Haber

Özgür Özel resti çekti: 'Ben daha iyi yaparım' diyenler varsa gelirler aday olurlar

Kurultay davasından olumsuz bir karar beklemediğini söyleyen CHP Lideri Özgür Özel, olumsuz bir karar çıktığı takdirde ise "Ben daha iyi yaparım diyen varsa gelirler kurultayda aday olurlar" sözlerini kullandı. Özel, Kıbrıs seçimlerine ilişkin konuşmasında da MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye göndermede bulunarak "Kıbrıs'ta 82 plaka biçenler kaybetti" dedi.

CHP Lideri Özgür Özel, Halk TV'de Kırmızı Çizgi programına katıldı.

Özel, katıldığı canlı yayında Kıbrıs seçimlerine ilişkin konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye göndermede bulunarak "Kıbrıs'ta 82 plaka biçenler kaybetti" dedi. Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez'in AYM kararlarına uyun çağrısına ilişkin de soruya yanıt veren Özel, "Bunun hatırlatılmasına gerek vardı" dedi.

Moderatör Gözde Şeker'in sorularını yanıtlayan Özel şunları söyledi:

- (Lütfü Savaş) Partiye kötülük yapanların maşası haline gelmiş, iktidarın maşası olarak. Mikropluk yapıyor. Sordular bir yer de dedim ‘Mikroba neden hastalık yapıyorsun’ diye sorulur mu? Onun işi o dedim. Onun için şey yapmıştır. Şu harcadığım nefese değmeyecek bir insan kendisi.

AZİ İHSAN AKTAŞ SORUŞTURMASI

-Aziz İhsan Aktaş 704 yılla yargılanıyor, dışarıda geziyor, bizim arkadaşlar onun beyanlarıyla cezaevinde. Bugün o dediğiniz konu HTS'nin kararı bir mahkeme kararında yer almış. Anayasa Mahkemesi'nin kararı. Nerede yer almış biliyor musunuz? Tabii o Kararı var. Hüda Kaya kararı var Anayasa Mahkemesi'nde ama bir belediye başkanının kararına konulmuş. Belediye Başkanı hakkında yolsuzluk iddiası var. Soruşturuluyor.

Belediyede bir yolsuzluk yapıldığı belli ama karar iki maddeden oluşuyor. Bir belediye başkanı ihalelerde imza yetkilisi olmadığı için sorumlu tutulamaz diyor. 2. HTS kayıtları Anayasa Mahkemesi kararına göre kişinin biriyle görüştüğünün ispatı olamaz diyor. Çünkü 1 kilometrelik bir yerde baz verme meselesi. Bu karar kimde biliyor musunuz? Bu karar Umut Yılmaz'da. Yani Gaziantep'te bizim partimizden AK Parti'ye geçen, bizim partimizdeyken yolsuzluk iddiaları olan Umut Yılmaz. Umut Yılmaz'ın yargılamasında bu kararı vererek beraat ettiriyorlar. Neden AKP'ye geçti? Yani bu kararla beraat ettiriyorlar ve anlaşması bu zaten.

Beni seni bu şeyden biz kurtarırız diyorlar. Kabul ediyor. Beraat ettiriyorlar. AK Parti'ye alıyorlar. Aynen böyle. Şimdi o karar tam dediğimiz şeyi yazıyor. Eğer bir belediye başkanı yapılan ihalede imza yetkisi olmadığı için sorumlu tutulamaz ve HTS kayıtları AYM kararı gereğince kişinin bir görüşmesine delil olamaz maddelerini uygularsanız bugün Silivri'deki arkadaşlarımızdan tamamı değilse ikisi hariç gerisi çıkar. Tamamen bu maddeden. Baz kaydı vermişsin, baz kaydı vermişsin. Örneğin dosyası ayrılan, ayrılmasa dışarı çıkacak, dışarı çıksa Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı'na geri dönecek. Yerine AKP'li vekil seçtiler biliyorsunuz. Siyasi yan kesiciler. Hakan Bahçetepe'nin dosyasında üç şey var. Aziz İhsan Aktaş'ın bir adamıyla baz kaydı vermek. Aziz İhsan Aktaş'ın benzin istasyonu burada. Ruhsatını AKP verdi. Bu benzin istasyonuna 24 Kasım günü 800 metre mesafede baz kaydı vermiş bu benzin istasyonundaki kişiyle. 800 metre ötede bir okul var. 24 Kasım'da Öğretmenler Günü kutlamışlar. Bir başkasında kapalı pazar yeri açmış. 1 kilometre ötesinde. Oradan baz kaydı vermiş. Bir başkasında da Erasmus öğrencileriyle bir kafede kahve içmiş. O da 400 metre mesafede. Aziz İhsan Aktaş'ın adamı benzin istasyonunda oturuyor. Bu da civarında ve gün gün ispatlıyor. 24 Kasım'da Öğretmenler Günü'nde Erasmus öğrencileriyle oradan Twitter paylaşımı var. Burada da kapalı pazar yeri. Açılışın da canlı yayın yapmış Twitter hesabından. Bu üçünden bundan duruyor diye sen bu üç günde bu kişiyle bir araya geldin, rüşvet aldın diyorlar. Ne ihale ne bir şey. İhaleyi kendinden önceki AKP'li belediye başkanı vermiş. Belediye meclis çoğunluğu AKP'de. Bakın belediye başkan vekilini kendilerinden seçtiler.

ÖMER KERKEZ'İN AYM AÇIKLAMASINA İLK YORUM

-Ömer Başkan'ın hakkını şurada teslim etmek lazım. Geçtiğimiz süreçte şöyle bir şey yaşanmıştı. Birinci kademe mahkemesi bir karar aldı. Anayasa Mahkemesi bu kararı bozdu ve yeniden yargılama dedi. Hatta yargılamayı durdurmalı, salıvermelisin ve milletvekilliği görevine gitmeli dedi. Bu mahkeme direndi. Ve Yargıtay 3. Dairesi de yanılmıyorsam bu direnmenin arkasında durdu ve AİHM Yargıtay arasında bir tartışma çıktı ve işler buralara doğru geldi. Şimdi geldiğimiz noktada Yargıtay Başkanının Anayasa Mahkemesi kararı hepimiz tarafından bağlayıcıdır açıklaması kıymetli bir açıklama. Çünkü aslında şöyle Türkiye'de kıymetli. Dünyada zaten Yargıtay başkanlarının böyle bir açıklamayı yapmasına gerek yok. Anayasada yazıyorsa herkesi bağlar. Toplum sözleşmesi bu. Bu Anayasa maddesi AİHM kararları gerekçesiyle birlikte yayınlanır. Yayınlandıktan sonra yürütme, yargı, yasama organlarını bağlar diyor. Yargıtay Başkanı bunu hatırlatma gereği duydu. Bu çok kıymetli bir adımdır. Çünkü bunun hatırlatılmasına gerek vardı. Ancak Türkiye'nin genelinde Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma, Anayasaya uyma, kanunların genelliği ilkesi, herkesi bağlaması, hukuk devletine saygı çok kıymetlidir. Bunun hatırlatılmasını çok önemli buluyorum. Yargıtay Başkanımızın babası sonuçta oğluna Ömer adını koyarken de herhalde Hazreti Ömer adaleti dağıtsın diye koymuştur. Bu süreçte geçmişte işte Yargıtay tartışmaları onlar bunlar olmuştur ama bu açıklama gerçekten kıymetli bir açıklama.

- Bizim genel başkan Türkiye'nin aleyhine hiçbir şey demez. Benim ne solculuğumdan kimsenin şüphesi yok. CHP bütün demokratlara çağrı yapabiliyor. CHP'nin kürtlerle ilişki kurmak için DEM Parti'ye ihtiyacı yok. İktidar yanlış bir şey yaptığında 'hayır' da diyebiliriz. Ben kürtlerle iyi ilişki içerisindeyim. Saadet Gelecek ve DEVA ile de aynı samimiyet içerisinde olmam gerekir.

-İşte bugün de gördünüz dilekçe veriyor. Şahit dinletmek istiyor onu yapıyor, bunu yapıyor. Mahkemeyi meşgul etmeye çalışıyorlar. Amaçları sonuç almak değil. Partiyi tartıştırmak, partiyi yıpratmak. biz bunlara karşı serin kanlı yaklaşıyoruz. Yine serin kanlı yaklaşmaya devam edeceğiz. Ben olumsuz bir karar falan beklemiyorum açıkçası. Ne cumadan ne daha sonrasından zaten En kötüsünü konuşalım. Hep öyle derler ya içini kış tut bahar gelirse ne ala diye. En kötüsü olursa ondan da işte belli bir süre sonra, bir ay sonra, 3 hafta sonra, 5 hafta sonra olağan kurultayımız geliyor. Bugün Hatay il kongremiz yapılıyor ve il kongrelerimizin tamamı bitiyor. Sonuncu Hatay. Sonuncu ve bütün delegelerimiz belli olmuş oluyor. Biliyorsunuz Yüksek Seçim Kurulu'nun ve İlçe Seçim Kurullarının, İl Seçim Kurulları ve YSK'nın istikrarlı kararları var. Bu seçilen delege artık değiştirilemez. Başlayan bir seçim süreci durdurulamaz. İstanbul'da kaç kere denediler uğraşmaya.

KURULTAY DAVASI ÖNCESİ ÖZEL'DEN REST: GELİRLER ADAY OLURLAR

Şimdi de kurultay süreci başladı durdurulamaz. Kurultay yapılacak. Parti yeni genel başkanı seçecek. O ben olurum başkası olur. Yani şu anda ben partinin mevcut genel başkanıyım. Ve işte gelecek kurultayda da yeniden aday olmayı düşünüyorum. Ondan sonra çünkü yapacak işimiz var. Kazanacak seçimimiz, verilecek mücadelemiz var diye düşünüyorum. Ama bunu farklı düşünen arkadaşlarımız varsa da ben daha iyi yaparım. Bu çok kıymetli bir iddiadır. Gelirler kurultayda aday olurlar. Ben nasıl geçen kurultayda çıktım bütün Türkiye'yi gezdim. Delegelerle konuştum. Yeterli imzayı topladım. Geldim başvurdum ki ben şimdi biz şimdi o imzayı daha da düşürdük. Yarıya da düşürdük. İmza hatta şöyle de dedik. Mevcut Genel Başkan imza toplamaz. Çünkü mevcut Genel Başkan 1.300 delegeden 1.200 imza topluyor. Geriye toplanacak imza kalmıyordu. Mevcut Genel Başkan talebi halinde doğrudan adaydır. Çünkü zaten düşünsenize 60 imza toplayamayan bir Genel Başkan Genel Başkanlığa devam etsin mi? Yani gitsin boyunun ölçüsüyle alsın. Mevcut Genel Başkan talep ediyorsa adaydır. Diğer adaylar %5 imza toplayacak ve bu adayların işte topladıkları Hatta birden çok adaya da imza verilebilir. Böyle de bir düzenlememiz var. Yani aday olmak da çok kolay artık. Ben de gidip şu anda eskiden şöyle oluyordu. Siyasette var kimseyi suçlamak için söylemiyorum. 1300 delege seçiliyor. Seçilen il başkanı delegelerden mevcut Genel Başkan'a imza desteğini yolluyordu hemen. Böylelikle orada siyaset alanı daralıyordu. Şimdi ben o alanı hiç daraltmıyorum. Orası bomboş isteyen istediği delegeden imza isteyebilir ve adaylaşabilir karşımızda. Kurultayımızı yaparız ve yarışırız. Partide Genel Başkan böyle belirlenir. Biz İstanbul'da geçen rakamı da verdim. 430.000 üyemizin önüne sandık koyduk. Mahalle, ilçe il delegelerimizi ve kurultay delegelerimizi seçtik. 3 kademede. Manisa'da da bu böyle yapıldı. Türkiye'nin 4 bir yanında da Zorlandığımız coğrafyalar var. Oyumuz çok düşük teşkilatımız çok. Üyemiz yok. Oralarda olamıyor. Ama onun dışında sandık talep edilip de kurulamayan hiçbir yerimiz yok.

Elimizden geldiğince yaptık. Ta mahalleden gelerek bu delegeler oluştu. Şimdi onlar genel başkan seçecek. Kim arzu ediyorsa çıkar aday olur, demokratik olarak yarışır ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı çoklu bir yarışla seçilebilir. Bunun önünde hiçbir engel kalmamıştır.

-. Cumhuriyet Halk Partisi yani şöyle Cumhuriyet Halk Partisi ana gövde ve gövde bölünmez. Yani onun dışında partinin bambaşka kanatları olabilir, dalları olabilir falan olabilir ama biz ana gövdeyiz ve ana gövdede hiçbir şey olmaz.

"KIBRIS'A 82 PLAKA NUMARASI BİÇENLER KAYBETTİ"

Kıbrıs seçimi için yürekten Tufan Bey Başkan'ı CTP'yi ve bütün Kıbrıs'ı kutluyorum. Kıbrıs seçiminde Tufan ErhÜrman'a sadece CTP'liler oy vermedi.

Kıbrıs'ta iradesine kimsenin karıştırılmasını istemeyen herkes oy verdi. Kıbrıs seçimini Kıbrıs'a yavru vatan muamelesi yapanlar, arka bahçe muamelesi yapanlar 82 plaka numarası biçenler kaybetti. Kıbrıs halkının iradesine saygı duyan bizler karışmadık ve Kıbrıs halkı baskı yapanlara karşı özgür iradesiyle bir Cumhurbaşkanı seçti.