İhraç edilen Atatürkçü teğmenlerden mektup: Atatürk'e saygı duymayanların mesleğe dönmeleri kabul edilemez

Ersin Eroğlu

Tuzla Piyade Okulu’nda yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösterdiği için ihraç edilen teğmenler Bekir Yıldırım, Özgür Sığırcı, Taner Macit ve Recep Ayar’dan mektup var.
Yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan Teğmen Abdülaziz Altun ve “Atatürk’e saygı duymuyorum” diyen Furkan Şahin’in TSK’ya geri dönmesine tepki gösteren teğmenler mektubunda, “Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden ve ona destek olan kişilerin mahkemelerce mesleğe iade edilmeleri bizler için kabul edilemez bir durumdur” dedi.
Kendi açtıkları davaların bir bir reddedildiğini belirten teğmenlerin mektubunun tam hali şöyle:

‘EVLADI OLMAKTAN GURUR DUYDUĞUMUZ TÜRK MİLLETİNE!’

“Mazisi dünya tarihinin bilinen en eski dönemlerine kadar ulaşan, şanla, şerefle dolu asil Türk milleti!
Bizler sizin bağrınızdan çıkmış, sizin desteklerinizle bugünlere gelmiş ve sizlerin bekası ve aziz vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak için gerekirse canını ortaya koymak üzere yemin etmiş, üniforması haksızca elinden alınmasına rağmen ruhunda askerlik şerefini hala taşıyan Türk subaylarıyız...
Dününden ders alan, yarınlarını Aziz Atatürk’ün koyduğu muasır medeniyetler hedefi olarak belirlemiş, balkan savaşında ordunun siyasete karışmasının, 15 Temmuz'da ise tarikat ve cemaatlerin ordu içinde yapılandığında Türk milletinin ne büyük bedeller ödediğini bilen, Balkan Savaşı’nı okumuş, 15 Temmuz’u yaşamış asil Türk milletinin evlatları olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi başkomutanımız Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün aziz hatırasına alenen saldırı ve saygısızlık yapan sözde teğmen ile ona destek veren diğer iki teğmene tepki göstermeyi vatani görev bildiğimiz için sessiz kalmayı ne damarlarımızda akan asil kana, ne de üzerimizde bulunan ve ruhumuza işlemiş şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri üniformasına yakıştıramadığımdan tepkimizi gösterdik.
Bugüne kadar hep sessizce hak arayışımızı sürdürdük. Adaleti mülkün temeli olarak gördük ve bağımsız Türk yargısına güvendik. Hak arayışımız ya mahkemelerden aldığımız ret kararları ile ya da geciktirilen hükümler ile sekteye uğrasa da hak arayışımızı meşru zeminden ayrılmadan sürdürdük. Bugüne kadar hakkımızda çıkan haberler ile bizler ve ailelerimiz töhmet altında bırakılırken, hakkımızda aşağılık yöntemlerle iftiralar atılırken, sosyal medyada sayısız küfre ve hakarete maruz kalırken hatta kendisine gazete diyen bazı yayın organlarında kişisel bilgilerimiz ile iletişim bilgilerimiz açıkça paylaşıldığı için onca tehdit mesajı, küfür ve tehdit dolu telefonlar alırken dahi milletimizin bize verdiği desteği kullanıp hiçbir yerde konuşmadık. Lakin Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden ve ona destek olan kişilerin mahkemelerce mesleğe iade edilmeleri bizler için kabul edilemez bir durumdur! Bu mahkeme kararlarını adına hüküm kurulan Türk milletinin takdirine bırakıyoruz.
10 Kasım’da yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden, Cumhuriyetin temel değerlerine karşı olduğunu ifade eden, Atatürk’e, laikliğe hakaret eden kişilerin şerefli Türk askeri üniformasını giydiği ortamda, Aziz Atatürk’e bağlılık gösteren, tekrar 15 Temmuzlar yaşanmasın, Türk milleti tekrar aynı acıları yaşamasın gayesi ile hareket eden bizlerin mahkemelerden olumsuz cevaplar alması veya mahkeme gününün verilmemesi ile çok sevdiğimiz üniformalarımızdan hala uzakta olmamız bizleri her geçen gün daha çok yaralamaktadır.
Sözlerimizi Aziz Atatürk’ün “Efendiler ve ey millet , biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz” sözleri ile bitiriyor ve Türk milletini saygıyla selamlıyoruz.
İlelebet Cumhuriyet, ilelebet Atatürk!”

TUZLA’DA NE YAŞANMIŞTI?

10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle buna tepki gösteren teğmen arasında kavga çıkmıştı. Teğmenler arasındaki tartışma ilerleyen günlerde de sürdü. 13 Kasım’da bazı teğmenler yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 numaralı koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle poster asan teğmenler arasında arbede yaşandı. Arbededen sonra 10 Kasım’da yakasına Atatürk posteri takmayan Piyade Teğmen Abdülaziz Altun, Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastanede darp izine rastlanmadığı raporu verilince de Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmenin ihracı istendi. Disiplin Soruşturma Heyeti 405 numaralı koğuşta kalan üç teğmenin de ihracını talep etti. Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin “Allahü teâlâ için sevmek” anlamına gelen ‘Hubb-i fillah’ adlı WhatsApp grubu kurduğu, bu grupta yapılan yazışmalarda haftasonları bir eve gittikleri, bir ağabeyden kitap aldıkları ve bir “dava”dan bahsettikleri ortaya çıktı. Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle birlikte hareket eden teğmen grubunun hafta sonlarında alt devrelerini Nurculara ait bir eve çağırdığına ilişkin görüntüleri haberlere konu olmuştu. Görüntülerde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle aynı koğuşta kalan bir başka teğmenin alt devrelerini Nurculara bağlı bir cemaate çağırdığı görülüyordu. Soruşturma sonucu yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösteren 4 teğmen ve yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle ona destek olan 2 teğmen ihraç edilmişti.
Tuzla Piyade Okulu’nda “Atatürk fotoğrafı” tartışması sonucu ihraç edilen 7 teğmenden yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan Abdülaziz Altun ve ona destek olan, “Atatürk’e saygı duymuyorum” diyen Furkan Şahin açtıkları dava sonucu TSK’ya geri dönerken onlara tepki gösteren Atatürkçü teğmenlerin davaları bir bir reddedildi.

İLGİLİ HABERLER İÇİN TIKLAYIN:

Teğmenden sessiz ayrılık: Silah arkadaşlarımın ihracına tepki için üniformamı çıkarttım

TSK’ya dönüş davasını geri çeken teğmen sessizliğini bozdu! ‘Harp Okulunda bir yapı var’