CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldıktan sonra tutuklanan Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı. Emir, geçtiğimiz hafta boynundaki dört kitlenin alındığını ve hastane heyetinin yeniden biyopsi yapılmasına karar verdiğini belirterek, Çalık’ın tutukluluk haline tepki gösterdi.
ENDİŞELER ARTTI
Çalık, tutuklu bulunduğu süreçte hastaneye sevk edilmiş ve boynunda tespit edilen dört kitlenin çıkarılması için ameliyat edilmişti. Ancak son kontrollerin ardından hastane heyeti, alınan dokular üzerinde kesin tanı konulamaması veya yeni şüphelerin ortaya çıkması nedeniyle ikinci bir biyopsi yapılmasına karar verdi. Bu gelişme, Çalık’ın sağlık durumuyla ilgili endişeleri artırdı.
"NEYİ BEKLİYORSUNUZ?"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuyla ilgili sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, Mehmet Murat Çalık’ın tedavi sürecine rağmen tutuklu yargılanmasına tepki gösterdi. Emir, “Geçtiğimiz hafta boynundan 4 kitle alınan Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık hakkında hastane heyeti yeniden biyopsi kararı verdi” ifadelerini kullandı.
Emir paylaşımında, sağlık gerekçesiyle serbest bırakılan başka örnekleri hatırlatarak, “Madımak Katliamı sanıkları ve IŞİD'liler ‘sağlık durumu’ gerekçesiyle salıverilirken; halkın oyuyla seçilmiş, hakkındaki suç isnadı yetersiz olan, üstelik kanser tedavisi gören bir belediye başkanı neden hâlâ tutsak? Serbest bırakılması için hâlâ neyi bekliyorsunuz?” ifadeleriyle yargı sürecine sert eleştiriler yöneltti.
ÇALIK'IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Başkan Çalık’ın avukatı Melih Koçhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “8 gündür süren tetkikler ve uygulanan biyopsi zinciri hem Murat Başkanı hem ailesini derinden sarstı. Her işlem sonrası canı yanıyor, morali çöküyor. Bir hasta bu kadar üst üste işlemi kaldıramaz.” dedi.
Koçhan, özellikle boyun bölgesinden alınan örneklerin ardından gündeme gelebilecek cerrahi müdahalenin çok ciddi ve kalıcı riskler taşıdığına dikkat çekti:
“Bu bölgeden yapılacak bir cerrahi müdahale; yüz felcinden görme kaybına, kalıcı sinir tahribatından hayati risklere kadar birçok komplikasyona yol açabilir. Bu sadece tıbbi değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur.”
Cezaevi koşullarında zaten stres altında olan ve bağışıklık sistemi zayıf bir kişi üzerinde yapılan bu kadar yoğun tıbbi müdahale, “tedavi” çizgisini aşarak artık “tıbbi eziyet” boyutuna geldi.
Başkan Çalık’ın avukatı Melih Koçhan, sürecin başından bu yana esas vurgulamak istedikleri konunun mevcut bir hastalık değil, geçmişte yaşanmış ağır hastalıkların cezaevi koşullarında nüksetmesi halinde ortaya çıkabilecek hayati riskler olduğunu söyledi.
“Biz ilk günden beri müvekkilimizin şu an aktif bir hastalık yaşadığını değil, geçmişte geçirmiş olduğu ciddi rahatsızlıkların cezaevi koşullarında yeniden nüksetmesi durumunda oluşabilecek hayati tehlikelere dikkat çektik. Ancak ne yazık ki, doktorlar sanki şu an kesin bir hastalık teşhis edilmiş gibi hareket ederek müvekkilimizi sürekli invaziv işlemlere tabi tutuyorlar.”
