(İLANDIR)
Yeni teknolojilerin yarattığı dijital çözümler, dental alanda da ön plana çıkıyor. Geçmişte en çok tercih edilen diş teli yönteminin yerini alan şeffaf plaklar, dişlerdeki estetik ve sağlık problemlerini ortadan kaldırıyor. Dr. Yaman Güray, şeffaf plak tedavisinin kişinin sosyal yaşamını etkilememesi sebebiyle her yaşta uygulanabileceğinin altını çiziyor. Güray, şeffaf plaklar sayesinde hastaların hiçbir estetik kaygı yaşamadan ortodontik problemlerin çözülebildiğini söylüyor.
Hastaların dişlerindeki çapraşıklıklar nedeni ile estetik kaygılar yaşadığını ve gülümsemekten çekindiklerini belirten Dr. Yaman Güray, şeffaf plakların bu kaygıları ortadan kaldırmanın en iyi yollarından biri olduğu üzerinde duruyor. Ortodontik problemlerin başta estetik kaygı olmak üzere birçok konuda ciddi sıkıntılara sebep olduğunu da söyleyen Güray, her taştan hastanın bir ortodontiste başvurmasını ve doğru teşhis için gerekli kontrollerini sağlanması gerektiğinin altını çiziyor.
ŞEFFAF PLAK TEDAVİSİ NEDİR?
Şeffaf plak tedavisi kişiye özel olarak tasarlanan dijital bir tedavi planlamasındır. Bu tedavi doğrultusunda plastik materyalden seri halinde hazırlanan, hasta tarafından takıp çıkarılabilen ve dişleri hareket ettiren bir ortodonti yöntemi uygulanır. Şeffaf plak tedavisi, markaya bağlı yürütülen bir tedavi değil, sabit tel tedavilerinden farklı bir ortodontik tedavi tekniğidir. Birbirinden farklı ortodontik bozukluğun günümüz teknolojileriyle konforlu bir şekilde tedavisine olanak tanıyan şeffaf plak, bir ortodontik tedavi yöntemidir.
ŞEFFAF PLAKLARIN DİŞ TELLERİNDEN FARKI NEDİR?
Şeffaf plak ve diş teli uygulamaları dişlerin hareketini sağlayan ortodontik tedavi yöntemleri olsa da birçok açıdan farklılıklara sahiptir. Diş teli tedavisi; dişlerin üzerine yapıştırılan braketler, braketlerin arasından geçen teller ve çeşitli kuvvet elemanları ile yapılan ve tedavi boyunca dişlerden çıkarılmayan bir yöntemdir. Şeffaf plak tedavisi ise; tedavinin her aşamasında hasta tarafından takılarak ve sadece yemeklerde çıkartılarak kullanılan ve aşama aşama plak değiştirerek ilerleyen bir tedavi yöntemidir. Şeffaf plaklar hem estetik hem de çok konforludur. Plakların tutuculuğunu arttırmak ve planlanan diş hareketinin zorluğuna göre plakların etkinliğini sağlayabilmek için dişlerin üzerine ‘Ataşman’ ya da ‘Engager’ adı verilen diş renginde kompozit çıkıntılar yapıştırıyoruz. Gözle fark edilmesi oldukça güç olan bu ataşmanların en büyüğü bile braketlerin neredeyse yarısı boyutundadır.
ŞEFFAF PLAKLARIN AVANTAJLARI NELERDİR?
Hastalar açısından, şeffaf plakların en büyük avantajı dışardan bakınca görünmemeleridir. Gerçekten de ‘plakların neden ağzında değil?’ diye sorduğum bir hastamdan ‘hocam plaklar zaten ağzımda’ diye cevap aldığımı bile hatırlıyorum. Bu estetik avantaj, hastaların da bu süreci çok daha özgüvenli ve keyifli bir şekilde tamamlamalarını sağlıyor. Küçük yaşta tel ve çene tedavisi görmüş bir hasta olarak ne yaşadığımı bir ben bir de tel tedavisi gören hastalarım bilir. Plakların en büyük avantajlarından birinin de tedavi süresince sağladığı konfor olduğunu gözlemliyoruz. Hastalar, plaklar sayesinde geleneksel tel tedavilerindeki gibi braketlerin ve tellerin batıp ağız içini tahriş etmesi yada rahatsızlık vermesi gibi problemlerle karşı karşıya kalmıyor.
Bunun yanı sıra, yemeklerde çıkarılıyor olması tel tedavilerinde olduğu gibi yemek sırasında tellerin arasında kalan gıda artıkları ile mücadele etme derdini de ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla geleneksel tedavilere göre hijyen açısında da daha avantajlıdır. İş toplantıları, davetler, düğünler gibi özel günlerde de plakların çıkarılabiliyor olması da tel tedavisinin asla sağlayamayacağı bir konfordur.
Şeffaf plak tedavisinin hekimler açısından da tel tedavilerine göre birçok avantajı olduğunu söyleyebilirim. Plaklar dişleri iterek çalıştırdığı için, sabit tel tedavilerinde diş çekerek boşluk açtığımız tedavilerin aksine birçok tedaviyi artık kolaylıkla yapıyoruz. Dişleri kemik içerisinde geriye doğru itip boşluklar açabiliyoruz. Şeffaf plak tedavilerinde diş çekmiyoruz demiyoruz ancak, çekimli planlanan tedavi sayılarında azalma olduğunu da söyleyebiliriz. Planlanan tedavinin zorluğuna, hastanın uyumuna ve hekimin şeffaf plaklar konusundaki deneyimine bağlı olarak hastaların tedavilerini daha az randevuyla tamamlayabilmek de mümkün. Hatta uzaktan online olarak yapılan kontrollerle bile tedavileler yürütülebiliyoruz.
ŞEFFAF PLAKLAR HANGİ YAŞLAR İÇİN UYGUNDUR?
Şeffaf plaklar, süt dişlenme, karma dişlenme ve daimi dişlenme döneminde olan, sağlıklı diş ve kemik dokusu olan ve en önemlisi plakları kullanabilecek bilinçte olan her yaştaki hasta için uygundur.
Şeffaf plaklar çocuklar için uygun mu? Çocuklar için tavsiye ettiğiniz ilk muayene dönemi ne zaman? Büyüme çağındaki ve yetişkin hastalar için şeffaf plak tedavilerinde önerdiğiniz yaş aralığı nedir?
Şeffaf plakların çocuk hastalardaki kullanımı hem sosyal faktörler hem de biyolojik faktörlerden dolayı erişkin hastalardaki kullanımlarından bile daha önemlidir. Çocuklar birbirlerine karşı acımasız olabiliyor. Gözünde gözlük olan çocukların, neredeyse lise hayatına kadar ‘4 göz!’ diye çağrıldığını düşünürsek, ortodonti tedavisi gören çocukların maruz kaldığı davranışlar da çocuklarda derin yaralar açabilir. Dişleri ve hatta çeneleri bile hareket ettirebildiğimiz şeffaf tedavisinde konforlu ama bir o kadar da detaylı düşünülmesi gereken noktalar vardır.
Hastalardan geri dönüşler değerlendirildiğinde, tel tedavilerine oranla çok daha az ağrı görüldüğünü söyleyebiliriz. Plakların konforlu bir tedavi yöntemi olduğu çok nettir. Estetik ve biyolojik avantajları sayesinde çocuklar da bu süreci büyük bir keyifle tamamlayabiliyor. Çocuklar için ilk ortodontik muayene dönemi 4 ila 5 yaşları arasındadır. Bu yaşlarda karşılaşılan ve öngörülen ortodontik bozukluğa bağlı olarak 6-7 yaşlarından itibaren şeffaf plak uygulamaları başlayabilir. Erişkin hastalarda ise yeteri kadar sağlıklı diş ve kemik yapısına sahip her birey, yaş limiti olmaksızın şeffaf plak tedavisi görebilir.
ŞEFFAF PLAKLAR HANGİ VAKALARDA KULLANILIYOR?
Şeffaf plaklar, her çeşit ortodontik ve ortopedik düzensizliklerde uygulanabilir. Basit tedavilerden en karmaşık tedavilere kadar tüm bozukluklar, şiddetli çapraşıklıklar, çekimli - çekimsiz tedaviler, büyüme gelişim dönemindeki çene tedavileri ve cerrahi tedaviler bunlara örnek olarak verilebilir.
ŞEFFAF PLAK TEDAVİ SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?
Şeffaf plak tedavi süreci, her ortodontik tedavide olduğu gibi öncelikli olarak klinikteki ilk muayene ile başlar. Şeffaf plak tedavisinde hastalardan analog ya da dijital olarak alınan ölçü kayıtlarıyla dijital bir planlama yapılır. Kayıt sonrası dişlere dental olarak yapılan her müdahale, kişiye özel üretilen plakların adaptasyonunu zorlaştırır. Dolayısıyla ortodontik tedavi öncesi diş dolgusu, diş taşı temizliği ve benzeri dental işlemlere gereksinim varsa, öncelikli onlara verilmelidir.
Fotoğraf ve ağız içi kayıtlardan, plakların teslim edilmesine kadar olan süreç aralığı boyunca tüm planlama evresini dijital olarak yürütüyor ve takip ediyoruz. Planlama evresinin ortodontistler ve hastalar için en keyifli kısmı ise tedavinin başından itibaren dişlerin, tedavi sonundaki halini simüle ederek hastaya gösterebilmek ve hastalar ile birlikte değerlendirebilmektir. Bu biz hekimler için en büyük mutluluklardan biridir.
ŞEFFAF PLAKLAR NE KADAR SÜRE KULLANILMALI?
Planlanan diş hareketleri, plaklar ağızda takılı olduğu sürece gerçekleştiği için tedavinin başarısı hasta uyumuna bağlı olarak değişir. Dolayısıyla ideal günlük kullanım süresi 20 ila 22 saattir. Planlanan diş hareketinin çeşidine, hareketin zorluğuna ve hastanın uyumuna bağlı olarak haftalık, 10 günlük ve 14 günlük plak değişim süreleri öneriyoruz.
https://www.seffafplakdunyasi.com/detayli-seffaf-plak-kullanim-rehberi/ linkine tıklayarak şeffaf plak kullanım rehberi hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olabilirsiniz.
Sizin için ortodonti alanındaki en büyük dijital dönüşüm ne oldu ve yapay zekanın bu alanda bir etki yaratmasını bekliyor musunuz?
Dijitalleşme, bu hayatın bir parçası ve her sektörde olduğu gibi diş hekimliği ve ortodonti alanında da büyük bir etki yarattı ve yaratmaya devam ediyor. Bundan 40 sene önce dişlerin her dişin arasına yerleştirilen kalın metal bantlar ve birer birer elde bükülen teller aracılığı ile hareket ettirildiğini hatırlarsak, hem hasta hem de hekim açısından zorlukları görebiliriz. Bu zorlu tedavilerin yerini şu an tel, braket ve bantlar olmadan tamamen dijital olarak planlanan tedaviler ve plastikler almış durumda. Bilim, teknoloji ve sağlık alanında böylesine hızla gerçekleşen değişimler, seneler sonra biz ortodontistlerin yerini tamamen yapay zeka ve robotlara bırakmaz diye umuyorum…