İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TELE 1'e konuk oldu. Çömez gündemi değerlendirdiği açıklamalarda "Cumhur İttifakı'nda çatlak" söylemlerine açıklık getirerek bu durumun mümkün olmadığını söyledi. Çömez DEM Parti'nin Cumhur İttifakı yapısına dahil olduğunu şu yorumlarla ifade etti:

"DEM PARTİ DE BU YAPIYA ENTEGRE OLDU"

Cumhur ittifakı çok özel gerekçelerde kuruldu. Çok özel niyet ve gerekçelerle yoluna devam ediyor. Zaman zaman biz çatlak varmış tartışmalarına girebiliriz. Zaman zaman aralarında büyük ayrışma var diye uzun uzun televizyon programlarında tartışabiliriz ama ben kendi siyasi okumamı paylaşıyorum. O yapı içerisinde herhangi bir çatlak olmaz. O yapıyı şimdi bir başka yapıyla daha tahkim ettiler. Bu yapıya bir başka yapı daha entegre oldu, eklemlendi. O da DEM Parti. Dolayısıyla bunlar amaçlarına ulaşıncaya kadar bu kutsal ittifakı bozmazlar, bozamazlar, bozdurtmazlar.

Siyasetçi ve yazar Emin Şirin ise Cumhur ittifakının bir katolik evliliği olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

DEM Parti heyetinden Devlet Bahçeli'ye ziyaret
DEM Parti heyetinden Devlet Bahçeli'ye ziyaret
İçeriği Görüntüle

Burada bir Katolik nikahı var. Yani kurallar katı. Yine Turan Çömez'in ifade ettiği, her zaman savunduğu şeyden devam edelim. Konu çok derin ama özetleyerek bu BOP projesi, Büyük Ortadoğu projesi devam ediyor. Büyük Ortadoğu projesinin oturtulması için nedir bu proje? Ortadoğu tekrar tanzim ediliyor. Bunu coğrafi olarak tanzim edilirken ondan sonra sosyolojik olarak tanzim ediliyor. Onun arkasından da anayasal ve hukuki tanzimat gelecek. Siyasi tanzimat gelecek. Sırada o var. Sırayla geliyor bunlar. Bunları da engelleyemiyoruz. BOP projesi başladığı zaman İsrail bu kadar önemli değildi. Etken de değildi. Biraz daha fazla da etken hale geldi. O zamanın temelinde vardı ama daha da etken. Bugün böyle bir sıkıntı içerisinde sahada paylaşma sıkıntıları olabilir ikisinin arasında. Bir kere Recep Tayyip Erdoğan bir kontrol zaten, saraya kapandığınız zaman her tarafı kontrol etmeniz zor. Keza aynı şekilde Devlet Bahçeli'nin hem yargı mekanizması hem emniyet mekanizmasında dalbulak salmış kontrolünü hep devam ettirebilmesi bilmesi zor. Bu arada Devlet Bahçeli bir şey yapıyor. Bunu zamanında çok gördük. Sedat Peker'nin filan da zamanında daha evvel Alaattin Çakıcı. Bu kritik süreç yürürken ileride sokakta bazı problemler çıkabilir diye sokağa hakim olabilecek unsurları da kendi yanlarında tutup fotoğraf vermeyi de tercih ediyorlar.

"SOKAĞA HAKİM OLMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Ha yani o bir şekilde o fotoğraflar, o meşhur fotoğrafların aslında bir mesajı var. Yani Sedat Peker de bugün Türkiye'de olsaydı o fotoğraf verilecekti. Muhtemelen eğer en ufak bir karışıklık intiba duyulursa bu yürüyen süreçle ilgili Sedat Peker'in de döndüğünü ve fotoğraf çektirdiğini hatta bir kere yaptığı gibi de bir miting yapıp duş alacağım filan diye konuştuğunu bileduymamız mümkün olabilir.

Yani bunlar gel bunun sebebi sokağa hakim olabilmek. Yani sokakta aman kimse kıpırdamasın aba altından sopa göstermek gibi, halka abanın üstünden sopa gösteriyorlar. Abanın altında da değil değil mi? Gizleme ihtiyaçları da gizleme ihtiyaçları da yok. Onun için Turan Çömez'in yaptığı analize %100 katılıyorum.

Kaynak: Haber Merkezi