Dünya Siyasal İktisat Birliği (WAPE), dünya çapında Marksgil ve diğer eleştirel politik iktisatçılar ile ilgili akademik grupların gönüllü olarak oluşturduğu uluslararası bir akademik kuruluştur. WAPE’in amacı, dünyada siyasal iktisat çalışmalarını Marksgil iktisattaki küresel araştırma güçleriyle bütünleştirmeyi, Marksgil iktisadın gelişen kuram ve yöntemlerini kullanarak dünya ekonomisini ve ulusal ekonomik kalkınmayı incelemeyi, dünya halkları arasında ekonomik ve kültürel alışverişi teşvik etmeyi ve halkların ve ülkelerin iyilik hallerini arttırmaktır. WAPE'in ilk Forumu 2006 yılında Çin'in Şanghay kentinde düzenlenmiştir. O tarihten bu yana Çin, Japonya, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Brezilya, Vietnam, Güney Afrika, Hindistan, Rusya, Almanya, Kanada ve Yunanistan gibi ülkelerde yirmiden fazla akademik konferans düzenleyen WAPE'in 18. Forumu kuruluşunun 20. yıldönümü olan 2025’te 6-8 Ağustos tarihlerinde Türkiye'de Yeditepe Üniversitesi'nde düzenlendi.
FORUMA GENEL BAKIŞ
Türkiye’de bu yıl düzenlenen Forum’un ana teması ‘21. Yüzyılda Çok Kutupluluk: Politik Ekonomide Zorluklar ve Fırsatlar’ idi.
İzlence WAPE Konsey Toplantısı ile açıldı. Ardından açılış konuşmaları, ödül töreni ve genel kurul konuşmaları var. WAPE Başkanı Prof. Cheng Enfu, Başkan yardımcıları Adnan Akfırat ve Radhika Desai, Genel Sekreter Prof. Xiaoqin Ding, Wuhan Üniversitesi’nden Jian Xinhua, Nanjing Üniversitesi Finans ve Ekonomi Bölümünden He Ganqiang ve Prof.Dr. Korkut Boratav gibi isimleri dinleme olanağı bulduk.
WAPE Başkanı Prof. Cheng Enfu ile
Bu arada kimi ödüller dağıtıldı. Türkiye’den Prof.Dr. Korkut Boratav’a Marksgil iktisada ömür boyu katkıları nedeniyle ‘Dünya Marksgil İktisat Ödülü’ verildi.
Daha sonra paralel oturumlar gerçekleşti. Oturumlarda oldukça ilginç ve birbirinden değerli bildiriler sunuldu.
Bir potpuri sunalım:
80.Yılda Birleşmiş Milletler / Ekoloji / Yapay Zekâ ve Ekonomik Dönüşüm / Çin’in Modernleşmesinin Yeni Evresi / Ekonomik Modeller / Günümüzde Emperyalizme Karşı Mücadele / Demokratik Yönetişim / Ekonomik Kuram / Dünya Ekonomik Dönüşümleri / Çok Kutuplu ve Çok Değişkenli Yeniden Düzenlemeler / Çok Kutuplu Bir Dünyada Kuramlaştırma / Çin ve Yapay Zekâ / Geç Kapitalizmin Kültürleri.
Panel başlıklarından da anladığınız üzere çok kutupluluk ve çok değişkenlilik, merkezî ve yerel siyasetten ekonomiye, teknolojiden ekolojiye, modellemeden kültüre birçok düzlemde ele alındı. Marksgil iktisata özel bir yer verildi.
Bu arada ben de ‘Ekoloji’ başlıklı oturumda ‘China’s Politico-Ecological Approach: A Critical Review from an Eco-Marxian Perspective (Çin’in Siyasal Ekoloji Yaklaşımı: Eko-Marksist Perspektif Açısından Eleştirel Bir Değerlendirme)’ başlıklı bir bildiriyle Forum’a etkin katılımda bulunarak yer almış oldum.
TÜRKİYE’DEN İLGİNÇ BİLDİRİLER
Mehmet Özyiğit ve E. Can Toker’in ‘Stratejik Dijitalleşme’, İzzettin Önder’in ‘Akademi’, Coşkun Soysal’ın ‘Ortadoğu’, S. Süha Çubukçuoğlu’nun ‘BRICS’, Volkan İpek’in ‘ASS ve ECOWAS’, Can Ulusoy’un ‘Yapay Zekâ’, Efe Can Gürcan’ın ‘Hugo Chavez Örneği’ ve Çağdaş Özeniş’in ‘Kapitalizm ve Kalkınma’, B. İlke Dündar’ın ‘Ekolojik Krizde Uluslararası Örgütler’, Halil Özsaraç’ın ‘Deniz Gücü’, Cem Kızılceç’in ‘Dış Diplomaside Dünya Çok Kutuplaşma Eğilimine Türkiye’nin Uyumu ve Ayarlamaları-Düzenlemeleri’ konulu bildirileri izlencede göz kamaştırdı.
Forum son gündeki Genel Kurul konuşmaları ve kapanış seremonisi icrasıyla sona erdi.
FORUM’UN KAPANIŞ BİLDİRGESİ
Forum’un bitişinde bir kapanış bildirgesi de yayınlandı. Bu kapanış bildirgesinin kararlar kısmını aşağıda sunuyorum. Umarım ilgililere yararlı olur.
SONSÖZ
Bu arada WAPE ilişkin kısa bilgi paylaşımı ile yazıyı sonlandıralım. WAPE’in resmi web sitesi www.wapeweb.org olup hem İngilizce hem Çince dillerinde hizmet verilmektedir. WAPE’in hakemli akademik dergisi de vardır: Londra’daki Pluto Journals tarafından yılda dört kez yayınlanan Dünya Siyasal İktisat İncelemesi (WRPE). WAPE’e hem kurumsal hem de bireysel üyelik olanağı vardır. WAPE’in şu andaki Başkanı Prof. Cheng Enfu’dur. Başkan’ın birçok çalışması mevcut, ama okurlara Canut yayınları tarafından İngilizce yayınlanan ‘Modern Political Economy A New Coursebook’ adlı kitabını salık veririm.
EK-1: FORUM KAPANIŞ BİLDİRGESİ’NİN KARARLAR KISMI
1. Gazze'de devamedegelen televize olan yayınlanan aşağılık soykırım, günümüz emperyalizminin süregelen bir iddiasıdır. Bu soykırım temel esasları, insanlığı ve insan toplumunu ihlal etmektedir. Bu savaş emperyalist güçlerce gündeme getirilen kötü huylu (haksız – İMB) savaşların en berbat örneğidir. Bu savaşlar, insanlığın toplumsal ilerlemesini ve geçim kaynaklarının iyileştirilmesini engelliyor. Bu tür savaşlar şunları da kapsıyor: Şu anda üçüncü yılında olan Rusya-Ukrayna çatışması, son İran-İsrail çatışması, Kore Yarımadası'nda patlak vermesi olası olan bir savaş ve Sahel bölgesinde özgürlükçü güçleri tehdit eden savaş ve Tayvan üzerinden Çin'i tehdit eden savaş. Bu tür savaşlar, sadece ilgili bölgelerde yoğun can ve mal yitimine yol açmıyor; aynı zamanda uluslararası tedarik zincirlerine, verimliliğe ve üretim ilişkilerine ölçülemez zararlar vererek daha fazla insanî acılara neden oluyor. Dünya çapındaki Marksgil siyasal iktisatçılar ve jeopolitik iktisatçılar, bu tür emperyalist savaşlarla ilgili olarak iş birliğini güçlendirmeli ve önemli iktisadî kuramlar ve uygulamalar hakkında ve derinlemesine araştırmalar yapmalıdırlar.
2. Bu yıl Alman-İtalyan-Japon faşizmine karşı kazanılan yenginin ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 80. yıldönümüdür. Dünya bugün hızlanmış biçimde yüzyıldır görülmemiş değişiklerin etkisi altına giriyor. Bu dönemde iktisadî, siyasal, ekinsel (kültürel) ve askersel alanlarda emperyalizme ve hegemonyacılığa karşı çıkmak dünya barışı, gelişmesi ve güvenliği için kritiktir. ABD'nin, kendi egemen olduğu tek kutuplu bir dünya dizgesi yaratma girişimi asla başarılı olamadı ve bugün de bir savaş alanı eşdeyişle yıkıntı. Bunun yerine çok kutuplu bir Dünya düzeni biçimleniyor. Bu düzen, halkların kendi ulusal koşullarına dayalı kalkınma yolları ve modelleri aracılığıyla dünya çapında insanî sosyoekonomik gelişimin tarihsel gerekliliğini tanıyor.
3. Dünya bugün, yeni enerji, yeni malzemeler, dijital teknoloji ve yapay zekâ ile tekrar tanımlanan bir bilimsel ve teknolojik devrimi deneyimliyor ve bu devrim aracılığıyla küresel bir siyasal ve iktisadî görünüme köklü bir dönüşüm yaşıyor. Emperyal Dünya bu devrime katkıda bulunmak yerine dayanaksız görüşler ve engellemelerle uğraşmakta, uluslararası siyasal, iktisadî ve toplumsal ilişkilerde belirsizlikler ve dengesizlikler yaratmaktadır. Onlar dünya düzleminde önderlerin siyasal bilgeliğini sınayan riskler ve meydan okumalar ortaya atıyorlar. Yüzyıldır daha önce görülmemiş değişiklikler hızlanırken, uluslararası siyasal ve iktisadî ilişkileri açıklayan geleneksel ana akım kuramların iç kusurlarını da ortaya çıkarmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu birçok yıldır yeni iktisadî ve siyasal çevre düzeni ve uluslararası ekonomik düzenin yeniden biçimlendirilmesini sağlamaktan söz etmektedir. Bunun için Marksçılık temelli çığır açıcı kuramsal yeniliklere ivedi gereksinim vardır.
4. Günümüzde ihtiyarlamış tekelci kapitalizmi, çalışan insanlar ile ezilen ve sömürülen uluslarca üretilen değeri sorumak için vurguncu ve yağmacı biçimde borçlandırmakla meşgul. Bu dizgenin üretimi genişletme kapasitesi olmadığı gibi, bırakın bunu yapmayı, bunu çalışan insanlara gönenç yayan eşitlikçi bir biçimde yapmaktan bile acizdir. Hali hazırda BRICS+ ülkeleri ve emperyalizme ve hegemonyacılığa karşı çıkan birçok ülke, küresel iktisadî büyümeye Yedi Dev (G7) ülkelerinden daha fazla katkıda bulunuyor. İnsanlık için paylaşılan bir geleceğe sahip bir topluluk inşası, Dünya tarihinde ‘denetim ve yağmaya’ dayalı kapitalist paradigmadan ‘geniş çaplı danışma, ortak katkı ve paylaşılan yarar’ paradigmasına geçişi ifade ediyor. Dünya çapındaki Marksgil siyasal iktisatçılar bu tarihsel eğilimi kavramalı ve adil ve eşitlikçi bir küresel ekonomik yönetişim dizgesinin yeniden biçimlendirilmesine kuramsal katkılarda bulunmalıdırlar.
5. Savaş sonrası uluslararası iktisadî yönetişim dizgesi emperyalist ülkelerin başatlığındaydı. Onlar dizgenin uluslararası artı değer ve kârların bu ülkelerdeki özel tekelci burjuvazinin cebine sürekli akmasını sağlayacak biçimde yol vermesini garantilediler. Günümüzde, bu dizge ile bu tür akışları sağlayamaya muktedir olmayan emperyalist ülkeler, yaptırımlar üzerinden, ticaretin ve sermaye akımlarının engellenmesi yoluyla teknolojik, finansal ve kurumsal hegemonyalarını güçlendirmeye yöneldiler. Bu çaba onların güçsüzleşen emperyal güçlerini sağlamlaştırmada başarısız olmakta ve kalkınmaya da zarar vermektedir. Servet kutuplaşmasındaki küresel derinleşmeyi tersine çevirmek için, Küresel Güney ülkelerinin kalkınma haklarına ve çıkarlarına tam olarak saygı duyulmalı, desteklenmeli ve bunlar korunmalıdır.
6. Önceden başarısızlığa uğrayan dolar dizgesi ve onun silah olarak kullanılması çabaları, uluslar arasındaki normal iktisadî alışverişleri ciddi biçimde aksattı ve dünya çapındaki halkların kalkınma çıkarlarına onlarca yıldır zarar verdi. Bundan dolayı, uluslararası üretici güçlerinin gelişimleriyle daha iyi uyum sağlayan, uluslar arasında evrensel ve eşit etkileşimleri kolaylaştıran ve tüm ülkeler ve halkları için eşit gelişim fırsatları ve paylaşılan yararlar sağlayan, gerçek biçimde eşitlikçi ve verimli bir uluslararası para dizgesinin yeniden inşası çağrısında bulunuyoruz.
7. Kirlilik, biyolojik çeşitliliğin yitimi ve iklim ısınmasından oluşan ekolojik acil durum, insanlığın bugün karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalar arasında yer almaktadır. Uluslararası toplum, üretim yöntemlerini dönüştürmek ve küresel ekolojik uygarlık için ortak bir yol oluşturmak üzere birlikte çalışmalıdır. Dünya çapındaki Marksist siyasal iktisatçılar, değiş-tokuşları ve iş birliğini geliştirmeli, ekolojik acil durumla ilgili üretken dönüşümün sorumluluğunu üstlenmeli ve çevresel siyasal ekonomi ve kaynak siyasal ekonomisi alanlarında kuramsal ve siyasa araştırmalarını derinleştirmelidirler.
8. Çekirdeksel (Nükleer) savaş tehdidi bugün daha önceki zamanlara göre daha yakındır. Askersel saldırgan emperyalist ülkeler, nükleer silahları gerekçesiz bir biçimde kullanmaya hazır olduklarını göstermişlerdi ve zayıflatılmış uranyum silahlarını bir cezaya maruz kalmadan kullandılar; bu tür icrayı tekrarlamaktan kaçınacaklarına ilişkin güven duyulamaz. Dünya çapındaki Marksgil ve eleştirel siyasal ve jeopolitik iktisatçılar, dünyayı mevcut terör dengesinden uzaklaştırıp, güvenlik, kalkınma, çevresel sürdürülebilirlik ve barış dengesine dayalı bir dünya inşa edecek çözümler üzerinde çalışmalıdırlar.
9. Dijital teknoloji ve yapay zekânın gelişimi, verimliliği arttırma gizilgücüne iyedir. Ne var ki, teknolojinin özelleştirilmesi ve tekelleştirilmesi kaçınılmaz olarak onun gelişimini istihdamı ve emekçilerin büyük çoğunluğunun ekonomik haklarını tehdit ederek artı değer elde etmeye ve tekelciliği teşvik etmeye yönelik olarak bozar. Çin'in, geniş çaplı danışmayı, ortaklaşa katkıyı ve paylaşılan yararları savunan Küresel Yapay Zekâ Yönetişim Girişimi önerisi ve bir Dünya Yapay Zekâ İş Birliği Örgütü kurma çağrısı son derece gerekli ve yararlıdır.
10. Artan çok kutupluluk çağında sermayenin hareketinin karmaşıklığı ve çelişkileri pek çok ve çeşitlidir. Bu çelişkiler, emperyalist devletler arasındakileri, emperyalist ülkelerin kentsoyluları (burjuvazisi) ile gelişmekte olan ulusların işçi sınıfı arasındakileri, emperyalist ülkelerin kendi içinde kentsoylu ile işçi sınıfı arasındakileri, emperyalist ülkeler ile Küresel Güney veya toplumcu (sosyalist) uluslar arasındakileri ve güçlü emperyalist ülkeler ile zayıf emperyalist ülkeler arasındaki çelişkileri içerir. Bu iç içe geçmiş çelişkiler küresel dengesizliği önemli biçimde arttırmaktadır. Dolayısıyla, denkser (adil) bir çok kutuplu dünyaya ulaşmak, 21. yüzyıl emperyalizmine, hegemonyacılığa, yeni-liberalizme, yeni-sömürgeciliğe ve yeni-faşizmin her biçimine karşı çıkmayı gerektirir.
11. Çok kutuplu bir dünyada, açıktır ki, insanlığı ilerletecek ve ufukları genişletecek düşünceler bağımsızlık, kamu mülkiyeti ve halkçılıktır. Açıklığa kavuşmuştur ki, çağın ve her ülkenin gereksinimleri doğrultusunda geliştirilen Marksçılık, 21. yüzyılın kurucu ve özgürleştirici düşüngüsü (ideolojisi) olacaktır. Önümüzdeki görev, uluslararası iş birliğini kurumsallaştıracak yeni bir uluslararası örgüt kurmaktır. Geçmişteki uluslararası örgütlerin deneyimlerinden yararlanarak, çok kutuplu bir dünyanın temel devimbilimsel güçlerine (dinamiklerine) dayanan yeni bir uluslararası örgüt yaratmalıyız.
Dünyanın Marksgil siyasal iktisatçıları, birleşin ve barışçıl, denkser, gönençli ve mutlu bir çok kutuplu dünya inşa etmek için özenle ve sebatla çalışın!