Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırı gerçekleştirildi.
Özel, saldırının ardından basın açıklamasında bulundu.
Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün barışın konuşulması lazım. Bugün Türkiye'nin hem terör sorunundan kurtulmasının hem demokratik açılımlarla Türkiye'deki tüm hak ihlallerini son bulması lazım. Tüm tutsak siyasetçilerin dışarıda olması lazım. Bunların konuşulduğu gündü. Birileri bu konuşulsun istemediği için bugünkü o saldırının gerçekleştirilmesine ön açtılar.
Ama tek bir şey rica edeceğim. Sırrı Süreyya'nın böyle bir barış güvercininin aramızdan uçup gidişinin gündeminin önüne bu saldırganın yaptığı işin geçmemesi lazım.
Eşimi, annemi, kızımı arayıp devam ediyorum dedim. Programımıza devam ediyoruz.
Bu partinin genel başkanlarına suikast girişimleri oldu. Atatürk'e, İnönü'ye, Ecevit'e, Kemal Kılıçdaroğlu'na oldu. Genel başkanlar hapse kondu, linç girişimine uğradı. Bu göreve talip olduğunuzda bunu göze alıyorsunuz.
Burada bir sürü kirli bilgi uçuşuyor. Sayın Cumhurbaşkanından, bakanlardan, siyasi partilerinden genel başkanlarından herkes arayıp bu saldırıyı kınadılar. Bu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Bundan sonra 'Şu partinin mensubuymuş bu partinin mensubuymuş' arkasından ne çıkarsa çıksın sivil siyaseti savunmak, şiddeti dışlamak, konuşmak ve birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Şu kadarını söyleyelim kutuplaşmanın, keskinleşmenin kimseye bir faydası yok. Ben bir buçuk yıl önce de bunları söylüyordum dün Konya'da da bunları anlattım
Hiç kimseye bir kırgınlığım küskünlüğüm yok. İşimizi yapıyoruz. Bu vakitten sonra tehditler, bu vakitten sonra saldırılar bizi yıldıracak olsa biz ölümü göze alıp Cumhuriyet'i kuran Parti'nin Genel Başkanlığına talip olmazdık.
"MUTLAKA AZMETTİRENİ VARDIR"
(Saldırgan hakkında) Geçmişte suç işlediğine dair bilgiler var. İki evladını katlettiği, birini yaraladığı, 4. evladının o olaydan balkondan atlayarak kurtulabildiğine ilişkin 2004 yılında bir bilgi bize İçişleri Bakanı tarafından ulaştırıldı. Sağ olsunlar yakından ilgileniyorlar. Zaten basında da bunlar yer aldı. Birileri böyle şeyler yapacaksa huzuru kaçıracak, bir provokasyon yapacak, suçu birinin sırtına yıkacak bir şey yapacaksa zaten böyle birini bulup yaparlar. Yani onu biliyoruz. Mutlaka bir azmettireni vardır.
Mesele bugün DEM Parti'nin milletvekilinin Türkiye barışa kavuşsun diye, Kürt sorunu çözülsün diye, terör sorunu bitsin diye ve Türkiye'de anneler ağlamasın diye ömrü boyunca emek sarf etmiş birinin cenazesinde bu olduğuna göre buradan, bu süreçten rahatsız olanlar, bu süreçten, bu suçu birinin üstüne yıkmak isteyenler veya bize bir mesaj vermek isteyenler bir şeyler yapmıştır. O araştırılır, çıkar, bulunur.
Biz bir bütün olarak güçlü durmak durumundayız. Yoksa biz buradan bir husumet üretmek o zaman işte o yumruğu atmaya çalışana, ona o yumruğu attırmaya çalışana, prim vermiş olursunuz. O yüzden böyle bakıyorum.
"TELEF SÖZÜNÜN GERİ ALINDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Onun dışında şimdi ben artık bundan sonra telef meselesi üzerine benim şahsım söyleyecek bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açtığı telefon o açıda bir değer taşıyor sonuçta. Ben geçmiş olsun telefonunu kale alıp o telef sözünün de geri alındığını düşünüyorum. Bütün kendi şahsımda, bütün muhalif siyaset yapan insanlar için. Siyaset sözle yapılır. Sözle yapmaya devam edeceğiz. Kim ikna ederse, millet kimi takdir ederse bu ülkeyi o yönetecek. Biz milletin sandığına sarılmaya devam edeceğiz. Sandığa saygılı olmaya ve sandığı boşa çıkarmaya ya da sandığı görmezden gelmeye, milletin takdirini hazmetmeyenlere karşı biz demokratik mücadelemizi vereceğiz. Çok güçlüyüz, çok inançlıyız, çok kararlıyız.
Böyle bir günde buradan siyasi tartışma yaratmak benim işim değil. Atılan yumruk siyasette şiddeti savunanları mahcup eder. Siyasette söze önem verenleri, siyasetin normalinin siyasetçilerin birbirini araması, tokalaşması, cenazeye, taziyeye, iyi güne, bayrama birlikte katılması gerektiğini savunan bizi haklı çıkaran bir süreçtir. Buradan sonra bunu ümit ediyorum yeni bir milat olur"
SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İN SIRRINI ANLATTI
Özel ayrıca, konuşması sırasında Sırrı Süreyya Önder'le ilgili bir anısı da anlattı. Özel, "Sırrı Süreyya’nın bir emaneti var; bana geldi bir gün şu son filmi izledin mi? Bir Cumhuriyet Şarkısı, hatırım için izle dedi. Ekrem Başkanla o günlerde yeni tutuklanış Ahmet Özer’in ailesiyle bir sinema salonu dolusu yerde o filmi izledik. Dedi ki ben ölene kadar bu sır sana emanettir, sonra söyleyebilirsiniz o filmin senaryosunu ben yazdım dedi." diye konuştu.