Aynaya baktığınızda kendinizi göremezseniz ne hissedersiniz.
İşte ben de sizin hissettiğinizi hissediyorum.
Önümde televizyon açık
Her zaman görmeye alıştığım TELE1 logosu sol üst köşede tüm renkleriyle duruyor.
Ama sanki televizyon açık değil.
Sanki az sonra sinyal yok yazısı ekrana gelecek.
Yada uydu ayarlarını kontrol edin yazısı.
Simsiyah bir karanlık.
Sadece bilmem kaç sayılı kanunun bilmem ne bendi gereğince yayın “RTÜK tarafından 5 gün süre ile durdurulmuştur” yazısını okuyabildim.
Radyo ve televizyon Kurulu özellikle açık adıyla yazılmış diye düşündüm.
Oysa siz biz hepimiz RTÜK diye biliyoruz.
Sanki teknik bir arızadan kaynaklanan yayın kazasıymış gibi birazdan ekran yüzümüz Evren Özalkuş’un Gece Bülteni başlayacakmış gibi uzun uzun baktım ekrana.
Ama hayır aynı siyah ekran.
Yine renkli logomuz ve aynı RTÜK yazısı…
Yani ekranımız karartılmıştı.
Tıpkı sizin aynaya baktığınızda kendi yüzünüzü göremediğiniz gibi, ben de karşımdaki ekranda, benim televizyonumu göremiyorum.
İnanın siz aynada kendinizi göremediğinizde ne hissettiyseniz bende aynısını hissettim.
Türkiye’nin aynası TELE1’de ekran yüzü çalışma arkadaşlarım yok, en önemlisi de siz izleyiciler yoksunuz. Yani hiçbirimiz gösterilemiyoruz.
Bu iktidar sizi bizi, onu alkışlamayan ona destek vermeyen herkesi yokluğa mahkum ediyor.
Kapkara bir boşluğa itiyor.
O kapkara boşluğa iyi bilirim.
Çünkü bu ikincisi.
xxxx
Önümdeki TELE1 Logolu simsiyah ekrandan usulca kaydı gözlerim karanlığa.
Karanlıkta kendi içime tuttum göz fenerlerimi.
Ve usulca hatırladım ilk karartıldığımı.
xxxx
25 aralık 2020’ydi.
26 gündür yayındaydık
Haberse Olay TV verir diye yola çıkmıştık.
Verdik de
İktidarın yok saydığı Kürt siyasal hareketinin temsilcisi HDP dahil TBMM’deki tüm partilerin grup toplantılarını canlı yayınlayacaktık.
Yayınladık da.
xxxxx
Sonra iktidarın Milli Savunma Bakanı, eski genelkurmay başkanı devreye girdi.
Elinde bir liste.
Atılması gerekenler.
Ve alınması gereken iktidar yanlısı ekip.
Karşı çıktık.
Bu kez kanalın lisans sahibini TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) başkanı çağırdı.
Altı yıl önce bankasına el koyulmuştu ya
Hesaplar kapatılmıştı ya.
TMSF başkanı 6 yıl önce tahsil edilen ve kanunen kapanan o hesaplaşmada toplama hatası yaptıklarını söyledi.
Hata da bilmem kaç milyon dolar
Bir hafta içinde ödenmesini aksi halde tüm mal varlığına el konulacağını söylüyordu.
Lisans sahibi kanalı kapatmakta buldu çareyi.
Ve 26 gün yayın yapabilen kanalımız karardı
Hep o karanlıkta kaldı
xxxxxx
Bu benim gazetecilik/televizyon haberciliği tarihimde ikinci karartma.
Bu kez karartılan bağımsız gazeteciliğin, patronsuz gazeteciliğin, sadece gazetecilerin var ettiği bir televizyonun sembolü TELE1.
Bu kez karatma 5 günlük.
Ama sürenin ne önemi var. Bir ekranın karartılması yeterince acıtıcı değil mi?
Çok acımasızca sansür değil mi?
İnanın bu süreçte izleyicilerimizden, basın meslek kuruluşlarımızdan, Türkiye’de demokrasi isteyen siyasetçilerden gelen destekler, gözümü yaşartacak kadar değerliydi benim için.
“Cumhurbaşkanımızın söylediklerini emir telakki ederim” diyen, iktidarı değiştirmek isteyen AKP kadar meşru siyasal partilerin iktidar mücadelesini “demokratik fikir özgürlüğü” saymayan bir RTÜK başkanının onayıyla verilen karartma cezası, TELE1’in gurur nişanesi olarak tarihe geçecek. Çünkü Türkiye’de bağımsız gazeteciliğin/televizyonculuğun kalesi TELE1’i susturmaya kimsenin gücü yetmeyecek.
Ekranımız 5 gün kararacak
5 gün sonra sizinle buluştuğumuzda, TELE1 normal yayınına başladığında, aynaya bakacağım ve kendimi görebileceğim..
NOT
İnternet sitemizin değerli okuyucuları
Aslında yazmaya başladığım için size uzunca bir merhaba yazısı yazmak isterdim
Ama RTÜK sansüründe buna gerek kalmadı umarım siz de beni anlarsınız.
Sizinle daha sık buluşmak üzere,,,,
Hoşbuldum