Gazeteci Fatih Altaylı hakkında Youtube yayınındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçundan 5 yıldan az olmamak şartıyla hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. İddianamede Altaylı'nın, "Cumhurbaşkanı'nın hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit suçu işlediği" iddia edilerek "Cumhurbaşkanını tehdit" suçundan 5 yıldan az olmamak şartıyla hapisle cezalandırılması istendi.

ABD'de veba hortladı! Pire ısırığıyla bulaştı
ABD'de veba hortladı! Pire ısırığıyla bulaştı
İçeriği Görüntüle

Fatih Altaylı'ya 5 yıl hapis talebi!
Fatih Altaylı'ya 5 yıl hapis talebi!
İçeriği Görüntüle

TUTUKLAMAYA GEREKÇE OLARAK BİR MAKALEYE ATIF YAPILDI

Altaylı’nın tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk yazısında olduğu gibi iddianamede de Ankara Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Prof. Dr. Nevzat Toroslu’ya Armağan” kitabındaki Prof. Dr. Zeki Hafızoğulları ile Ar. Gör. Özgür Küçüktaşdemir’in birlikte kaleme aldığı makaleye atıf yapıldı.

Makalenin “Doktrinde, kasıtlı yaralama dâhil, şahsi hürriyetten, haberleşme hürriyetine, kişi hürriyetinden yoksun bırakmadan, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan konut dokunulmazlığına kadar suçların, hatta tehdit suçunun fiili saldırı kavramına dâhil olduğu ifade edilmektedir” şeklindeki kısmına iddianamede de yer verildi.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Altaylı’nın tutuklanmasına ve ceza istenmesine dayanak olarak gösterilen makalenin yazarı Prof. Dr. Zeki Hafızoğulları “Altaylı’nın tutuklanmasına dayanak olarak gösterilen makaledeki fikir bize ait değil. Prof. Dr. Faruk Erem’in fikri ve o madde çok tartışmalı… Altaylı’nın beyanları ceza hukukunda fiildir. Biz ceza hukukunda böyle tanımlarız. Beyan şeklindeki fiil tehdit suçunu oluşturur mu? Yoksa oluşturamaz mı? Bu kısım tartışılıyor. Altaylı’nın beyanları olsa olsa imadır ve ima ile tehdit suçu işlenemez” dedi.

"İDDİANAMEYİ YAZAN BENİM MAKALEMİ KENDİ DÜŞÜNCESİNE UYDURMAYA ÇALIŞMIŞ"

“Makalemizde Faruk Erem’in ‘tehdit suçuna girer’ dediği yer bulunuyor ama biz böyle bir fikirde bulunmamışız” diyen Hafızoğulları sözlerine şöyle devam etti:

“Burada Cumhurbaşkanı’na tehdit suçu oluşmamıştır. Çünkü suçun maddi unsuru yoktur. Basının eleştiri hakkı vardır ve bu da bir eleştiridir. Altaylı, Cumhurbaşkanı’nı değil bir olguyu eleştiriyor. Mahkeme, cumhuriyet savcısının yazdığı iddianameyi kabul ederse yargılama başlayacak. Hakim ‘tehdit suçu ima ile işlenemez’ derse Altaylı beraat eder. Ancak ‘İma ile suç işlenmiştir’ derse Altaylı mahkûm olur. Ancak bu olacak iş değildir. Bana göre, ceza hukuku bakımından bu işlenemez suçtur... Makalemde bir gazetecinin mahkûm olmasına ve yargılanmasın neden olacak bir fikrim yok benim. O makalede Faruk Erem’in doktirinini eleştiriyoruz. İddianameyi yazan benim makalemi kendi düşüncesine uydurmaya çalışmış. Savcı bey kendisini haklı göstermek için bizim makalemize gönderme yapmış. İşin kolayına kaçmış yani…

Fatih Altaylı'dan RTÜK'e Silivri'den yanıt: AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi
Fatih Altaylı'dan RTÜK'e Silivri'den yanıt: AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi
İçeriği Görüntüle

'ALTAYLI’YI BEN DE İZLİYORDUM'
Gazeteciyi neden tutukluyorsunuz? Siyasetçiysen eleştirilirsin kardeşim. Buna katlanamıyorsan o zaman siyasetçi olma. Demokratik ülkede basın dördüncü kuvvettir. Basının görevi eleştirmek ve ortaya çıkarmaktır. Fatih Altaylı’yı ben de izliyordum. Son olarak şunu söyleyeyim, yaşım itibarıyla ben yolun sonundayım, yolculuğumu bekliyorum. İnşallah her şey güzel olur. Üniversitelere konferans ve panellere gittiğimde görüyorum, gençlerin umudunu bitirdiler…”

Kaynak: Birgün