Sanat dünyasında fotoğrafçı Mesut Adlin ile başlayan ifşalar birçok isme kadar uzandı.
Oyuncu Doğa Lara Akkaya, 2022 yılında yayınlanan 'Tozluyaka' dizisinde birlikte rol aldığı Tayanç Ayaydın'ın sözlü ve yazılı tacizde bulunduğunu söyleyerek sosyal medya hesabından mesajları paylaştı. Doğa Lara Akkaya, "Bu adam evli. Büyüğündür, sus dediler" diye yazdı. Oyuncu, "Ben 21 yaşındaydım, ilk işimdi, ağzımı açamadım. Ben kendimi yakıyorum, kız kardeşlerimin arkasındayım, peki sizin benim arkamda duracağınıza nasıl güveneceğim? Yine yalnız mıyım?" sözleriyle sektördeki "sessizliğe" tepki gösterdi.
10 yıllık evli olan Tayanç Ayaydın'ın, Akkaya'ya, "Dünyanın en güzel kadını!" ve "Bana bir fotoğraf at içinde sadece sen olsun" gibi ifadeler kullandığı görüldü.
GÜNLER SONRA AÇIKLAMA GELDİ
Tayanç Ayaydın, iddiaların ardından günler sonra açıklama yaptı. Ayaydın, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Son günlerde adım bazı mesaj ifşalarında yer aldı. Artık doğrudan ve net bir şekilde konuşma zamanı geldiğine inanıyorum. Açıklama yapmayı ertelememin sebebi duygusal bir tepki vermek istememem ve durumu sakin, bilinçli bir şekilde değerlendirmek istememdi. Yılbaşı gecesi bir meslektaşıma bir mesaj gönderdim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu mesajın kötü niyet taşımamasına rağmen uygunsuz olarak algılanabileceğini görüyorum. Bunun için içtenlikle özür dilerim. Gelen yanıt bana mesajın hoş karşılanmadığını açıkça gösterdi ve ben de iletişimi sürdürmedim.
Şunu da açıkça belirtmeliyim: düşüncesiz davranmış olabilirim, ama kimseyi taciz etmedim. Taciz; ısrar, baskı ya da birinin sınırlarını ihlal etmek demektir — ben bunların hiçbirini yapmadım. Tepkiyi anladığım anda durdum. Tacizin her türlüsü kabul edilemez ve kadınların seslerini yükseltebilmesi, kendilerini güvende hissedebilmeleri her zaman korunmalıdır.
Böylesine ciddi bir suçlamayla bugün ilişkilendirilmek, yaşanan olayın yalnızca tek bir düşüncesiz mesajdan ibaret olması benim için son derece üzücü. Kamuoyunda oluşan algının hatamla orantısız şekilde büyüdüğünü görüyorum. Bunun sonuçlarının ağırlığı beni haksız bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı. Bu nedenle kendimi, adımı ve itibarımı korumak için yargı yoluna başvurmak zorunda hissediyorum. Bu adım, kadınların seslerini duyurma hakkına karşı değil, yalnızca bana yönelen haksız ve ağır zararı gidermeye yöneliktir.
20 yıllık profesyonel hayatım boyunca pek çok değerli meslektaşımla saygı, işbirliği ve güven temelleri üzerinde çalıştım. Bugüne kadar bu tür bir olayla hiç karşılaşmadım. Bunun aksini düşünen bir çalışma arkadaşım varsa lütfen kanıtıyla ortaya çıkmaktan çekinmesin.
İstemeden kalbini kırdığım herkesten özür diliyorum. Tek dileğim, gerçeğin adil bir şekilde anlaşılması ve hepimizin yoluna güven ve huzur içinde devam edebilmesidir."