Sunucu ve yazar Ayşenur Yazıcı, geçtiğimiz ağustos ayında rahatsızlanarak yoğun bakıma kaldırıldı.

Uzun bir tedavi sürecinden geçen Yazıcı, katıldığı bir programda yaşadığı zor günleri anlattı.

Yazıcı, hastalığıyla ilgili şunları söyledi:

"Çok sağlıklı bir kadın değildim. Normal herkes gibi bir insandım. 65 yaşındaki bir kadına göre koroner bir rahatsızlığım yoktu. Şekerim yok. Bir tek koah'ım vardı. Aikido yapan bir insanım, hafta da bir hem enerjimi hem evrenle olan bağımı hem kendimi savunmak için bazı yöntemleri geliştirmek. Kötü alışkanlığım yoktur. Takıntılıyım. 'Oh be emekliliğimin tadını çıkaracağım' dediğim anda bir check-up da kalpten çıkan aort ikiye ayrılıyor. Böbreklere sağ böbreğe giden aortta bir çatlak, o çatlağı tıkamış bir pıhtı görülüyor. Saatli bomba gibi stent takalım dedi doktoru" dedi.

“15. GÜN SONRASINDAN İTİBAREN HATIRLIYORUM”

15 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını belirten Yazıcı, "15. gün sonrasından itibaren hatırlıyorum. Nerede olduğumu anlamaya başladım. Bir gün kız kardeşime 'Neşe ben öldüm, bana söylemiyor musunuz?' dedim. Dediğime de güldüm. Çünkü eğer öldüysem öbür tarafta olmam lazım ama derler ya hep çok sevdikleri, kaygı duydukları varsa arkasında bıraktığı insan bir türlü araftan geçemezmiş.” ifadelerini kullandı.

Sihirli Annem'in Ceren'inden ölümlere neden olan sarı serum reklamı Sihirli Annem'in Ceren'inden ölümlere neden olan sarı serum reklamı

''ÖLDÜYSEM SÖYLEYİN BANA GİDEYİM DEDİM''

Yazıcı şöyle devam etti:

“Ölmüşüm de orada vücudum varmış da ben başka bir yerde onu canlandırarak yaşıyormuşum gibi hissettim. Öldüysem söyleyin de bana gideyim dedim. Neşe de 'Yok be abla bak kıymalı patates yiyorsun' dedi. Psikolojik olarak hoş bir şey değil"

Kaynak: Haber Merkezi