İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i CHP Genel Merkezi'ni ziyaret etti. İkili görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Özgür Özel, "Görüşmemizde pek çok konuyu ele aldık.

PKK'nın fesih kararı sonrası Bahçeli'den 7 maddelik Meclis çağrısı! PKK'nın fesih kararı sonrası Bahçeli'den 7 maddelik Meclis çağrısı!

CHP ve İYİ Parti, bu ülkenin kurucusuna duyulan hürmet, saygı, minnet olmak üzere; vatana, millete, bayrağa bağlılıklarıyla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti TBMM'nin siyasette ana belirleyici olması, güçlü bir parlamentoyla yönetilen ülkelerin hem iktisadi açıdan hem insan hakları ve demokrasi açısından dünyanın en ileri ülkeleri olması gerçekliğinin de altını çizerek ve parlamentodaki gruplarının hem geçmişteki dayanışmaları hem de bu süreçte yapıcı muhalefet noktasındaki işbirlikleri doğrultusunda tam bir mutabakat içerisineyiz. Ülkenin temel meseleleri konusunda da iki siyasi partinin kadrolarının önerileri ortak müştereklerde bundan sonra da buluşacaktır" dedi.

Açıklamaların ardından ikili gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'na açılan 'sahte diploma' sorusuna ilişkin şunları söyledi:

"Diploma soruşturması bir kara mizah öyküsüdür. Recep Tayyip Erdoğan kendi diplomasına şahit okul arkadaşları bulamazken Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını tartışmalı hale getirmek için, kendisinden bir yıl önce, o yıl  ve bir yıl sonra yatay geçişlerini yapmış, daha sonra diplomalarını almış o günden bugüne mesleklerini icra eden onlarca kişinin diplomasını tartışmaya açıyor. Sayın İmamoğlu'nun herhangi bir hukuki sıkıntısı yok. Mesele sayın İmamoğlu'nun adaylığından duyulan endişenin ve etrafına 'bir şeyler yapın engel olun 'talimatının Ak Parti kadrolarınca -ki bu kadrolardan bir kısmının da aktif olarak Adalet Bakanlığı'ndan bordrolu olduklarını hatırlatmak lazım- büyük bir telaşla saldırırken beş ayrı siyasi yasağın üstüne altıncı olarak da ortaya konmuş, acemice atılmış bir adımdır. Ekrem İmamoğlu'na yapılan işlem üzerinden 31 yıl geçmiştir ve bir kişiye özel bir işlem değil o dönemdeki öğrencilere yapılmış bir işlemdir. Bu iş döner dolaşır Recep Tayyip Erdoğan'ı vurur. Ekrem İmamoğlu çıkar, sınıf arkadaşlarıyla toplantılar yapar, yemekler yer; hocalarıyla, okulda tuttuğu notlarıyla kendi diplomasını nasıl alnının teriyle kazandığını ispat eder, Recep Tayyip Erdoğan yine kendisinin diplomasına şahitlik yapacak bir kişiyi bulur o da belediye başkan adayı yaptığı akademisyenden başkası değildir. Bu iş döner Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasını konuşturur, bizim açımızdan bir durum yok. Ama yargı tacizinin ne noktalara geldiğinin ve Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının Ak Parti'de nasıl bir kurumsal rahatsızlık, Tayyip Erdoğan'da nasıl bir kişisel panik yarattığının ispatıdır.

MÜSAVAT DERVİŞOĞLU: ERKEN SEÇİM TARTIŞMASINA TARAF DEĞİLİM

Erken seçim ile ilgili soruya Müsavat Dervişoğlu şunları söyledi:

"Türkiye'nin gündeminde 'erken seçim' tartışmasının yaşanmasına taraf değilim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açacak tartışmaların güncellenmemesi lazım. Onun iştahının kabartılmasına neden olabilecek adımların atılmaması lazım.  Zaten iktidarın dahil olmadığı bir süreçle erken seçim takvimini belirlemek mümkün değil. 2025 yılının sonbaharında yapılacak bir erken seçimin CHP'nin onaylayacağı bir seçim takvimi olduğu ifade ediliyor. AKP Genel Başkanvekili'nin bahsettiği 2027'nin sonbaharında yapılacak bir seçime İYİ Parti olarak onay vermeyeceğimizi ifade ediyoruz."

ÖZEL: ERKEN SEÇİMİ ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞINA OLANAK OLARAK GÖRMEMEK LAZIM

Özgür Özel ise erken seçime ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin erken seçim istemesini Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olmasına olanak tanımak olarak görmemek lazım. Zira biraz önce Sayın Genel Başkan'ın da dediği gibi Elitaş'ın tarif ettiği erken seçim bile demeye dilinin varmayıp öne alınmış bir seçim 2027'de olur. 'Cesaretiniz varsa buraya gelin' deyip 2,5 yıllık bir cesaret gösterdiği noktaya kargalar bile güler. Biz Tayyip Erdoğan'ı adaylaştırmak için yapılacak bir seçimin öne alınmasında var olmadığımızı daha önceden defalarca ifade ettik.

Diğer yandan Cumhuriyet Halk Partisi'nin artık bu vatandaşın dayanacak gücünün kalmadığı, emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın ki bunların içinde bulundukları hazin durumla ilgili yukarıda da bir görüş birliği içinde büyük sıkıntıyı birlikte altını çizdik. Bizim bu durumda derhal seçim talebimizi ve erken seçimin adayının erken açıklanmasına ilişkin irademizi ortaya koyduğumuz noktada da sayın bu sefer aradaki nüansın sanki İYİ Parti'nin bu kadar sıkıntılar varken erken seçim istemiyormuş, bu iktidar değişsin istemiyormuş gibi yorulmaması da büyük haksızlık olur. Aramızda meselenin anayasal durumuna ve vatandaşın durumuna yönelik olarak tam bir fikir birliği var."