TELE1 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde ziyaret ettiği Hatay'da açıklamalarda bulundu.
Burada, Filistin ile ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendiren Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarına sessiz kalmasını eleştirdi.
Bölgedeki depremzedelerin 10'da 7'sinin hala evine kavuşmadığını da hatırlatan Özel, "Bunların hepsi artık Erdoğan iktidarının gayrimeşru olduğunu göstermektedir. Bu yüzden sandık bir an önce gelmeli" dedi.
Özel ayrıca Suriye'de yaşanan gelişmelere de değinerek, geçici hükümetin hızlı bir şekilde kapsayıcı bir anayasa hazırlaması gerektiğini söyledi. Özel bu kapsamda Türkiye'deki sığınmacıların da memleketlerine dönmeleri gerektiğini vurguladı.
"ERDOĞAN FİLİSTİN'E NASIL SUSUYOR"
Özel, şunları söyledi:
-Diyor ki, Filistinliler Gazze'de yaşamayacak. Orası yaşanmaz. Onları etraftaki ülkelere dağıtacağım. Gazze'nin enkazını kaldırmak bana yakışır. Gazze güzel yer, deniz kenarı pek güzel yermiş. Turizme, imara açacağım, dünyanın göz bebeği olacak. Duyuyor musunuz Trump'ı büyük bir hevesle alkışlayanlar, Erdoğan'ı övdü diye davul zurna çalanlara ve Erdoğan'a soruyorum: Bu tehcirdir. İnsanlık suçudur. Soykırımın devamıdır, soykırımı kalıcılaştırmaktır. Kutsal topraklardan Gazze'yi söküp atmaktır. Buna nasıl susuyor Erdoğan?
"ERDOĞAN STEINMEIER'E KAFA BİLE SALLAYAMADI"
-Bu sözler konuşulduğunda Erdoğan'ın ilk tepki vereceği yer Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile birlikte ortak basın toplantısıydı. Ortak basın toplantısında Erdoğan, "Filistin'deki ateşkes korunsun, Filistin de önemli Ukrayna da önemli" dedi geçti. Steinmeier dedi ki "Bu soykırımdır, insanlık suçudur. Kabul edilemez". Erdoğan Steinmeier'e kafa bile sallamıyor, Trump'a laf söylüyor diye.
"ALMAN CUMHURBAŞKANININ GÖSTERDİĞİ TEPKİYİ GÖSTEREMEDİ"
-Sayın Erdoğan bir cevap versin. Nasıl oluyor da Alman Cumhurbaşkanının gösterdiği tepkiyi göstermeyecek bir acziyet sergiliyor. Trump diyor ki "Orayı turizme, imara açayım". Filistin diye bir şey kalmasın istiyor. Türkiye'deki herkese şunu söylüyorum: Filistin davası bizim üçüncü genel başkanımız Ecevit'in Arafat ile kurduğu ilişkiden başlayarak, Türkiye solunun Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin kurtuluş mücadelesine verdiği desteğe kadar bizim davamızdır.
"FİLİSTİN DAVASI TÜRKİYE'NİN MİLLİ DAVASIDIR"
-Filistin davası Türkiye hükümetlerinin de milli davasıdır. Günü geldiğinde İsrail ile kavga etmek para ettiğinde bundan katmerli katmerli nemalanan Erdoğan, şimdi İsrail ile ABD anlaşmış. Suriye'ye bir düzen verecekler. Orada da Büyük Ortadoğu Projesi'nin eski eş başkanı ama anlaşılan öyle eskide falan kalmadı. Bir rol vermişler, rolünden memnun. Buna sessiz kalıyor. Onun buna sessiz kalma hakkı yoktur.
"FİLİSTİN'E SIRTINI DÖNERSEN MEŞRUİYETİNİ KAYBEDERSİN"
-Ona oy verenler Filistin'i böyle yalnız bıraksın diye mi oy verdiler. Sustuğu her gün gayrimeşrudur. Oy verenlerin çok büyük bir çoğunluğu, kendisinin önceki söylemlerini sürdüreceği için verdiler. Eğer sırtını Filistin'e dönersen, meşruiyetini kaybetmiş olursun. İşte bir an önce sandığı koymanın ve millete 'şimdi ne diyorsunuz' diye sormanın bir gerekçesi daha ortaya çıkmaktadır.
"ERDOĞAN İKTİDARI GAYRİMEŞRU"
-Bir diğer gerekçe, depremzedelere verilen sözlerin tutulmaması. 10 depremzedenin 7'si konteynerde. 1 yılda halledecekti, 2 yıl geçti yüzde 70'i konteynerde. Hatay'da oran yüzde 18. 100 Hataylıdan 82'si çadırda, konteynerde ya da gurbette. Bunların hepsi artık Erdoğan iktidarının gayrimeşru olduğunu göstermektedir. Bu yüzden sandık bir an önce gelmeli.
"SIĞINMACILARIN HIZLI BİR ŞEKİLDE MEMLEKETLERİNE DÖNMELERİ SAĞLANMALI"
-Suriye'nin askeri olarak da siyasi olarak da hızla bir istikrara ihtiyacı vardır. Suriye'de hem Kürtleri, hem Arapları, hem Türkmenleri, hem de gayrimüslimleri temsil edecek bir kapsayıcı anayasaya, serbest seçimlere ve istikrara ihtiyaç vardır. Bu sağlanmaksızın orada geçirilen her günde hem Hatay'daki Arap alevi yurttaşlarımızın akrabalarının canları tehlikede, endişeliler, çok haklılar. Hem de artık buranın, bu kadar yoğun bir sığınmacı nüfusuyla mevcudiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Suriye'nin güçlendirilmesi ve buradaki misafirlerin hızlı bir şekilde memleketlerine dönmeleri sağlanmalıdır. Biz hiçbir zaman sığınmacı düşmanı olmadık. Ama sığınmacı yaratan politikanın karşısında olduk. Bunun da başında Sayın Erdoğan ve uyguladığı politikalar gelmektedir.