İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, E Sınıfı Yapı Grubunda (Çok Yüksek Riskli) olduğu tespit edilen binanın yıkımına katıldı. Yıkım öncesi konuşan İmamoğlu, “Geçmişte boş alanlara, boş sahalara; yürütülen, yapılan imarlarla elde edilen rantların bu söylediğim mevzulara üçte biri harcansaydı -bizim tespitimize göre 120-130 milyar dolara yakın-  bugün İstanbul'da riskli bina kalmazdı. Bakın son 20 yıldır bahsettiğim yerlerde rantla ilgili imarsız yere imar, birinin imarını arttırarak kamunun alanının lüks konuta dönüştürüp imarlı hale dönüştürülmesiyle çalışma yapılarak elde edilen rantın üçte biri. Bu ne zamandan beri? Özellikle 2002’den bu yana olan kısman bahsediyorum” dedi.

Kentsel dönüşüm için yaptığı iş birliği çağrısını yineleyen İmamoğlu, KİPTAŞ’a kamu bankalarının kredi vermemesine de değindi. İmamoğlu şunları söyledi: 

“Hepimiz biliyoruz ki depremle ilgili sürecin zamanı yok. Bugünü yok, bir saat sonrası yok, yarını yok. Her an yaşayabileceğimiz bir afetten, bir felaketten bahsediyoruz. Tabii böyle bir organizasyonun kurulabilmesi için çok çaba sarf ettiğimizin altını çizmek isterim. Özellikle son dönemde sadece bizim değil, sektörün ve insanlarımızın önünü kesen en önemli faktörlerin başında ülkemizdeki ekonomik kriz,  yüksek enflasyon, yüksek maliyet, insanlarımızın gelirinin düşmesi ciddi oranda bu yenilenmeyle ilgili adım atmamızın önünü kesmekte.

“BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ"

Özel suçlamaları belgelerle çürüttü! Kilit isim dedikleri şubeden serbest bırakıldı Özel suçlamaları belgelerle çürüttü! Kilit isim dedikleri şubeden serbest bırakıldı

Özellikle deprem konseyi diye tariflediğimiz ya da bir konsey ya da bir organizasyon ya da bir başkanlık şeklinde bir araya gelme yöntemimizin önemi tam da burada ortaya çıkıyor.  Yani bunu biz kuralım, bizi uzaktan denetleyin demedik ki. Bu işin yine koordinasyonunun bakanlık olması gerektiğini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ana partner olması gerektiğini, ilçe belediyelerinin de etkili bir biçimde katılmasının şart olduğunu; özellikle finans sektörünün, özellikle yapı sektörünün desteklenerek, eğitim verilerek bir sosyal proje gibi sokak aralarında insanlarımızın bu zor zamanda binaların dönüşümüne hız vermemiz gereken bir alan olduğunu defalarca ilettik. Yani bu bir marka yarışı ya da bir sistem yarışı değil. Bu yarıştan öte birlikte ve beraber tedbir alınarak insanların yaşamını bir an önce kurtarma yarışına dönüşmeli. Birlikte hareket etmeliyiz.

Avcılar, etkin olduğumuz ilçelerimizin başında. Değerli başkanımızın ifade ettiği gibi 1999 depremi ve o günden bugüne planlamayla ilgili sorunlarının dahi büyükşehir belediyesinin o dönemlerinde ne yazık ki ciddiye alınmadığı, uzun yıllar sonra ilk kez 3-3,5 sene önce ilk planlama sürecini burada gerçekleştirdikten sonra olağanüstü bir hareketliliği başlattık. Örneğin yine Yeşilkent't e imar planlarıyla ilgili sürecin oradaki hayatı nasıl değiştireceğini yakın zamanda göreceğiz. Yine özellikle burada parselleri birleştirerek, büyüterek elde edeceğimiz yüksek metrekareli sahalarda insanların değişimi tetiklemesiyle ilgili sağladığımız avantajın ki onun da son aşamasına geldik. Burada yapılaşmayı nasıl tetikleyeceğini, bu konuda adımlarımızı buradaki hayatı değiştirmeye yönelik nasıl adımlar attığımızın çok somut bir örneğidir. Yani boş geçirilen 15-17-18 yıl ile dolu dolu geçirilen 4-5 yılda hayata dokunan çok kritik aşamalarıyla Avcılar'dan bahsediyorum.

“İSTANBUL'DA 8 BİN LİRAYA EV BULMANIN İMKANSIZ OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR”

Özellikle bu binalarda oturan insanlara, maliklere verdiğimiz destekler, mesela 18 ay boyunca 10 bin lira kira desteği veriyoruz. Emekliyse 12 bin lira olacak şekilde. Eğer bu yüksek riskli binalarda kiracılar 12 ay boyunca 10 bin lira, emekliyse 12 bin lira alarak maddi destekte bulunmadığınız zaman o insanları tahliye edemiyorsunuz. İşte biz burayı yıkıyoruz demiyoruz. Daha önce yoktu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bakanlığın vermiş olduğu bir kısım kira desteğine ilave İstanbul'un özel durumuna dönük böylesi elini taşın altına koyan bir çalışma yapıyor. Tabii İstanbul Belediyesi olarak az önce ifade ettiğim gibi bakanlığın 8 bin lira tutarındaki maddi desteğinin üzerine bunu vermenin bir başka anlamı var. İstanbul'da 8 bin liranın,  bir kira desteği anlamına gelemeyeceğini burada beni dinleyen sizler, beni dinleyen vatandaşlarımız anlarlar. Yani İstanbul'da 8 bin liraya ev bulmanın zaten imkansız olduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla aslında biz İstanbul'a özel bu destekle onlar farkında olmadan el birliği yapıyoruz. Onların elini sıkıyoruz. Elini uzatıp tutuyoruz.

KİPTAŞ AÇIKLAMASI

“İstediğimiz de böyle bir model. Bu süreç te birlikte çalışsak fena mı olur? Bu süreçte kamu bankalarının KİPTAŞ'ın projelerine konut kredisi verse fena mı olur? Bir lira, bir kuruş… Türkiye'nin en prestijli kuruluşudur KİPTAŞ. Şu anda konut sektöründe algısı en pozitif, en itibarlı, verdiği sözün önünde daha erken binaların teslim eden bu kadar prestijli bir çalışmayı yürüten KİPTAŞ'a konut kredisi vermemek nedir Allah aşkına? Halkbank niye vermez? Ziraat Bankası niye vermez? Veya bunun gibi bankalar niye vermez? Bunun bir açıklamasını yapsınlar. Bir yerde yakalarsanız, medya mensupları olarak bir sorun. Konut kredisine sizin de ihtiyacınız olabilir. KİPTAŞ gelebilir ve burayı yaparken konut kredisi yapsa bizimle beraber destekleyici modellerle faizi birlikte indirsek KİPTAŞ'ın da finansal desteğin içine katsak fena mı olur? Bunlar ayıptır, yazıktır, günahtır. Milletin bu büyük sorununu çözmekte milletin iş birliği yapmasının dışında bir şey düşünülebilir mi? Ne gün konuşuyoruz? 6 Şubat günü konuşuyoruz. On binlerce insanımızı kaybettiğimiz günün yıl dönümü. Çare arıyoruz, çözüm arıyoruz. Hala bunları konuşmak ayıp değil mi?”

“Son dönemde bakanlıklarla yapmış olduğumuz olumlu görüşmelerde atılan doğru adımlar, atılan iyi adımlar kötü mü oluyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla bir kısım adımlar attık. Çevre Şehircilik Bakanlığı bir kısım adımlar attık. Maliye Bakanı'yla bir kısım adımlar atmak için cansiperane çalışıyoruz… Milletimiz için, İstanbul için, halkımız için, Türkiye'ye örnek olması adına, Türkiye Belediyeler Birliği üzerinden bütün şehirlerimiz için. Bu manada, bu kötülüğün milletimize bu kötülüğün yapılmamasını özellikle istiyoruz. Milletin bu kötülüklere tahammülü yok. Milletin sesini ve çağrısını aslında biz duyuyoruz.”

“GEÇMİŞTE BOŞ ALANLARI, BOŞ SAHALARI LÜKS KONUTA DÖNÜŞTÜRÜP…”

“Sadece yapıların güçlendirilmesi meselesiyle de ilgili çalışmıyoruz. Altyapının güçlendirilmesinden İSKİ'den İGDAŞ'a, raylı sistemlerden birçok kurum ve kuruluşumuzun da özellikle kentin güçlendirilmesiyle ilgili çok önemli çalışmalarımız vardır. Bu sorumluluğumuzu yerine getirme konusunda gayretler gösteriyoruz. Eksiğimiz olabilir. Her kurumun eksiği olabilir. Her yöneticinin eksiği olabilir. Ama mesele eksiklerimizi birlikte düşünerek, birlikte çalışarak. konuşarak yapabilmektir. Geçmişte boş alanlara, boş sahalara; yürütülen, yapılan imarlarla elde edilen rantların bu söylediğim mevzulara üçte biri harcansaydı -bizim tespitimize göre 120-130 milyar dolara yakın-  bugün İstanbul'da riskli bina kalmazdı. Bakın son 20 yıldır bahsettiğim yerlerde rantla ilgili imarsız yere imar, birinin imarını arttırarak kamunun alanının lüks konuta dönüştürüp imarlı hale dönüştürülmesiyle çalışma yapılarak elde edilen rantın üçte biri. Bu ne zamandan beri? Özellikle 2002’den bu yana olan kısımdan bahsediyorum.”

“Biz bu şehirde kimsenin cebine rant şeklinde girecek tek bir adım atmadık, attırmadık. Meseleyi kamusal alanda çözüme kavuşturmak, kamunun kazançlı çıkmasını sağlamak için imarla ilgili şeffaf süreçler yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz. Zaten birilerinin kızgınlıkları buradan. Biz toplumu düşünüyoruz, bazıları bir avuç insanı düşünüyor. Aramızdaki fark. Burada bu sonsuz mücadeleyi ve kararlı mücadeleyi devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Tekrar ifade edeyim. Hukuksuzluğa karşı bir milim geri adım atmayız. Mücadelemizi en sert şekilde millet adına, milletten aldığımız güçle devam ederiz. Ancak milletimize hizmet için hangi kurum, hangi devletimizin birimi nereye çağırırsa oraya da koşa koşa gideriz. Bu bağlamda kararlı bir ekibiz.”

Kaynak: HABER MERKEZİ