Atletico Madrid derbisi Real Madrid için sadece skor anlamında değil, oyun planı açısından da çok şey anlattı. Arda Güler, Xabi Alonso döneminde ilk kez sağ açıkta sahaya çıktı. Bunun nedeni de Jude Bellingham’ın sakatlıktan dönmesiydi. Alonso, Bellingham’ı yeniden orta sahaya yerleştirince Arda’yı kanada kaydırdı. Ama işte o hamle Real Madrid’in orta sahadaki top hakimiyetini ciddi biçimde sarstı. Çünkü Arda Güler’siz bir orta saha, topa hükmetmeyi rakibe bırakıyor. Atletico Madrid de tam da buradan beslenerek oyunu kontrol etti.

İlk yarıda yenen gollere rağmen Arda’nın sahada “ben buradayım” dediğini gördük. Önce asist yaptı, ardından golünü attı. Ama ikinci yarıdaki bir pozisyon oyunun kaderini değiştirdi. Arda ceza sahası içinde penaltı kazandırdı. Evet, bazıları pozisyonun penaltı olmadığını savundu, hatta Chelsea maçında Gusto’nun pozisyonuyla kıyaslayanlar oldu. Ama kural kitabı net: bu pozisyon penaltı.

Tam burada Xabi Alonso ilginç bir karar verdi ve Arda’yı kenara aldı. İşte Arda’nın değerini belki de en iyi bu dakikalardan sonra anlamak mümkün. Yerine giren Mastantuono, oyunu Arda gibi kurabilen bir oyuncu değil. O, daha çok bireysel driplinglerle ceza sahasına girmeyi deniyor. Arda ise oyunu okumayı, en doğru anda kilit pası vermeyi ya da ortayı açmayı tercih ediyor. Yani kendi golünden çok takımın golünü düşünen bir mantaliteyle oynuyor. Arda çıktıktan sonra Real Madrid’de pas oyunu kayboldu, takım bütünlüğü dağıldı ve Atletico Madrid oyunun hakimiyetini tamamen eline aldı.

Alonso’nun bundan sonraki maçlarda bu farkı daha net göreceğini düşünüyorum. Çünkü Arda’nın varlığı sadece bir futbolcunun bireysel performansıyla açıklanabilecek bir şey değil, tüm takımın oyun kimliğini etkiliyor.

Bir de derbi öncesi yaşanan basın baskısı meselesi var. AS gazetesinde Julio Maldonado’nun yazısı hem İspanya’da hem Türkiye’de gündem olmuştu. Maldonado, “Bellingham sahadaysa Arda kulübede kalmak zorunda” diyerek adeta Alonso’ya mesaj göndermişti. Ama Alonso, bu yazılara kulak asmadan Arda’yı yine ilk 11’de sahaya sürdü. Üstelik alışık olmadığı sağ kanatta bile ona görev verdi. Bu da bize Arda’nın geleceği için oldukça net ve olumlu bir sinyal veriyor: Xabi Alonso, basının değil, sahadaki oyunun sesini dinliyor.