Çözüm süreci kapsamında Meclis'te kurulan 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 8’inci toplantısı yapıldı.
Toplantıda dinlenecek memur ve işçi sendikalarının temsilcileri söz almadan önce CHP Grup Başkanvekili Murat Emir söz alırken, CHP İstanbul yönetimine tedbiren kayyım atanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"İSTANBUL'DA YAŞANANLARI BU KOMİSYONDA KONUŞMAK ZORUNDAYIZ"
Demokrasi adına son derece karanlık bir süreçten geçilirken komisyonun 8’inci toplantısını yaptığını ifade eden Emir, “Partimize yürütülen darbe girişimini ve İstanbul il başkanlığına kayyım atanmasını, İstanbul il binamıza polis şiddeti ile gelinmesini komisyonun gündemine getirmek istiyoruz. Elbette barış, demokrasi, kardeşlik terörsüz Türkiye diyoruz. Bunun için de emek veren herkese teşekkür ederiz. Ama biz bu komisyon çalışmasını nasıl bir Türkiye’de yaptığımızı bugün konuşmak zorundayız” dedi.
Türkiye’de siyasetin yargı eliyle dizayn edilmek istendiğini kaydeden Emir, “Bir türlü aranıp bulunamayan asliye hukuk mahkemeleriyle siyaset dizayn ediliyor. Çünkü biz ilk seçimde iktidara gelecek partiyiz. İktidar partisi bulabildiği yargı aparatlarıyla CHP’ye darbe girişimi yapmaktadır” diye konuştu.
"BUNUN NERESİNDE BARIŞ VAR, BUNUN NERESİNDE DEMOKRASİ VAR?"
Siyasi yargılamalar yapıldığını, kamuoyunda gündem olan mahkemelerin talimatla hareket ettiğini belirten Emir, “İstanbul il başkanlığına bulabildiği bir aparatı gönderiyor. Bunun neresinde demokrasi var, bunun neresinde barış var?” diye sordu.
Emir, şöyle devam etti:
“Türkiye’de toplumsal barışı sağlayacaksak, siyaseti güçlendireceksek, demokrasiyi derinleştireceksek siyasi partiler üzerindeki baskıya ve bize yapılan bu saldırıya karşı koymak zorundayız. Aksi takdirde asla barışı demokrasiyi konuşamayız.”
Yaşananların çok partili yaşamın siyaset eliyle sonlandırılması olduğunu kaydeden Emir, “Bir asliye hukuk mahkemesi bir partinin il başkanlığına kayyım gönderiliyorsa o ülkede sandıktan bahsedilebilir mi?“ diye sordu.
"ANA DİREK ÇÖKMEK ÜZERE"
Yörük çadırı benzetmesi yapan Emir, Yörük çadırlarında ne kadar kavga çıkarsa çıksın ana direğe kimsenin müdahale etmediğini anlattı ve “Türkiye’de ana direk çökmek üzeredir” dedi.
"NUMAN KURTULMUŞ AÇIKTAN KONUŞMALI"
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş‘a seslenen Murat Emir, Kurtulmuş’un da yaşananlara yüksek sesle itiraz etmesini, açıktan konuşmasını istedi. Emir, Kurtulmuş’un 2012’de Saadet Partisi’ndeyken SAADET Kurultayına yapılan yargı müdahalesini eleştirdiği konuşmasını da hatırlattı.
"BİR ARPA BOYU YOL ALAMADIK"
Emir, ”Bizim buradan bir ses yükseltmemiz gerekiyor. Bu komisyonda herkesi dinliyoruz. Bu komisyonun kimi adımları atma zamanı gelmiştir. Acil atılması gereken adımlar var. Bu millet bize bakıyor, ne yapacağız diye merak ediyor. Ama içinden bir şey çıkmıyor. Bugüne kadar bir arpa boyu yol alamadık” diye konuştu.
"MİLLETVEKİLLERİNE DÖNÜK POLİS ŞİDDETİNE KARŞI KOMİSYON BİLDİRİ YAYIMLAMALI"
CHP İstanbul İl binası önünde İstanbul’da milletvekillerine polis şiddeti uygulandığını, gözlerinin içine gaz sıkıldığını anlatan komisyonun bununla ilgili bir bildiri yayımlamasını şu sözlerle talep etti:
“O polis müdürleri ne yapıldı, onların ne yaptığını göstermek zorundayız Sayın Başkan. Böylesine saldırgan bir tutum içerisine giriyorsa, milletvekillerinin gözlerinin içinde gaz sıkılıyorsa biz buna dönük olarak bu komisyon bir bildiri yayımlamalı, tutumumuzu belirtmeli. Biz bu görüntüleri sineye çekersek yarın bİr başkası yapar.
"BİLDİRİ YAYIMLANMAZSA KOMİSYONUN TÜRKİYE'YE UMUT VERMESİ GÜÇ OLUR"
Emir şöyle devam etti: “Bir meclis komisyonunun bu olmamış gibi çalışmalarına devam etmesi düşünülemez. Tüm siyasi partilerin katılımıyla bildiri yayımlanmasını, bu saldırganlığın teşhir ve teşhis edilmesini istiyoruz. Bu olmazsa bu komisyonun Türkiye’ye umut vermesi güç olacaktır.“
"BU SALDIRIYA GÖZ YUMULURSA KOMİSYON DA DİNAMİTLENMİŞ OLMAYACAK MI ?"
Bu komisyonun gerçekten çalışmasını istiyor musunuz diye soran Emir, “Bugün CHP’ye yapılıyormış gibi görünen ama aslında demokrasimize yapılan bu saldırıya göz yumulursa, bu yanlışın üstüne yatılırsa bu komisyonu da dinamitlemiş olmayacak mıyız?“ ifadesini kullandı.
KURTULMUŞ, EMİR'İN TALEBİNE YANIT VERMEDİ
Emir’in ardından söz alan Kurtulmuş, Murat Emir’in sözlerine ve bildiri talebine yanıt vermedi.
Komisyonun görevinin ne kadar hayati olduğunun İsrail’in Katar’a yaptığı saldırı ile ortaya çıktığını söyledi. Kurtulmuş, “Bu saldırıyla ’İsrail ben istediğim ülkede istediğim insanı öldürebilirim’ mesajını net bir şekilde vermiştir” dedi. Komisyonun çalışmalarına değinen Kurtulmuş, en kısa zamanda sadece Türkiye’de silahların sustuğu bir ortamı değil, bütün bölgede kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye’yi ve bölgeyi inşa etmeyi ümit ettiğini söyledi.
Kurtulmuş ve Emir’in değerlendirmelerinin ardından söz alan ilk isim Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın oldu. Yalçın, kamu çalışanlarının yıllardır örgütün saldırılarına maruz kaldığını, hayatını kaybeden kamu çalışanları olduğunu belirtti. Kamu görevlilerinin devlet ile vatandaş arasında köprü görevi gördüğünü, halkın sıkıntısını ilk hissedenlerin kamu görevlileri olduğunu söyleyen Yalçın, yurttaşların duyarlılıklarının ve endişelerinin doğru okunması gerektiğini kaydetti.
Yalçın şu somut önerileri sundu:
- Süreç özgürlük adalet demokrasi ve milli birlik temelinde yürütülmelidir
STK’lar sürecin gerçek anlamda paydaşı olmalıdır
Devlet kararlı olmalı, terörü cesaretlendirecek hiçbir adım söz konusu olmamalıdır
Sürecin sabote edilmesi ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır
Yeni ve sivil bir anayasa oluşturulmalıdır
PKK tüm ülkelerdeki bileşenleriyle birlikte silah bırakmalıdır
"ANAYASAL HASSASİYETLERE DİKKAT ETMELİ"
Kamu Sen adına söz alan Genel Başkan Önder Kahveci de “Türkiye 40 yıldır terörle mücadele etmesine rağmen bir iç savaşa sürüklenmedi. Bu milletimizin en büyük zaferidir” dedi. Anayasal hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Kahveci, Anayasa’nın ilk 4 ve 42 ve 66’ncı maddeler etrafında buluşulması gerektiğini ifade etti.
