Haber

CHP'den Kıbrıs seçimleri çıkışı: MHP’li bir milletvekilinin oteli karargah olarak kullanıldı

CHP Sözcüsü Deniz Yücel Kıbrıs seçimlerine ilişkin "Bir taraftan seçimlerin tarafsızlığına gölge düşürmemek adına, diğer taraftan Kıbrıs seçimlerinin Kıbrıs’ın iç meselesi olması nedeniyle, seçimler bitene kadar CHP olarak bu konuyu dillendirmeyi doğru bulmadık. Ama AKP ve MHP bunu yaptılar. Hatta MHP’li bir milletvekilini oteli karargâh olarak kullanıldı" dedi.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin MYK toplantısı sürerken açıklamalarda bulundu.

Yücel, CHP'nin Olağan İstanbul İl Kongresi'nin durdurulmaya çalışılmasına ilişkin "YSK’nın bu hukuk tanımayan mahkemenin taleplerine karşı verdiği kararlar doğrudur, haklıdır ancak bu mahkemenin yaptığı usulsüzlükler hakkında Hakimler Savcılar Kurulu tarafından halen daha soruşturma başlatılmaması, durup durup “Türkiye’de yargı bağımsızdır” ya da “Türkiye bir hukuk devletidir” diyen Adalet Bakanı’nın hiç oralı olmaması yargının içler acısı halini ortaya koymaktadır" dedi.

"Duruşma salonuna avukatların sokulmaması, bize sıkıyönetim dönemlerini ve darbe süreçlerini hatırlatıyor" diyen Yücel İmamoğlu'nun diploma davasında yaşananlara tepki gösterdi. Yücel şunları söyledi:

"Sırf Ekrem İmamoğlu’yla yarışmaktan korktuğunuz için suçsuz günahsız insanlara iftiralar attınız, yetkisiz kurullara hukuksuz bir biçimde diplomalarını iptal ettirdiniz, insanları mesleklerinden, işlerinden ettiniz, hayatlarını kararttınız… Yetmedi mi? Bırakın da insanlar kendilerini savunsunlar, bırakın da bari adil yargılansınlar…"

Can Holding soruşturmasına da değinen Yücel, "Yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can ifadesinde açık açık; Kara para aklamakla suçlandığı bu faaliyetleri, “devlet büyüğü ve devlet yetkililerinin” yönlendirmesiyle yaptığını söylüyor. Savcılık da çıkıp demiyor ki kim bu devlet büyüğü ve devlet yetkilileri… Buradan hukukun üstünlüğünü savunan, gücünü saraydan değil kanunlardan alan, onurlu şerefli yargı mensuplarına sesleniyoruz! Bu soruları sormak bizim kadar sizin de boynunuzun borcudur. Hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu bir ülkede, söz konusu devlet büyükleri kimmiş, bu konunun araştırılması, üzerine gidilmesi gerekirken, Türkiye’de bu devlet büyükleri kim diye soracak bir savcı hala çıkmadı!" dedi.

Yücel, Kıbrıs seçimleri için de şu ifadeleri kullandı:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her türlü engellemeye, haksız rekabete yol açacak her türlü hamleye karşın Sayın Tufan Erhürman seçimden zaferle çıktı. Seçimleri kazanan Cumhuriyetçi Türk Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ile kardeş partidir. Bir taraftan seçimlerin tarafsızlığına gölge düşürmemek adına, diğer taraftan Kıbrıs seçimlerinin Kıbrıs’ın iç meselesi olması nedeniyle, seçimler bitene kadar Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuyu dillendirmeyi doğru bulmadık. Ama AKP ve MHP bunu yaptılar. Hatta MHP’li bir milletvekilini oteli karargâh olarak kullanıldı.

Kıbrıslıların deyimiyle “Topçusundan, popçusuna kadar” herkesi devreye soktular ama sandığa yansıyan milli iradeyi engelleyemediler. Biz Kıbrıs’ı bağımsız bir devlet olarak görüyoruz. O yüzden “Yavru vatan” ibaresini de kullanmıyoruz. Kıbrıs ile ilişkilerimizi, “yavru vatan” diyerek sınırlandırıldığı bir tutumla değil, “Kardeş vatan” ibaresiyle dostça, dayanışma ve kardeşlik içeren eşitlikçi bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini savunuyoruz.

Başta Sn. Devlet Bahçeli olmak üzere bazı siyasetçiler bu sonucu hazmedemese de biz buna halk iradesi, demokrasi ve milletin gücü diyoruz. Her 10 Kuzey Kıbrıs Türkünün 6'sının desteklediği yeni Cumhurbaşkanı elbette meşrudur, hak edendir, kazanandır. Bize de onu tebrik etme görevi düşer.

KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanına başarılar diliyoruz. Tufan Erhürman’ın “Türkiye'yle istişare etmeden bir dış politika belirlenmeyecek” söylemlerini önemsiyoruz ve destekliyoruz."