Haber

Yeni Şafak'tan bu kez Erdoğan'a Azerbaycan uyarısı

Daha önce AKP'nin ekonomi yönetimine büyük eleştiriler yapan yandaş Yeni Şafak gazetesinde bu kez AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İlham Aliyev hakkında uyarı yapıldı.

Son dönemde AKP'nin ekonomi yönetimine karşı yaptığı haberler öne çıkan yandaş Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül "Bir dostum dedi" diyerek çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında '“Aliyev savaşı Erdoğan’a ihale etti. Barışı Trump’a hediye etti” dedi." diyen İbrahim Karagül AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İlham Aliyev için uyarıda bulundu.

İbrahim Karagül'ün yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Bir dostum, Beyaz Saray’daki Trump-Aliyev-Paşinyan arasında imzalanan Barış Anlaşması için;

“Aliyev savaşı Erdoğan’a ihale etti. Barışı Trump’a hediye etti” dedi.

“O anlaşma İstanbul’da yapılmalıydı. Türkiye’yi gücendirdi. Türkiye kamuoyunu kaybediyor” dedi.

Bir cümle daha etti, yazıp yazmamakta tereddüt ettim. O da şu: “Azerbaycan İsrail ilişkileri malum. Bu anlaşmanın Washington’a taşınması, Türkiye’nin Gazze duruşuna İsrail-ABD misillemesi gibi oldu” dedi.


BU İŞTE BİR TUHAFLIK, BELİRSİZLİK VAR. TÜRKİYE’DE HERKESİN KAFASI KARIŞTI.
Çok vurucu, ağır, duygusal, kırılgan yorumlar bunlar. Azerbaycan’ı çok seven ve Türkiye-Azerbaycan ortaklığı konusunda oldukça hassas olan insanların böyle cümleler kurabiliyor olması elbette üzücü.

O anlaşma yapıldığında Türkiye kamuoyundan pek ses çıkmadı. İnsanların birçoğu ne olduğunu tam anlamadı. Nasıl pozisyon alacağını, işin arkasında ne gerekçeler olduğunu kavrayamadı.

Birkaç gün sonra Türkiye, diplomatik, net olmayan, sadece Azerbaycan’ın arkasında durduğunu ifade eden genel bir açıklama yaptı. Bir belirsizlik, bir tuhaflık olduğu açıktı.

BAZEN BİR ADIM YÜZ YIL SÜRER. DUYGUSALLIK DEĞİL, GÜÇ MATEMATİĞİ BELİRLEYİCİDİR.
Elbette bu tür işler duygusallıkla yürütülemez. Güç matematiği ile yürütülür. Hesap yapılır, sadece bugün değil yarınlar da düşünülür, kişilere değil ülkelere göre denklem kurulur. Çünkü bütün bunlar uzun süreli adımlardır. Bazen bir adım yüz yıl sürer.

Elbette Türkiye için, Anadolu-Orta Asya kapısının açık tutulması birinci önceliktir. Türk dünyası ile İslam kuşağı arasında hiçbir emperyal gücün olmaması esastır. Bu Çin olabilir, Rusya olabilir, ABD olabilir.

Küresel güç haritasının yeniden şekillendiği bu dönemde, ülkelerin pozisyonlarında radikal değişiklikler yaşanıyor, daha çok yaşanacak. Küçük ülkelerin büyüyeceği, büyük ülkelerin güç kaybedeceği bir

tarih dilimi bu ve belki yüzyılların geçiş dönemi.