Sağlık çalışanlarına şiddet, uzunca süredir hem meslek örgütlerinin, hem de TBMM'nin gündeminde. Son olarak psikiyatrist Doktor Fikret Hacıosman'ın İstanbul'da hastası tarafından öldürülmesi, meslek örgütlerini de siyasetçileri de harekete geçirdi. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi uzun süredir meslek örgütlerinin beklentisi olan "sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine" ilişkin düzenlemeyi, sağlık alanında birçok yasada değişiklik öngören ve kamuoyunda "torba" olarak tanımlanan 44 maddelik yasa teklifinin içine koydu. Teklif, sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemeye yönelik düzenlemenin yanı sıra; sigara yasağının kapsamının genişletilmesinden, doku ve organ nakline yeni standartlar getirilmesine ve taşıyıcı anneliğin yasaklanmasına kadar birçok farklı alanda yeni düzenlemeler öngörüyor. Tartışmalı hükümler neler? Teklifin tartışmalı maddeleri "sağlıkta şiddeti önleme" gerekçesiyle getirildi. Özellikle, sağlık çalışanlarının özlük haklarına yönelik düzenlemelere ve meslek odalarının bazı yetkilerinin elinden alınmasına tepki var. Teklif ile "terör örgütleriyle bağlantılı" olduğu gerekçesiyle olağanüstü hal döneminde "kamudan ihraç" edilen hekimler ile diş hekimlerinin özel sektörde çalışmaları sınırlandırılıyor. Bir başka tartışmalı hüküm ise güvenlik soruşturmalarının olumsuz gelmesi nedeniyle zorunlu hizmetini yapamayan ve dolayısıyla "atanamayan" doktorların, zorunlu hizmet süreleri boyunca hiçbir yerde çalışamamaları. Bu süre bittiğinde de yine SGK ile anlaşması olmayan kurumlar ile muayenehanelerde çalışmaları. Ancak mesleğe yeni başlayan bir hekimin muayene açmasının da, bir hastanede çalışmasının da zor olduğuna dikkat çekiliyor.