TÜSİAD Genel Kurul toplantısında konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, hükümete sert eleştiriler yöneltti. Ülkede ciddi bir güven bunalımı yaşandığını vurgulayan Aras, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybetmesine dikkat çekerek, "Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Eğer ölüyorsa, bunun nedeni usulüne uygun inşa edilmeyen binalar ve denetimsizliktir" ifadelerini kullandı.
Ömer Aras, konuşmasında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında dava açılması, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı eylemlerinden tutuklanması, Genel Yayın Yönetmenlerinin tutuklanması ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedikleri için ordudan ihraç edilen teğmenlere kadar geniş bir yelpazede iktidara eleştiri oklarını yöneltti.
BELEDİYE BAŞKANLARI, PARTİ LİDERLERİ, YAYIN YÖNETMENİ
Aras, son dönemdeki siyasi gelişmelere de değinerek, "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında soruşturma açıldıktan sonra farklı bir gerekçeyle tutuklanıyor. Bir iş insanı hakkında önce soruşturma açılıyor, ardından farklı bir nedenle tutuklanıyor" dedi.
Basın özgürlüğüne yönelik baskılara da değinen Aras, "Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturma açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor" diye konuştu.
Aras'ın konuşması şöyle devam etti:
İMAMOĞLU SORUŞTURMASINA VE KAYYUMLARA TEPKİ
Bir siyasi parti lideri hakkında soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle, basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor.
Bilirkişi görüşmesini yayımlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor.
Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz.
"ÇÖKEN BİR SİSTEMDİR"
Geçmişte yaşanan büyük felaketleri hatırlatan Aras, Erzincan İliç’teki maden faciası, 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremler ve 2014’te Soma’da yaşanan maden katliamına işaret etti. Bu trajedilerin altında aynı temel sorunun yattığını söyleyen Aras, "Tüm bu ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetim eksikliği var. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur. Çöken bir sistemdir. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir." dedi.
SORUMLULAR HESAP VERMELİ
"Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir" diyen Aras, kayyum uygulamalarına da değinerek "Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor" dedi.
"Serbest piyasa koşulları işletilmeli, kayırmacılık ekonomik verimsizliği doğurur" diyen Aras, "35 yaş altında eğitimde ve iş gücünde olmayan 7 milyon gencimiz var. İyi yetiştirdiğimiz gençleri ülkemizde tutmak için özgürlük alanlarını genişletmeliyiz" dedi.
Aras, eğitimde reform ihtiyacına da işaret ederek "Eğitimi siyasetin, siyasetle ilişkili yapıların ve tarikatların etki alanı dışına taşımalıyız. Bunun taşıdığı hayati önemi 15 Temmuz darbe girişimi hepimize öğretmiş olmalı" dedi.