Türk futbolu saha içinde olduğu kadar saha dışında da sancılarla boğuşuyor. Son olarak FIFA’nın Adana Demirspor’a ve Yeni Malatyaspor’a verdiği puan silme cezaları, yalnızca bu iki kulübün değil, aslında bütün futbolumuzun aynaya bakması gerektiğini gösteriyor.
Adana Demirspor’un -11, Yeni Malatyaspor’un ise -24 puana düşmesi, lig tablosunu alt üst etmekten çok öte, kulüplerimizin yönetim anlayışını sorgulatıyor. Zira bu cezalar, masa başında yapılan hataların, sözleşmelerin, ödenmeyen borçların ve ihmal edilen sorumlulukların sonucu. Taraftar, emekçi futbolcular ve sahada ter döken isimler bedel öderken, asıl sorumlular olan yöneticiler çoğu kez işin içinden sıyrılabiliyor.
Sorulması gereken soru şu: Türkiye’de kulüp yönetiminde şeffaflık ve mali disiplin neden hâlâ sağlanamıyor? UEFA’nın Finansal Fair Play kuralları yıllardır gündemde olmasına rağmen, kulüpler hâlâ günü kurtarma anlayışıyla yönetiliyor. Borçlar birikiyor, dosyalar kabarıyor ve sonunda faturayı FIFA kesiyor.
Yeni Malatyaspor’un aldığı -24 puan cezası, sahadaki mücadeleyi adeta imkânsız hale getiriyor. Adana Demirspor için de benzer bir tablo söz konusu. Taraftarların emeği, şehirlerin umudu, yöneticilerin basiretsizliğiyle gölgeleniyor.
Bugün futbolun en büyük meselesi yalnızca hakem kararları ya da teknik taktik değil; ekonomik istikrar, yönetim becerisi ve adaletli bir sistem. Eğer bu meseleye kalıcı bir çözüm bulunmazsa, yarın başka kulüplerin de aynı akıbeti yaşaması kaçınılmaz.
TFF ve kulüplerin birlikte oturup yeni bir yol haritası belirlemesi şart. Futbol yalnızca bir oyun değil; şehirlerin, taraftarların, gençlerin umudu. Ve bu umudu masa başındaki hatalarla yok etmek, Türk futboluna yapılacak en büyük haksızlık.