Haber

Çarpıcı insan hakları raporu! Türkiye Nikaragua, Pakistan gibi ülkelerin arasına girdi

Uluslararası Af Örgütü'nün Dünyada İnsan Haklarının Durumu Nisan 2025 rapor yayınlandı. Raporda Türkiye de çok sayıda başlıkta yer aldı.

Çarpıcı insan hakları raporu! Türkiye Nikaragua, Pakistan gibi ülkelerin arasına girdi

Uluslararası Af Örgütü’nün Dünyada İnsan Haklarının Durumu başlıklı 2025 Nisan ayına ait raporda Nikaragua, Pakistan gibi ülkelerin arasına Türkiye de girdi.

İşte Dünyada İnsan Haklarının Durumu raporunun öne çıkan bölümleri:

2024 yılında Arjantin, Gürcistan, Nikaragua, Pakistan ve Peru'da protesto hakkında ilişkin yeni kısıtlayıcı düzenlemeler onaylandı veya teklif edildi. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde yetkililer protestolara genel yasaklar getirdi.

2024 yılında Belarus, Çin, Kırgızistan, Rusya, Suudi Arabistan, Tacikistan ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerde, insanlar yalnızca sosyal medya da dahil çeşitli ortamlarda ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını kullandıkları için terör veya aşırı yanlılık gibi suçlarla suçlanarak adil olmayan yargılamaların ardından mahkum edildi ve hapis cezasına çarptırıldı. 

TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI ŞİDDET

Bazı ülkeler, cinsel şiddete ilişkin cezasızlıkla mücadele etmeyi amaçlayan yasa değişiklikleri yaptı. Polonya, Çekya ve Hollanda, onayın olmamasını esas alan tecavüz tanımını kabul etti. Hırvatistan, kadın cinayetini ayrı bir suç olarak tanımladı.

Ancak toplumsal cinsiyete dayalı şiddet yaygın olarak devam etti. Romanya'da ev içi şiddet vakalarına ilişkin bildirimler önceki yıllara kıyasla artış gösterdi. Bulgaristan, Hırvatistan, Almanya, Yunanistan, İtalya, Karadağ, Portekiz, İspanya ve Türkiye gibi ülkelerde kadınların partnerleri veya eski partnerleri tarafından öldürülmesi kaygı verici boyutlarda devam etti. Göçmen kadınlar, seks işçileri ve trans kadınlar cinsel şiddet şikayetinde bulunmak istediklerinde sistematik engellerle karşılaştı. Fransa'da bu tür engellere, şikayette bulunma hakkından yoksun bırakma ve sınır dışı tehditleri de dahildi.

TÜRKİYE’DE NELER OLDU?

Yürütmenin yargıya müdahalesi arttı. Bağlayıcı Anayasa Mahkemesi kararları içtihada rağmen göz ardı edildi ve birçok simgesel davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulanmadı. İnsan hakları savunucuları, gazeteciler, muhalif siyasetçiler ve diğerlerine yönelik temelsiz soruşturmalar, kovuşturmalar ve mahkumiyet kararları devam etti. Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakları hukuka aykırı bir şekilde kısıtlandı. Kadınlara ve kız çocuklara yönelik şiddet yaygın olarak devam etti. Ülke, yüksek sayıda mülteci ve göçmene ev sahipliği yapmaya devam etti; Devlet yetkilileri tarafından insan hakları ihlallerine maruz bırakılan kişiler cezasızlık kültürüyle karşı karşıya olmaya devam etti. Türkiye'nin genel iklim politikaları 'kritik ölçüde yetersiz' olarak değerlendirildi.

ADİL YARGILANMA HAKKI

Yetkililer, adil yargılanma sorunları hakkındaki bağlayıcı mahkeme kararlarını göz ardı etmeyi sürdürdü.

Ocak ayında, cezaevinde tutuklu bulunan insan hakları savunucusu Osman Kavala, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kavala'nın serbest bırakılmasını isteyen 2019 kararından bu yana devam eden ve yeni ortaya çıkan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlalleriyle ilgili AİHM'e yeni bir başvuruda bulundu. 2019 tarihli karar, Avrupa Konseyi'nin 2022'de Türkiye'ye karşı başlattığı ihlal prosedürüne rağmen uygulanmamaya devam etti. Osman Kavala'nın 2022'deki mahkumiyetine ve Yargıtay'ın 2023'te Kavala'nın mahkumiyetini

onayan kararına karşı Anayasa Mahkemesi'ne yapılan iki başvuru henüz sonuçlanmadı.

Halkların Demokratik Partisi'nin eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da cezaevinde tutulmaya devam etti.

Avukat ve düşünce mahkumu Can Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin üst üste verdiği üç tahliye kararına rağmen milletvekilliği düşürülerek cezaevinde tutulmaya devam etti.

Mart ayında kabul edilen ve kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen yeni yasal düzenlemeler, Türk Ceza Kanunu'nun 220/6 Maddesi ("terör örgütü adına suç işlemek") hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını tam olarak uygulamakta başarısız oldu. Karar, yetkililerin keyfi uygulamalarının engellenmesini öngören suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle söz konusu maddenin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti.

KADINLARA VE KIZ ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2024'te erkekler 394 kadın cinayeti işledi, 259 kadın ise şüpheli koşullarda ölü bulundu.