3 yıl uzatılması önemlidir.

Az hasarlı yapıları onarım işine geçebilirsin dediler, şimdi biz orayı rezerv alan ilan ettik senin evini de yıkacağız diyorlar. Bu sorunun da çözülmesi gerekiyor. Yerinde dönüşüm için 750 lira hibe 750 lira kredi diye bir destek vardı ancak bu 21 ay öncenin rakamlarıydı. Bugünkü fiyatlarda mümkün değil bu. CHP olarak biz 1,5 milyonu hibe 1,5 milyonu kredi olacak şekilde destekliyoruz.

Esas sorun tutulmayan söz. Sayın Erdoğan ‘1 yılda 650 bin konut yapacağım’ dedi. Olmaz, yapamazsın dedik. Depremzedelerin umudunu çalmayın dedik. Şuana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5 depremzeden 4’ü çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da Hatay mağdur.

"MADENCİLERİN MÜCADELELERİ DEVAM EDİYOR"

Madenciler haklarını arıyor, o mücadele çok önemli. 1987’de devlet hem santrali hem madeni açtı orada. Altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz. 4 Aralık’ta yeniden özelleştirecekler. 17 şirket kıyasıya yarışacak ama kimin tarafından alınacağı herkes tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı kurdele takacaklar.

Mesele şu, biz 2020 yılında altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz, Tayyip Bey diyor bir daha keselim. Bırakın devlet, millet, işçi kazansın.

Miras kavgası kanlı bitti! Almanya’dan gelen akrabalarını vurdu Miras kavgası kanlı bitti! Almanya’dan gelen akrabalarını vurdu

Nallıhan’a dayanışmaya giden herkesi tebrik ediyorum. Sonuna kadar bu mücadeleyi destekliyorum Erzincan İliç’te 9 kardeşimiz gitti. Heyet, bilirkişi dedi ki ‘Faciada kapasite artış raporu verenler bu işten suçludur’ dedi. Raporun altından Murat Kurum’un imzası çıktı. Birinci bilirkişi Murat Kurum’u sorumlu tutunca, ikinci bilirkişi sorumluluk yok dedi Murat Kurum’u kurtardı. İki rapor taban tabana zıt. 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır.

MURAT KURUM'A İLİÇ TEPKİSİ


AKP'nin Türkiye'ye getirdiği Saray rejiminin İliç'te 9 işçimizi nasıl katlettiğini görmüştük. alanın büyütülmesi hesapsız kitapsız yapılan yığınlar 9 kardeşimizin yuttu gitti. Faciaya kapasite artışının büyük etkisi olduğunu biliyordu. Ve heyet dedi ki buraya kapasite artışını verenler suçludur. O kapasite artışına izin verenlerden birisi ÇED uygundur raporunu veren Bakan Murat Kurum. Mahkemede bilirkişiler bunlar sorumludur dedi, mahkeme şöyle dedi sorumlular ama sorumluluk oranlarını belirtmemişler. Bu oranları başka bir bilirkişiden istediler. O bilirkişi de dedi ki kapasite artışının sorumluluğu yok.  O kağıtta Murat Kurum çıkınca, sorumlu yok dedi ve Murat Kurum'u kurtardı. İkinci raporu hazırlayanlara ve talep edenlere şu kadarını söylüyorum 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır. CHP'nin de iki eli bu dünyada yakanızdadır. 

BAHÇELİ'NİN ÖCALAN ÇAĞRILARI

Bahçeli geçen ay bir açıklama yaptı. Açıklamasının arkasında durduğunu söyledi. Bu Bahçeli'nin söyledikleri var bizim de aklımız var. Biz ne diyoruz. Şehit gelmeyecekse Meclis odaklı bir iş olacak bütün partiler olacak biz de oluruz. Ama bir kırmızı çizgimiz var şehit ailelerinin gözlerinin içine bakarız onlar olur diyorsa olur deriz. Geçen hafta Yankı Bağcıoğlu 34 şehit ailesi, dernek ve vakıflara gitti. 3'ünün özelliği devletten katkı alan 3 dernek. Canlı yayında basın toplantısı yaptım ve gazetecilerin önünde başkanlar konuştu. Meclis'te şeffaf hesap verilebilir, toplumsal mutabakata dayalı değil şehit aileleri de sürecin içinde oluyor diyorsanız CHP'ye teşekkür ediyoruz bu süreçte tek güvencemiz sizsiniz dediler. Herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız bizim çizgimiz budur. 

İKİDARIN KAYYIM SİYASETİ

22 yıl sonra iktidar seçim kaybedince bir durulmuştu fakat yeniden kutuplaşma ve kayyım siyasetine geri döndüler. CHP'nin Esenyurt Belediyesi'ne son derece provakatif, yatak odasına dalarak, belediyenin kapısını kırarak, avukatsız arama yaparak Ahmet Özer'i tutuklamaya kalktılar, ardından Mardin, Batman Halfeti ve bu haftasonu Tunceli ve Ovacık, Mustafa Sarıgül, aileye taziye verdiği için terörö örgütü üyesi ilan ettiler. Taziye ölüye değil diriye yapılır. Hiçbir anne çocuğunun suçundan sorumlu tutulamaz. İşin aslı o dönemde dönemin savcısı vali beyin de bilgisi var diyerek, belediye başkanımıza bu cenazeyi siz götürün biz götürürsek orada tuzak olabilir siz götürün demiş, belediye başkanı valiye sormuş, aileyi aramışlar ve cenazeyi götürmüşler bu vakadan terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bu olaydan sonra 3 kere daha belşediye başkanı seçildi. Sırf CHP'nin bir törür örgütünden belediye başkanları varmış gibi göstermek için Ahmet Özer'i yapmadığı telefon görüşmesiyle, kızının evinin kirasını örgütten gelen para diye tutukladılar. 4 günde 200 kişiye iddianame yazan savcı, bir ay oldu iddianame hazırlayamadı, gizli tanık bulmuş oradan suç arıyor. 

Bütün grup başkanvekillerini kutluyorum. OHAL'den kalan bu kayyım atama işlerine, 10 parti birden kanun teklifiyle bunun kaldırılmasını konuşuyor. Kayyım ne DEM'in işidir ne CHP'nin. Bugün bize yarın başkasına. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkeme kararı verir görevden alırsın. Yerine o güne kadar dava açmadığın belediye meclis üyelerinden seçilir. FETÖ ile mücadele için bir icat çıkardılar bunun üzerinden CHP'ye DEM'e yarın bir başkasına saldırıyorlar. Burada 10 siyasi partinin ben bunun yanında durmam demeden doğrunun yanında imza attılar. 

REZALETİ İFŞA ETME ZAMANI

Artık bir rezaleti ifşa etmenin zamanı geldi. Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı'na yazı yazdı. Normalde vekiller istedikleri anda ve bekletilmeksizin tutuklu ve hükümlülerle görüşürler. Buna suç terör ise Adalet Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde kararı var. Bu grup ne zaman istese bir günde yazı gider, 28 gündür CHP'nin genel başkanına genel başkan yardımcılarına milletvekillerine Ahmet Özer ile görüşme evrakına cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı'nı aradım, bu haftayı geçelim Pazartesi'yi görelim. 1 aydır o pazartesi gelmedi. Yardımcısından telefon geliyor. Bakan çok mahcup oluyor izin vermediği için. Ağızlarındaki bakla ne biliyor musunuz. Bakan yardımcısınız Akın Gürlek'e çok ağır konuşuyorsunuz. Sen Ahmet Özer ile beni milletvekillerimi görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksin öyle mi? Senin de sana o talimatı verenin de alnını karışlarım da sana minnet etmem.

"AKIN GÜRLEK SARAY'IN CELLADIDIR"

Hadsizliğin hukuksuzluğun en tepe noktasındasınız, bir sözüm de Sayın Numan Kurtulmuş'a kendisine iyi niyetle aradım, sonuna kadar hak verdi sağ olsun. Hemen aradı bakanı size dönecekler, dediğinden 5 gün sonra yeniden aradım Numan Bey'i 'ya mümkün değil' Bir daha aradım ses soluk yok. Dün bu kürsüye çıkmadan önce dedim. Bu parlamentonun milletvekillerini böyle bir tehdide, hesapta muhalefeti sansüre ve terbiye edilmeye karşı siz Meclis Başkanı olarak bu işi nasıl çözemezsiniz? Bizden bekliyorlar ki Akın Gürlek'e laf söylemeyeceğiz. İlk gün de söyledim, 2 ve 3. haftada söyledim. Şimdi bir daha söylüyorum Akın Gürlek bu Saray'ın celladıdır seyyar giyotinidir.

"AKIN GÜRLEK'E BU BAKAN'IN GÜCÜ YETMEMEKTEDİR"

Akın Gürlek'e bu Bakan'ın gücü yetmemektedir. Savcıdır o Bakan HSK'nın Başkanı'dır. Onun amiridir ama bunların geldiği yer belli ya aynı FETÖ'deki abileri gibi bu Bakan'ın imamı Akın Gürlek'tir. 28 gün sustuk. 28 gün. Be utanmazlar, be Allah'tan korkmazlar sandınız ki ben kürsüye çıkınca Akın Gürlek'e laf etmeyeceğim o gün vereceğiniz oalcak yok bundan sonra böyle. Bizim Akın Gürlek'imize Saray'ın aparatlarına saldırılmazsa uyusal muhalefet yapılırsa vereceğiz. Her salı söyledim yine söyledim. İşin kötüsü bu ülkede Adalet Bakanlığı makamında oturan kişi, Çarşamba günü bir daha görüşeyim de izin vereyim diyorsun ya yazıklar olsun sana yazıklar olsun o makama.


ABDULLAH ÖCALAN'A VEKİL YOLLAYACAKLAR

Sen bun ülkede, sağdan soldan tüm terör örgütlerinden o örgütlerin yöneticisi öbür taraftan canlı bomba olana bile talep halinde bir gün içinde izin veriyorsun. Bu Meclis'in komisyonu da gidiyor, milletvekilleri de gidiyor. Hangi suçlu olursa olsun. Neden diyorsun çünkü tutuklu olduğu zaman suçu ispat edilmemiş, sanık olduğu zaman da cezaevi koşulları sanık ve insan hakkıdır. Bir tek kişiye bu Saray'ın aparatından dolayı izin vermeyip milletvekillerini terbiye etmeye çalışan bu anlayışı milletimize şikayet ediyoruz.

Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli söyledi, DEM Parti de talepte bulunacağız dedi. Öcalan'a milletvekili yollayıp da Akın Gürlek kızıyor diye Ana Muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz. 

“KREŞ AÇMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
 

Kreşi kapatmak her babayiğidin harcı değil. 2 günde Türkiye ayağa kalktı. Açıklama yaptılar. O da şu ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın hiçbir yerinde kreş geçmemektedir.’ Türkiye’nin en kötü, AKP’nin en iyi Milli Eğitim Bakanı’nı gösteriyorum. Sıkıştığında beyaza siyah diyecek AKP zihniyetinin ülkeyi getirdiği konumu bu bakandan kimse anlatamaz. Kreş açmaya devam edeceğiz. Onlar bizim kreşimiz değil, yoksul ailelerin kreşi. Açanların alnından öpüyorum. Kimseyi umutsuz bir başına bırakmayacağız.

ASGARİ ÜCRETİ
Türkiye'de işçilerin yüzde 57'si asgari ücret alıyor. Yurtdışında işçi kıdem aldıkça asgari ücretten koparak yukarı çıkıyor. Bu iktidar asgari ücreti nasıl artıracağına çalışacağına. İnsanlara nasıl algı yapabilirim ona çalışıyor. 'Hedeflenen enflasyona göre zam yapmalıyız' diyorlar. Verildiği güne göre 9 bine düşmüş asgari ücrete "Yüzde 22 enflasyon hedefliyorduk ona göre yapalım" diyorlar.

Asgari ücret talebimiz 30 bunun altında biz yokuz. İlk 6 ay için 30 bin ikinci 6 ay için enflasyon zammı öneriyoruz.

BAHÇELİ'NİN GAZETECİLERİ TEHDİT ETMESİNE İLİŞKİN TEPKİ
Bahçeli, iktidara gelen tepkileri üzerine seçmeye çalışıyor haftalardır. CHP samimi olarak durduğu yerde duruyor. Bahçeli dünya kadar söz söyledi. Bilhassa Halk TV başta olmak üzere tehdit etti.Bir televizyon kanalını, gazetecileri not edecekmiş. Burunlarından getirecekmiş. Bir ülkede yönetim şekli Cumhuriyet ise sen yasama kadar önemli olan şu anda vatandaşın hakkını savunmakla mükellef sorumlu olan basını tehdit edemezsin. Önlerinde arkalarında biz varız.

Bir gazetecinin saçının teline zarar gelirse milletimiz bilsin ki sorumlusu Milliyetçi Halk Partisi'dir."

"SARAY REJİMİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ"

Bize ettiği bir laf var. Pazartesi Hacı Bektaşı Veli'de konuşma yapmışım... Bu rejimi eninde sonunda değiştireceğiz demişim. Bahçeli hangi rejimi değiştireceksin diye soruyor, Cumhuriyet'i mi? Cumhuriyet'in kurucu partisi sana rağmen Cumhuriyet'i koruyor. Biz Saray rejimini değiştireceğiz

Kaynak: Haber Merkezi