İstanbul Kemerburgaz’da 1 Mart 2024’te Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur'un yargılandığı dava sürerken Şükriye Aci’nin şikayetini geri çekmesi tartışmalara yol açtı.
Şükriye Aci ve kazada yaralanan tüm müştekiler maddi ve manevi zararlarının giderildiğini gerekçe göstererek şikayetlerinden vazgeçti. Bunun ardından aile arasında karşılıklı tartışmalar ve ‘kan parası’ iddiası tartışmaları sürdü.
Şükriye Aci, ‘Neler Oluyor Hayatta’ isimli programda konuştu. Canlı yayın sürerken kayınvalidesi Pervin Aci telefona bağlandı.
Şükriye Aci, “Eşimin ailesinden hiçbir destek almadım. Çocuğum 2,5 yaşında. Eşimin üzerinde olan bir taksi plakası vardı, o benim üzerime geçti. Eşimden bağlanan bir aylık var. Ve bana yatan bir hayat sigortası vardı, ben onunla kendime bir ev aldım. İçinde kiracı var. Şu an annemle yaşıyorum. Gayrimenkul işine yeni girdim. Eşim ile yaşadığım evden bazı duyduğum şeyler ve o dönem rahatsızlandığım için ekim ayında ayrıldım. Anneme geçtim ama kayınvalidem ve kayınpederim sanki çocuğu onlara göstermiyormuşum gibi bir algı yarattılar. Dışarıdan kimse bizim aile ilişkilerimizi bilmezdi ama eşim hayattayken de ailesiyle ilişkimiz çok muhteşem değildi” dedi.
“BEN KİMSENİN KANINI SATMADIM”
Kayınpederi Özer Aci’nin, “Torunum büyüdüğünde ‘Beni babamın kanıyla mı besledin?’ diye soracak” sözlerine de yanıt verdi. Gelin Aci “Ben kimsenin kanını satmadım, böyle bir tabir bana çok çirkin geliyor. Zaten her ölümle sonuçlanan trafik kazasından doğan bir tazminat hakkı vardır, onu aldım. Bu devlet tarafından oğluma verilecek bir hak ise erkenden almış oldum. Kan parası falan değil. Ben kanun dışı bir şey yapmadım. Gizli şey de değil. Avukatlar yürüttü protokolü. İlk olay olduğunda kayınpederim şirket avukatını tuttu ve benim önerdiğim avukatları istemedi. Çünkü ben avukat tutsam beni şeffafça bilgilendirecek, kendi avukatı ise sadece bilmemi istedikleri kadarını aktaracaktı. Ben ve diğer yaralılara hiçbir bilgi verilmedi. Kendi başlarına hareket ettiler. Kayınpederim bir plan kurdu ve süreci kendi yönetmeye çalıştı. Ki ben vekaletimi onun yönlendirdiği avukata vermiştim. Bana bilgi verilmedi uzunca bir süre. 6 ay sonra kayınvalidemin evinde avukat ile görüştük. Bana bazı teklifler olduğunu söyledi avukat. Karşı tarafın 50-55 milyon vermek istediğini iletti ve ben çok öfkeliydim. ‘Ne parası?’ diye kızdım. Bana ‘Fevri olma, çocuğun var. Böyle bir para kaçırılmaz’ dendi. Bana başta bunu söyleyen kendileri şimdi çıkıp diyorlar ki ‘Kimseyle para pazarlığı yapmadık’ Kayınpederim zaten kendisi çıktığı her yerde ‘Torunumun hakkını alacağım’ diyordu. O, dede olarak almak isteyince sorun yok da ben annesi olarak alınca neden sorun oluyor?” ifadelerini kullandı.
“GELİNİMİN İDDİALARI DOĞRU DEĞİL”
Şükriye Aci’nin bu iddialarının ardından Oğuz Murat Aci’nin annesi Pervin Aci canlı yayına telefonla bağlandı. Pervin Aci, gelinin iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
“Gelinimin iddiaları doğru değil. Ben çok acılı bir anneyim. Ben aylardır ilaç tedavisi görüyorum. Ben para konusunda ‘Eşim bile olsa benim çocuğumun kanını yerde bırakanı ben Allah’a havale ediyorum. Benim gibi acı görsün’ dedim. Benim eşimin o telaffuz edilen rakamlara ihtiyacı yok. Eşim bir iş insanı. Bu benim kızım ve ekranlarda böyle konuşmaması lazım. Onu birileri doldurmuş. Dışarı çıkacak yüzü kalmaz, linç yer. Ben çocuğumun arkasındayım. Ben milletime sesleniyorum. Ben davacıyım ve vazgeçmiyorum. Benim yavrum gitmiş, parada pulda gözüm yok. Bana o parayı getirseler ben o acıyla o insanları parçalarım. Ben sadece adalet istiyorum. Şükriye’yi konuşturmasınlar, daha fazla alçaltmasınlar. Ben emekli sağlıkçıyım, eşim emekli. Şirket sahibi bir aileyiz, bizim 55 milyona falan ihtiyacımız yok. Zaten evlat kaybetmiş anne ve babaya böyle yüklenilmez. Ben acımı paylaşamadım bu yüzden. 6 aydır torunumu göremiyorum, gelinimin nerede çalıştığını, ne yaptığını bilmiyorum. O kızım doğru konuşmuyor. Biz ona ‘kızım’ dedik. Ben anneyim, bunu bana nasıl yapıyorlar? Üç kuruş için nasıl affedeyim? Kim bize bunu yaşattıysa evladından olsun. Allah onu benim yerime düşürsün. 60 yaşında kadınım, ne yapayım parayı?”
CANLI YAYINDA BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR
Kayınvalidesinin sözleri üzerine öfkelenen Şükriye Aci, “O bedduayı benim çocuğuma mı ediyorsun?” diye sordu. Kayınvalide ise “O benim yavrumun yavrusu, onun ne suçu var? Ben Cihantimur’a diyorum” dedi. Gelin Aci ise “Ekranlarda günlerdir bana hakaret ediyorlar, şimdi ise ‘kızım’ diyor. Kayınpederim Özer Aci, ‘O bundan sonra Şükriye Aci değil, Şükriye Arslan’ diyor. Bu olamaz. Tabii ki eşimin soyadını kullanacağım. Ayrıca beni kimse dolduruşa getirmiyor. Doğruyu konuşmuyorlar. 100 milyon lira falan da almadım, rakamlar asla doğru değil. Zaten az bir ceza alıp çıkacaklardı. Çünkü 18 yaşından küçük kendisi. Kendileri Amerika’da yattıkları kadar burada yatmayacaklardı” dedi.
Bu kararı alırken linç edileceğini bildiğini söyleyen gelin Aci, “Beni rahatsız eden eşimin ailesinin davranışları. Karşı taraftan çok, beni eşimin ailesi yordu. Para pazarlığını yapan da onlar. Beni çıkmaza sürüklemek istediler. Ben psikolojik yardım alıyorum, oğlumu pedagoga götürüyorum. Beni çok yaraladılar” dedi.