Us-Duygu Karışımı
Hep ulusal bakmıyorum dünyaya… Olup bitenlere… Ulusal bakışın yanında duyguda karışıyor. Söz kelime, ben yazarken İsmail Saymaz ev hapsinde. Ulusal bir bakışla ev hapis pisliği deyip geçemiyorum, İsmail Saymaz‘a ev hapsi uzuyor beni. Üzülmekle bitmiyor, iyice karamsar oluyorum. 82 yaşındayım, kaç kez demokrasi üstüne yazdım. Diyemedim şöyle, “ ülkemizdeki demokrasi, örnek olmalıdır öbür ülkelere. Bizim yöneticilerimiz her koşulda evrensel demokratik ilkeleri uydular. Bizde düşünce söyleme suçu yoktur.” Demokrasi… İnsan hakları… Özgürlük konusunda kapkara bir duvarın önünde kapkara bir iç dünyayla duruyorum. Bu kapkara dünyada insanlığı düşündükçe bir aydınlık yol açılıyor önümde. Bu yolun yapımcısı Perekles.
Yüzyıllar ötesinden bugüne
Aleksandros Hacopulos, şöyle diyor, “ insanlık ailesinin bütün üyeleri arasında karşılıklı bir saygı ve sevginin hüküm sürmesi, uygun bir tarzda yaşama, vicdan, düşünce ve söz hürriyetinden mahrum olmaması için gereken gayret ve anlayışın gösterilmesi lüzumu ve bunun temin edilmesinin nedeni bir vecibe olduğu şüphe götürmez bir gerçektir./insanoğlunun eski zamanlardan bugüne bu kuralların gerçekleşmesi için çaba da bulunduğu bir gerçektir.”(1)
24 Yüzyıl Önce Perikles MÖ 495-429
Bundan takriben yirmişler yüzyıl evvel Atina’da Perikles tarafından söylenen ve tarih boyunca “ Perikles’in Ağıt Nutku” olarak adlandırılan ve bugün dahi bir “ demokrasi ve insan hakları beyannamesi” gibi sayılan bu utku. Demokrasimizin 50. yılı münasebetiyle Türk halk ve aydınlarına uygun buldum”(2)
Perikles’in söylevi aslında uzun. Ben, bu söylemin demokrasi ile… Yaşamla ilgili bölümlerini alıyorum.
-“ bu idare tarzımıza demokrasi denmektedir. Zira memleketin idaresi az sayıda kişinin elinde değil, çok kişinin elindedir.”
-“ kanunlarımızla vatandaşlarımızın şahsi menfaatlerini için, herkese eşit hukuk şartları tatbik etmekteyiz. Kamu hizmetleri hususunda da her vatandaş, kabiliyeti nispetinde takdir edilmekte ve belirli bir sosyal sınıfa mensup olması ile değil, şansı kabiliyetiyle bir hizmet kolu tercih edilmektedir. Aynı zamanda fakir olan, fakat şehrimize hizmet edebilecek durumda bulunan herhangi bir vatandaşın fakirliği veya yüksek zeiyeli bir sosyal sınıfa mensup olmaması bunu engelleyememektedir.”
-“ yalnız siyasi hayatımız dahi düşünce hareket etmiyoruz, aynı zamanda şahsi münasebetlerimizde de kuşkulardan uzağız. Zira herkes kendi istek ve zevkine göre hareket ettiği takdirde öfkelenmiyoruz ve bunun için kendilerini asık yüzle karşılamıyoruz zira şu tarz hareketimiz kendilerine zarar vermez ama onları incitir”
-“ hususi münasebetlerimiz de böyle hoşgörü ile davrandığımız halde, siyasi hayatımızda ve umuma ait işlerimiz de kanuna aykırı yollara sapmıyoruz ve özellikle bizi idare edenlere, hele zayıfların haksızlığa uğrayanların haklarını savunan, hatta- yazılı olmasalar bile- genel düşünce yolundan çıkanlara utançla damgalayan kanunlarımıza saygı göstermekteyiz.”
Perikles’in kişiliği
2400 yıl önce demokratik bir düzen kuran Perikles, nasıl bir insandı. V. Diakov - S. Kovalev, Perikles için görüşleri şöyle, “ özel yaşamında, ilerici ve önyargısız davranıyordu. Miletos kökenli ve eski bir kibar fahişe olduğu söylenen Aspasia ile evlendi. Aspasia, güzel, zeki ve bilgili bir kadındı. Politik yaşamın çalkantısı içinde, çevresine çağının en Aydın kişileri toplamıştı. Perekles’in dostları onunla konuşmaktan hoşlanırdı. Aspasia saygıdeğer bir eş gerçek bir dost ve Perikles’in danışmanıydı”(3)
Thukydides, periklisi şöyle gösterir, “ Perikles, karakterinin yüksekliği, görüşlerinin derinliği çıkar gitmemesinin sınırsızlığı sayesinde Atina üzerinde kuşu götürmez bir gücü vardı. Halkı yönetirken bağımsız kalmayı biliyordu. Tek sözcükle, demokrasi onun adı sayesinde yaşıyordu.”(4)
Karl Marx, “ Perikles dönemi, Hellas’ın gelişmesinin doruk noktasıdır” der. (5) felsefe tarihinin önemli filozoflar Perikles döneminde yaşamıştır. Anaksagoras, Protagoras, Gorgias, “ hiç Çağan Büyük maddeci filozofu Demokritos da Atina’da yaşadı .”(6)
Türkiye’de 100 yıldır süren demokrasi çabaları
Hacopulos, periklisi gösterdiği yapısında Türkiye’de demokrasi çabalarına da gösterir. Mithat Paşa, Namık Kemal, Ebuziya Tevfik, Ziya Gökalp… Demokrasi, aydınlanma savaşımı Kemal Atatürk’e gelir.
Devlet arması Hacopulos gösterir, Atatürk’e devlet arması için çeşitli biçimler getirirler kurt başı… Ayyıldız gibi. Kemal Atatürk, bunlara baktıktan sonra” bunların hiçbiri, bugünkü dünyamızın içinde kurulan yeni bir devletin arması olamaz. Devlet armasını sembolik bir insan başı temsil etmeli.”
Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in devlet arması insan olmasını şöyle açıklar, “ bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. Bir insan başının ifade etmeyeceği hiçbir şeyi tasavvur edemiyorum”(7)
Atatürk’ün bu sözü karanlık dünyamıza aydınlattı. Laik cumhuriyeti, bağnazlara bozdurmayacağız.
1. Thucydidis, Thucydidis Tarihinden Perikles'in Ağıt Nutku : İktibaslar - Mukayeseler, Çeviren ve Hazırlayan:Aleksandros Hacopulos, Doğan Kardeş,İstanbul-1974,Y-22
2. age,Y- 22
3. V.Diakov-S. Kovalev, İlk Çağ Tarihi, Çeviren: Özdemir İnce, Yordam Kitap İstanbul 2008 Y- 367
4. age Y-368
5. age Y-374
6. age Y-374
7. Thucydidis, age Y-109