Hatice Kadın

Hatice kadın, 18 yaşında İstanbullu genç bir kızdı. İstanbul'da Bir Türk subayıyla evlendi. Tarih 1916 'ydı Hatice kadın, bir süre sonra kocasının atandığı Arap illerine gitti. Türk orduları Arabistanda İngiliz Arap karması orduyla savaşıyordu.

Hatice kadının iki kızı oldu Mekke'de...1920'de büyük zorlukla döndü İstanbul'a kocasıyla. Koskoca Osmanlı devleti yok olmuştu. İstanbul'u düşman askerleri denetliyordu.

Hatice şaşkındı. Koskoca bir devlet nasıl yok olabilirdi...Ya istanbul...Komşu kadının kocasını İngiliz askerleri alıp götürmüştü kötü kötü baktı diye...

İslam dünyasının halifesi...Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahı, İngilizlere sığınmış... tahtını tacını bırakıp gitmişti. Büyük bir aldanışın yıkımını yaşıyo, bütün namazları ağlayarak kılıyordu. Duaları Tanrı'ya ulaşamıyor, havada uçuşuyordu. Tanrı İslam ümmetine yüz çevirmişti. Ortalıkta gizlice Mustafa Kemal adını fısıldıyordu. Hatice kadın, kocasına sordu, "Kim bu Mustafa Kemal" "Sus dedi kocası..."sus... başarısı için dua et"

Mustafa Kemal, zorlu bir savaşa girdi. Yokluktan bir varlık, aldanıştan bir gerçeklik çıkardı. Ad, Türkiye Cumhuriyeti…

Mustafa Kemal, altı yüzyıllık aldanışı, devrimlerle parçalayan gerçekçi bir yaşam kurdu. Hatice kadın da Cumhriyet'le birlikte, aldanıştan kurtuldu. Cumhuriyetle birlikte gerçekçi yaşam başladı Türkiye'de. Ancak bu yaşam, 1950'de Demokrat Parti' nin erke gelmesiyle kesintiye uğradı. Halk, gerçekçi yaşamdan uzaklaştırıldı. "Nurlu ufuklar" deyişiyle halk, gerçek yalana alıştırıldı. 1961 Anayasası'nın özgürlük ortamında gerçek yalana karşı çıkıldı. Bu çıkı gerçek yalancılarla dokuncalı bulundu. Faşist 12 Mart'ın başbakanı Nihat Erim, "Bugünü anayasa Türkiye için lükstür" dedi. 547 aydın gözaltına alındı. "Ölü ele geçirildiler "deyişi başladı.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan idamla katledildiler.

Faşist 12 Eylül

12 Mart faşizmi istenilen ölçüde başarılı olamadı. Bu kez 12 Eylül faşizmi kolları sıvadı. 12 Eylül faşizmin ilk işi bütün işçi sendikalarını kapatmak oldu. On Binden fazla işçi faşizme karşı greve gitmedi. Grevi bıraktı, işbaşı yaptı.

İdamlar başladı. İdam iki kişiyle başladı, daha sonra 650 kişi idam edildi. Faşist Evren, 61 Anayasa'sı bize bol geldi " dedi. 205 kelime yasaklandı. Bu kelimeler TRT'den geçmedi. Yasaklanan kimi kelimeler, anı... anımsamak... bellek. ..devrim... devingen, eşgüdüm,.. eleştiri.

Eski cumhurbaşkanı Celal Bayar, "Türk kanı taşıyan herkes 12 Eylül'ü destekler "dedi. Devlet Bakanı-Başbakan yardımcısı Turgut Özal, "Türk mucizesi 1982'de yaratılacak" dedi.


İnsancıl Devinimi

1991'e doğru Sovyetler'de çözülmeler başladı. Türkiye'de en azından benim tanıdığım sosyalitler Sovyetlerin yıkılacağına inanmıyordu. Onlara göre sosyalizmden kapitalizme dönüş olamazdı. Böyle bir durum insanlığın ileri bir aşamadan geriye dönüştü. Sovyetler çöküşe gidiyordu, ama Türkiye'de hiç kimse Sovyetlerin yıkılışını açıklayamadı.Ben bu konuda sustum. Çünkü Sovyetlerin dağılışını çıkmayacak bilgim yoktu. Ancak sosyalizmin kuruluşunun çok zor olduğunu Lenin'de okumuştum. Ama ben şu ayrımı yaptım Sovyetler yıkılabilir. Tarihsel maddecilikle, diyalektik materyalizm yöntem olarak doğrudur. Bundan şu sonuca vardım. Sosyalizm yıkılır, bosyülizini yıkılması demek değildir.. Bu, benim burjuva ideolojisine savrulmamı önledi. Sovyetlerin yıkılışına gel- dikte, bu çöküş, bir de 12 Eylül faşizmi, özellikle küçük burjuvada içsel çöküntüye yol açtı. İnsancıl, iki amaçla yola çıktı. İçsel çöküntüyü giderme... bilincin dönüşümü için aydınlanma.


Neden Gerçekçi Sanat

Gerçekçi sanat, bilinci uyandırır. Lukacs, bu konuda şöyle der, "Her estetik çözümlemede sanatın uyandırıcı özyapısının bulunması, şu andaki gözlemlerimiz açısından insanın dünyasıyla insan arasında yeniden bir bağıntı kurulmasında, temel niteliğinde bir bağıntı kurulmasından başka bir şey değildir. Çünkü sanatsal uyan dırmanın ilk amacı, alımlayıcının insanın temel dünyasının bu tür yansısının kendine ait bir şey niteliğiyle yaşamasını sağlamaktır. İnsan bu yansımada kendini-kendi geçmişini ya da bugününü-yeniden bulmalı, böylece de insanlığın ve gelişmesinin bir parçası olarak kendisinin bilincine varmalıdır. Yapıt, insanın özbilincinin sözcüğün en yüce anlamında uyandırabilir ve ge geliştirebilir.."(I)

Kapitalist Kıran

Gerçekçiliğin etkisi kapitalist kıranla kırılır. Şimdi soru şu. Gerçekçiliğin önünü kesen kapitalist kıran nasıl oluşur. Burjuvazinin yörüngesinden çıkmanın küçük burjuva gerçekçiliğe karşı durur. Küçük burjuva yazında egemendir...gerçeksiz yazarlara yol verir.

Gerçekçiliğin önünü kesen ikinci etken kapitalizmin yapısı. Kapitalizm yalnış bir toplumsal bilinçle bütün insanlar kuşatır. İnsan, kapitalizmin oluşturduğu yanlış bilince-göre düşünür; duyumsar. öyle yaşar. Kapitalis yapinin öne çıkardığı yapıtlar gerçeksizdir, ama örnek alınır. Başta Üniversiteler... kültürel güç odakları kapitalisin yanlışını pekiştirir.


Bir Örnek

Berna Moran, egemen yazında "en yetkin yazın eleştirmeni" sayılır. Berna Moran Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar için şöyle yazdı, "küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya" aldı. Buna karşı ben şunu: yazdım, "... Tutunamayanlar, küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya almaz. Tutunamayanlar küçük burjuva ideolojisiyle Türkiye'de aydınlanma devinimini... ussal bakışı alaya almak ister… bu olay çok kabadır."(2)

Örneklerle konuyu uzatmayalım Tutunamayanlar yazarı Oğuz Atay, dil devrimini kavrayamayan druk bilinçli bir gericidir.


Egemen çevreler benim eleştirime sustu. Berna Moran’ın değerlendirmesini doğru, geçeli saydılar. Romanımı anlamadılar, değilse Cumhuriyet devrimleriyle alay etmesini... devrimleri küçümsemesini gizlemek mi istediler, bilmiyorum.

Nasıl Bir Gerçekçilik


Kapitalist bir toplumda yaşıyoruz. Kapitalizmde esenlikli yaşıyorsanız...insanın geleceği umrunuzda değilse, yollarımız ayrılıyor. Kapitalizm sorunsa şu bilinmeli. Kapitalizm, artı değer insanı sömürür. Kapitalist toplumsal bilinçleşme herkese, kendini doğrulatır.


Kapitalist toplumu doğru kavrayan..kapitalist toplumsal bilinci... artı değer sömürüsünü yörüngesinden kaçırmadan gerçekçilik uğraşına girişir.O zaman gerçekçilik uyarıcı etkisini yapar, kapitalist toplumda gedikler... aldanıştan kurtuluşa geçilir.


Kapitalist yapıyı... artı doğer sömürüsünü yörüngesine almayan gerçekçilik aldatıcıdır, çünkü bu tür gerçekçilik kapitalist toplumun temelini değil, köpüğünü görür. Bu tür grçekçilik aldatıcıdır...

-bitti-

1.Georg Lukacs, Estetik III Çev Ahmet Cemal, Payel Yayınları İstanbul 1988, Y-50

2.Cengiz Gündoğdu, Tutunamayanlar, Romanda Estetik Kalkışma,İnsancıl, Istanbul 2018 Y-293