Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP'nin kurultay davası ile ilgili soruları yanıtladı. Sav, mutlak butlan tartışmalarının devam ettiği süreçte eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sessiz kalmasına da değinerek, " 'Ne yapıyorsunuz, beni bu şekilde nitelendiremezsiniz. Ben kurultayda şaibe vardır demem' diye konuşsaydı bu tartışmalar biterdi" dedi.
Sav'ın açıklamaları şöyle:
"Dilekçelerde yazıldığı gibi mutlak butlan iddiasıyla bu dava kabul edilir de eski yönetim geri mi gelir, başka bir yönetim anlayışı mı olur, bir çağrı kurulu, bir geçici kurul mu oluşur gibi tartışmalar toplumun gündemine getirildi. Herkes görev alacak heyetin kayyım olacağını düşünüyor. Kayyım, hukuken ayrı bir konudur. Belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için atanır. Ergin bir kişi; hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle ivedi bir işini görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse kayyım atanır. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinmezse kayyım atanır. Kimi zaman bir kişi malvarlığını kendisi yönetemiyorsa kayyım atanır."
"KAYYIM ZOR"
"Böyle bir davada fevkalade zordur. Yasada, “Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yollardan sağlanamamışsa” kayyım atanabileceği yazılıdır. Siyasi partiler, kendi organlarını başka yollar ile seçebileceği için bu kural siyasi partiler için uygulanamaz. İkinci önemli konu; mutlak butlan tartışmasıdır. Mutlak butlan kararı verilebilmesi için bir işlemin, sözleşmenin kanuna, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olması gerekir. Olayları ayırt etme gücü olmayanların evliliği, reşit olmayan kişinin izin verilmeden yaptığı satış işlemleri ve benzeri durumlarda mutlak butlan söz konusudur. Medeni Kanunun 83. maddesinde “Genel Kurul kararlarının yok veya mutlak butlan nedeni ile hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır” denir. Mutlak butlan var mıdır, yok mudur tartışmasına girmeden önce geride bırakılan kongre süreçlerine bakılmalıdır."
"TARTIŞMALAR BİTERDİ"
"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Şubat 2025 tarihinde Manisa il Kongresi’nde “Bay Kemal’i şaibeli bir kurultay ile tehcir ettiler” dedi. Sonra 7 Şubat’ta KRT’de Kemal Kılıçdaroğlu bir programa katıldı. Kurultay ile ilgili parti yönetiminin açık ve net bir açıklama yapması gerektiğini söyledi, “Yapmıyorsanız sükut ikrardan gelir. O zaman başka bir şey var demektir burada. Bir şey varsa partinin kirlilikten arınması gerekir” demiş ve şaibe şüphesi üzerine de “Benim elimde bir şey yok” sözlerini kullanmış, “Şaibe yoktur” diyememişti. Daha sonraları “Ben kabul etmezsem bile kayyım atanacak. kayyıma mı bırakayım partiyi? Karardan sonra Özgür Özel ile oturur konuşuruz” demişti. Partililer ve kamuoyu, Kılıçdaroğlu’nun mahkeme kararından umutlu olduğu, şu ya da bu şekilde bir karar verileceği, kendisinin partinin başına tekrar geleceği gibi bir umut içinde yorumunu yapmışlardı. “Ne yapıyorsunuz, beni bu şekilde nitelendiremezsiniz. Ben kurultayda şaibe vardır demem” diye konuşsaydı bu tartışmalar biterdi."
Söyleşinin tamamı için tıklayın.




