CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan ile görüştü. Görüşmenin ardından ikili ortak basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Özgür Özel, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mesajıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Bir sorun var mı? Bir sorun var. Kürtler sorunum var diyorsa vardır. Erdoğan'ın söylediklerini terk edip 'Kürt sorunu yoktur' demesiyle Kürt sorunu çözülmüyor. Bu sorunun çözülmesi için meclis zemininde, hiçbir partinin dışlanmadığı ve sivil toplumun, toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği bir çalışmanın yapılması gereklidir. Bu çalışmasının başı sonu demokratikleşmedir. Bu noktada her zaman söylediğim hassasiyetle, şehit ailelerinin, gazilerimizin ve tüm mağdurlarının rızalarının, görüşlerinin alınması; onları üzecek, rahatsız edecek işlerin içine girilmemesi çok önemlidir. Bunun dışında şeffaflığa, samimiyete vurgu yapıyoruz. Şunu da söylemek gerekir; Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları neyin ne olduğunu bilen, gören insanlardır.
2025 yılında bir iktidar partisinin ve ülkenin cumhurbaşkanının milletin aklıyla alay etmesini de doğru bulmuyorum. Bir yandan bir yıldır aşkın süredir bir müzakereyi yürüteceksiniz, yapılan görüşmelere devlet adına birisi tam yetkili 4 kişilik bir heyet eşik edecek, dakika dakika haberiniz olacak, AYM'nin üyesi, Yargıtay'dan üyeler, yüksek hakimlerin bulunduğu 20'nin üzerinde hukukçudan oluşan bir masa sizin bilginizle çalışma yapıyor olacak sonra millete 'Bir şeyler oluyor, kendiliğinden oluyor. Sayın Bahçeli güzel konuştu. Benimle ilgisi yok. Olursa sahiplenirim. İyi sonuçlar olursa bana yarasın, kötü sonuçlar olursa uzak durayım' bu millet böyle kandırılabilecek bir millet değil. Bir işi yapacaksan sorumluluğunu alacaksın, cesaretini göstereceksin. Bana da bu sürece bu milletin barış umudunu boşa çıkarma, akan kanın durdurulmasının önüne set çekmeme ama bir yandan da kimsenin kimseyi kandırmayacağı bu sürece ana muhalefet olarak denetim, geleceğin iktidar partisi olarak destek verdik.
"BEN GÖREVİMDEN KAÇMIYORUM"
Ben görevimden kaçmıyorum, mertçe burada duruyorum. Aktörlerin pozisyonları belli, bir kişinin pozisyonu güya belli değil. Her şeyi biliyor da işine gelince duyan, işine gelmeyince kulağı sağır olan büyükbaba numarası yapıyor. Artık samimiyete ihtiyaç var. Çıkacaksınız, bu sürecin tam göbeğindesiniz. Her şeyi bir kenara bırakacaksınız. Samimiyet olacak, açıklık olacak, şeffaflık olacak. Herkes bunu biliyor. Çıkıp da 'kral çıplak' diye bir çocuğun mu bağırmasını bekleyeceğiz? Kimse kimseyi kandırmasın.
Efkan Ala; öyle uçakla havada gezip durum belli olunca inmekle olmuyor bu iş. Ben bekleyeyim, duruma göre pozisyon alayım. Efkan Ala da bu anlamda tarihsel bir tutarlılık içinde görülüyor. Durum netleşene kadar uçakta beklemek her zaman olmaz. Açıklamalarından onu çok net olarak takip ettik. Bizim açımızdan bu ülkedeki insanların yararına, kan akmayacaksa, şehit gelmeyecekse, bu ülke bütün varını yoğunu harcadığı bu terör belasından kurtulacaksa, analar ağlamayacaksa, barış gelecekse, artık Kürtler yaşadıkları bu sorunlardan kurtulacaklarsa, kendilerini bu ülkenin tam ve eşit vatandaşları hissedeceklerse biz orada varız.
Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli ajanda pazarlıklarının ve kenardan hiçbir şey yokmuş gibi meseleyi korkak bir şekilde izleyip bütün siyasi riski ortağının sırtına yükleyip buradan bir avantaj çıkarsa siyaseten nemalanırım demesini son derece samimiyetsiz buluyoruz. Net olsun, açık olsun, cesur olsun.
